Koyuncu, Aydın
Sevgi Yolu'nda yaptığı basın açıklamasında, bir
toplu görüşme sürecini daha geride bıraktıklarını belirterek, 2002 yılından beri kamu görevlilerinin kronik hale gelmiş sorunlarının çözümü, hak ve menfaatlerinin ilerletilmesi için toplu görüşme masasında mücadele yürüttüklerini ifade etti.
Bu süreçte önemli kazanımlar elde edilmiş olsa da hedeflerinin çok gerisinde kaldıklarını bildiren Koyuncu, kazanımlara rağmen, kurumlardaki
ücret adaletsizliği, düşük ücretler, çalışma ortamının uygunsuzluğu,
araç, gereç yetersizliği,
tayin,
terfi, atama ve görevde yükselme yönetmeliğinden kaynaklı adaletsiz uygulamalar gibi pek çok sorunun kamuda
hizmet kalitesinin artmasının önündeki en önemli engeller olduğunu söyledi.
Koyuncu, toplu görüşmelerin kamu görevlilerinin beklentilerini karşılamaktan uzak olduğunun görüldüğünü ve siyasi iradenin toplu görüşme ve Uzlaştırma Kurulu sistemini
yasak savmadan ibaret bir süreç haline getirdiğini savunarak, şöyle konuştu:
''Artık, sözün bittiği yere gelinmiş, eylemlilik süreci başlamıştır. Bu anlayışla mücadele etmek, kamu görevlilerinin, dar ve sabit gelirli vatandaşlarımızın kazanımlarını korumak, etkili bir eylemlilik süreci gerektirmektedir. Bizler,
Türkiye Kamu-Sen olarak, gücümüzün yettiği yere kadar, sesimizin duyulduğu her noktada bu zihniyetin yaptığı yanlışları yüzlerine haykırmak üzere eylemlilik sürecini başlatmış bulunuyoruz.
Türk memurunun iyi niyetini istismar edenlerin bilmesi gereken şey, memurun sabrının sonsuz olmadığıdır. Şimdi artık haklı davamız için yola çıktık. Demokratik,
ekonomik, sosyal ve siyasal haklarımızı istiyoruz. Daha fazla tahammülümüz yok. Bıçak kemiğe dayandı. Kamu görevlisini hafife alanlara gücümüzü göstereceğiz. Kamu görevlisi 25 Kasımı kendisi, geleceği, eş ve çocukları, ekonomik hayatın canlanması için fırsat olarak görmeli, üzerine yamanmış her türlü olumsuzluğu söküp atmak için güç ve
destek vermelidir. Kamu görevlisi, himmet ve merhamet dilencisi olmadığını 25 Kasımda gösterecektir.'