Alınan bilgiye göre,
Bolu Asliye
Ceza Mahkemesi, önceki yıllarda öldürülen Kenan Mak adlı öğrenciyi
anmak için 3
Mayıs 2002 tarihinde üniversite
kampüsünde yapılan gösteriyle ilgili açılan davada, 9 öğrenci hakkında 6 ay ile 2 yıl 6 ay arasında değişen
hapis cezaları verdi.
Sanıkların temyiz başvurusunu inceleyen
Yargıtay 8. Ceza Dairesi, 2 yıl 6'şar ay hapse mahkum olan 3 öğrencinin cezalarını onadı, 6'şar ay hapis cezasına çarptırılanlar hakkındaki kararı ise yeni Türk Ceza Kanununun “takdiri
indirim” düzenlemesi lehe olduğundan bozdu.
BAŞSAVCILIK İTİRAZ ETTİ
Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcılığı, Yargıtay 8. Ceza Dairesinin kararına
itiraz etti.
İtiraz gerekçesinde, toplanma özgürlüğüyle ilgili
Anayasa ve uluslararası hukuki düzenlemeleri anımsatılarak,Kenan Mak'ı
ölüm yıl dönümünde anmak isteyen grubun, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi kantini önünde toplanmasına izin verildiği, grubun toplandıktan sonra rektörlüğe yürümek istediği anlatıldı.
“KAMPÜS, ÖZEL ALAN”
Başsavcılık, 2911 sayılı yasanın 6. maddesinin ikinci fıkrasında, “Şehir ve kasabalarda ve gerekli görülen diğer yerlerde, hangi meydan ve açık yerlerde veya yollarda, toplantı ve yürüyüş yapılabileceği ve bu toplantı ve yürüyüş için toplanma ve dağılma yerleriyle izlenecek yol ve yönler” düzenlemesini içerdiği vurgulandı.
Kanunun, genel ve herkese açık yerlerde uygulanma olanağı olduğuna işaret edilen başvuruda, “Konutta, bahçesinde olduğu gibi, sadece öğrencilerin girmesine izin verilen, kamuya açık olmayan yerlerde, örneğin üniversite kampüsleri de kanunun
uygulama alanı dışındadır” denildi.
Başsavcılık, bu alandaki düzenlemelerin üniversite idaresinin sorumluluğunda olduğu, bu düzenlemelere aykırılığın ancak
disiplin soruşturmasını gerektireceği vurgulandı.
“YASAYA UYGUN İHTAR YAPILMADI”
Başsavcılığın itiraz başvurusunda, üniversite idaresi tarafından İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi kantininde düzenlenmesine izin verilen anma töreninin bahsedilen yerde yapılmamasının, idareye karşı bir davranış olarak ele alınması gerektiği belirtildi.
İtirazda, “
Okul kantininde toplanan öğrencilerin daha sonra fakülte önüne geldikleri, görevli yüzbaşının rektörlüğün izin verdiği alana gitmelerini söylediği, bu sırada öğrencilerin
pankart açmaya çalıştıkları, pankartı olmak isteyen
jandarma komutanının hareketi üzerine kargaşanın çıktığı ve jandarmanın öğrencileri dağıttığının anlaşıldığı” kaydedildi.
Gerekçede, 2911 sayılı yasaya göre kolluk gücünün yasaya uygun şekilde ihtarda bulunması gerekirken, görevli yüzbaşının yasaya uygun dağılma ihtarı yapmadan öğrencilerin elindeki pankartı almaya çalıştığı ve olayların çıktığı anımsatıldı.
Olaylarda çeşitli sürelerle iş göremez raporu alan askerlerin de kimler tarafından ve ne şekilde yaralandığının belli olmadığına işaret edilen itirazda, yasal unsurları oluşmadığından, Yargıtay 8. Ceza Dairesinin kararlarının kaldırılarak, yerel mahkemenin sanıklara verdiği mahkumiyet kararının bozulması istendi.
Yargıtay Ceza Genel
Kurulu, Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcılığının itirazını değişik gerekçeyle kabul etti.
8. Ceza Dairesinin onama ve bozma kararını kaldıran Genel Kurul, yerel mahkemenin kararını ise usul eksikliği nedeniyle bozdu.
Genel Kurulun kararından sonra
dosya yerel mahkemeye gidecek.