Kahve üretimi ve ihracatı yapan
İlhan Billur,
Brezilya'dan
ithal edilerek işlenen çiğ
kahve fiyatlarının artması sonucu, çekilmiş kurukahve fiyatlarının artmaya başladığını belirterek, şunları söyledi:
"Brezilya Kahve Üreticileri Birliği, her yıl eylül ayındaki hasat öncesi çeşitli dedikoduları yayarak fiyatları yükseltiyor. Geçen yıl ürünlerin büyük bölümünün Nes
cafe firmasına satıldığı dedikodusunu yayıp fiyatları yükselttiler. Bu yıl da ürünlerin tamamını ABD tarafından satın alındığın ı söyleyip fiyatların yükselmesini sağladılar. Çiğ kahvenin tonu 3200 dolardan 3900 dolara çıktı. Kahvenin tonunun 4 bin dolara kadar çıkması hatta 4 bin dolar sınırını aşması beklenebilir."
İlhan Billur, çekirdek çiğ kahve fiyatlarındaki artışın, çekilmiş kurukahve fiyatlarına da yansıdığını belirterek, "Kahvenin kilosu 12 liradan 15 liraya çıktı. Bazı firmalar kahvenin kilosunu 20 ile 22 liraya kadar yükseltti. Bu fiyatlar önümüzdeki günlerde daha da artabilir. Granül kahve ve filitre kahve fiyatları da değişik oranlarda arttı" diye konuştu.
Türkiye'de tüketilen kahveler,
Yemen değil Brezilya'dan ithal edilen çekirdek kahvenin kavrulup değirmenlerde çekilmesiyle elde ediliyor.
Türkiye'de en çok Rio-2 ve Rio-3 türü kahve
tercih ediliyor.
Dünyada kahve üretiminde Brezilya yılık 17 milyon ton ile ilk sırada yer alırken, Vietnam'da yılda 15 milyon 580 bin ton, Kolombia'da ise yılda 9 milyon 400 bin ton kahve üretimi yapılıyor.
Yavuz Sultan Selim döneminde, 1517'te, Yemen Valisi olarak görev yapan
Özdemir Paşa, Yemen'de içtiği ve çok sevdiği kahveyi
İstanbul'a getirmişti.
Kahve, kısa zamanda kıymetli bir içecek olarak saray mutfağına girdi ve büyük ilgi gördü. Saray görevleri arasına "kahvecibaşı" adı verilen bir rütbe de ortaya çıktı.
Saraydan İstanbul'daki konaklara ardından evlere giren kahve, İstanbul halkının kısa sürede tutkunu olduğu bir keyifli içecek haline geldi. Satın al ınan çiğ kahve çekirdekleri tavalarda kavrulup, taş dibeklerde dövüldükten sonra bakır cezvelerde kor ateşinde ağır ağır pişiriliyordu.
1544 yılında İstanbul'da Tahtakale'de ilk kahvehane açıldı. İstanbul'a gelen Venedikli tacirler, çok beğendikleri bu içeceği Venedik'e taşıdı. Böylece Avrupalılar kahveyle ilk kez 1615 yılından itibaren tanışmış oldu. Önceleri seyyar satıcılar tarafından sokaklarda satılan kahve, İtalya'da ilk kez 1645 yılında açılan kahvehanelerin yaygınlaşmasıyla Avrupa'ya yayıldı. Kahve Paris'e 1643 yılında, Londra'ya 1651 yılında ulaştı.
Osmanlı döneminde önce Yemen'den getirilen kahve, 1727 yılından itibaren Brezilya'dan ithal edilmeye başlandı.
KAHVE ÇEŞİTLERİ:
Türk Kahvesi: Telvesiyle
servis yapılan tek kahve çeşidi.
Mırra: Şanlıurfa'ya özgü, birkaç kez demlenerek hazırlanan acı kahve.
Espresso: Makineyle hazırlanan, koyu kavrulmuş, İtalya'ya özgü bir kahve türüdür.
Cappuccino: Espresso ve su buharıyla
köpük haline getirilmiş süt eklenen kahve çeşidi.
Americano: Espresso'nun sıcak su eklenerek yumuşatılmış hali.
Cafe au lait: Fransızların sütlü filtre kahvesi.
Ethiopian Yirgacheff: Şarabımsı buruk tadı olan
Etiyopya kahvesi.
Latte: Espresso'ya az köpürtülmüş sütün eklendiği kahve.
Macchiato: Espresso'ya süt köpüğü eklenerek hazırlanan kahve.
Mocha: Latte'ye çikolata tozu veya
şeker eklenmesiyle yapılan kahve.