Bütün bu
eylemleri planlayanlar
Türkiye'den ne istiyor? Asıl
hedefleri ne?
Taraf Gazetesi'nin ortaya çıkardığı ikinci
ihanet planının nihai hedefi hiç şüphesiz milleti kafeslemekti. Ülke kaosa sürüklenecek, Türkiye dışarıya karşı zor duruma düşürülecek, bütün bu
terör muhafazakar kesime mal edilecek ve hükümet devrilecekti.
FELAKETİN EŞİĞİNDEN DÖNÜLDÜ
Av tüfeğiyle
darbe mi olur diyenler artık konuşmuyor. Çünkü cuntacıların Türkiye'de darbeye zemin hazırlamaya yetecek kadar cephaneliğe sahip oldukları ortaya çıktı. Taraf Gazetesi'nin deşifre ettiği "
Kafes" eylem planı da "bu devirde darbe mi olur diyenleri susturacak. Zira belgenin,
Mart 2009 tarihli olduğu ileri sürülüyor. Hedef yine belli...
Planın hedefinde, daha önceki bir çok provokatif eylemde olduğu gibi yine
dindar insanlar var.
"KARA PROPAGANDA" TANIDIK
Azınlıklara yönelik her saldırının dünyada geniş yankı uyandıracağı biliniyordu. Hele hele bu saldırıları toplumun büyük bir kesimini oluşturan müslüman kimlikli kişilerce yapıldığı izlenimi, hükümeti epey zor durumda bırakacaktı. Nihai hedef, hükümeti devirmekti.
Danıştay saldırısında bu denendi. Daha failinin kimliği bile tespit edilmeden, eylem dindar insanlara
ihale edildi. Tetiği çekerken
tekbir getirdiği bile ileri sürüldü. Ancak bütün işlerini tetikçinin yakalanması bozdu. Şimdi bu kanlı senaryoyu yazanlar da oynayanlar da aynı cezaevinde.
Benzer filmi,
rahip Santaro cinayetinde de gördü Türkiye.
Trabzon Santa
Maria Kilisesi Rahibi Andrea Santaro'yu öldürmek suçundan tutuklanan O.A.ya rolü açıktan süfle yapılıyordu. Sanık
mahkeme çıkışında bir kere tekbir getirse işleri kolay olacaktı. Ancak çocuk bunu yapmadı. Kameralara da annesinin oğluna adeta yalvaran bu sözleri takıldı.
Bugüne kadar Türkiye'deki gayri müslimlere yönelik saldırıların bir provokasyon olduğunu herkes çabuk farketti. Cuntacıların istediği olmadı. Taraf Gazetesi'nin gündeme getirdiği son belgede bu durumdan duyulan rahatsızlık da var. Cunta, hedefe ulaşmak için daha fazla kan dökülsün daha fazla kişi ölsün istiyor.