Avukatlar, basına yansıyan
telefon konuşmalarında ismi geçen
yüksek yargı mensupları hakkında adli işlem başlatılmasını talep etti.
Konya Bera Otel'de
basın toplantısı yapan Huder, Denge
Hukukçular Derneği, Baran Hukukçular Derneği ile Aksiyoner Hukukçular Derneği'nin oluşturduğu Halkın Avukatları Platformu, Adalet eski Bakanı
Seyfi Oktay'ın yüksek yargıya müdahalesi ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Platform adına açıklama yapan Avukat Süleyman Küçüksucu,
HSYK Başkanvekili Kadir Özbek'in
istifa etmesini istedi. Adalet eski Bakanı Seyfi Oktay'ın yargıya müdahalesinin boyutlarının su yüzüne çıkmasıyla yüksek yargı başta olmak üzere yargının içler acısı halinin ve uğradığı yozlaşmanın göz önünü serildiğini dile getirdi.
Süleyman Küçüksucu, "Kamuoyunda
Ergenekon olarak bilinen
davaya müdahaleleri nedeniyle gözaltına alınan Adalet eski Bakanı Seyfi Oktay'ın telefon kayıtları yargıya müdahalenin boyutlarını göstermektedir.
Yargıya yapılan müdahalenin boyutlarını göstermesi açısından ibret ve utanç verici bir durumla karşı karşıyayız." dedi.
Mahkeme kararı ile elde edilen telefon konuşmalarındaki kayıtların Türkiye'nin birçok ilinde süren davalara nasıl müdahale edildiğini gösterdiğini anlatan Küçüksucu, eski bakanın uyuşturucudan, kaçakçılığa, cinayetten
yasa dışı
terör örgütü davalarına kadar birçok dosyaya müdahale ettiğinin altını çizdi.
Platform sözcüsü Süleyman Küçüksucu, yargı içinde hukukun ve
adaletin tecellisine mani çarpık bir tezgahın yürütüldüğüne dikkat çekerek şöyle devam etti: "Yargının kurumsal kimliğini tenzil ederiz. Buna ilaveten özveriyle ve gayretle çalışan hakkın ve adaletin tecellisi için çalışan adalet camiasını bu değerlendirmelerde ayrı tutuyoruz."
Halkın Avukatları Platformu olarak, hukukun ve adaletin tecellisi için birçok dava ile ilgili suç duyurusunda bulunduklarını anlatan Küçüksucu, "Ortaya çıkan
son durum göstermektedir ki bugün ülkemizde tuz kokmuştur. Kimi kime şikâyet edeceğimizin endişesi içersindeyiz. Yaşananları kamuoyunun vicdanına ve halka şikâyet ediyoruz." dedi.
Ortaya dökülen kirli çamaşırların
Anayasa ve HSYK'nın yapısının değiştirilmesinin ne denli isabetli bir karar olduğunun bir kez daha
tescil edildiğini vurgulayan Süleyman Küçüksucu, "Bir kısım çevrelerin de niye ısrarla değişikliğe karşı çıktığı daha anlaşılır hale gelmiştir. Şimdiye kadar süren sürdüre gelen al gülüm ver gülüm çarkı sona ermek üzeredir. Ve bu imtiyazlı kast sistemini bırakmak istemeyenler halktan kopuk bir kısım zevat olayları çarpıtmaya, farklı göstermeye çalışarak farklı mecralara sürüklemek istemektedirler." ifadelerini kullandı.
Yargının kendi yarasını temizlemek zorunda olduğunu dile getiren
platform sözcüsü, bu şaibeli durum karşısında kayıtlarda ismi geçenleri istifaya davet etti.
Kücüksucu, "Bu şaibeli durum karşısında mesleğin onuruna ve vakarına yakışır şekilde
vakit geçirmeksizin görevlerinden istifa etmeleri gerekmektedir.
Müdahale edilen tüm dosyalar yeniden açılıp değerlendirilmesi hukuk ve adaletin gereğidir. Yukarıda anlatılan tüm bu vakaları, müdahale süreçlerini basın önünde ikrar etmekte beis görmeyen HSYK Başkanvekili
Kadir Özbek hakkında hukuki ve idari süreç derhal başlatılmalıdır." şeklinde konuştu.
"ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ TOPLU HALDE REFERANDUMA GÖTÜRÜLEBİLİR"
Anayasa Mahkemesi'nin henüz referandumdan geçmek suretiyle yasal süreci tamamlamamış bir anayasa değişikliği getiren düzenlemeyi şekli olarak dahi inceleyemeyeceğinin altını çizen Süleyman Küçüksucu, "
Millet adına hareket etmek durumunda olan Anayasa Mahkemesi, millet iradesinin önüne geçmemelidir. Düzenlemeyi halkın önünden kaçırmamalıdır. Gerekçesi ne olursa olsun, referandumun önünü kesecek her türlü karar
mahkemenin meşruiyetini ortadan kaldıracaktır. Anayasa mahkemesinin tüm anayasal düzenlemeleri ve millet iradesini hiçe sayacak bir karar vermesi halinde bu karar yok hükmündedir. Bu nedenle paketin meclisten geçen kısmının halkoyuna sunulmasında yasal hiçbir engel yoktur. Zira hukuken yok hükmündeki bir karar hiç doğmamış sayılır." açıklamasını yaptı.