"
Bodrum'da rüşvet dedikoduları, ihbarlar ayyuka çıkmıştı. Bu gidişe bir 'dur' denmesi gerekiyordu. Arazi çok pahalı hale gelince, imara aykırı kaçak yapılaşma arttı. Rantın yüksekliği herkesin gözünü kararttı. Birkaç metrekare ilave edilerek genişletilen evlerin değeri astronomik fiyatlara ulaştı.
Rüşvet yaygınlaştı. Bu
operasyon kaçınılmaz hale geldi. Çünkü herkes devletin otoritesini sorgulamaya başlamıştı. Şimdi
halk teşekkür ediyor. Umarız bu operasyon diğerlerine örnek oluşturur" diyor, "Beyaz Evler Operasyonu"nu başlatanlar...
Bir başka üst düzey görevli de "Bodrum'da herkes işini gücünü bırakmış müteahhit olmuş. Yabancılara mülk satışı nedeniyle son birkaç yıldır inşaat patlaması oldu. Köyler bile ortadan kayboldu. Beton virüsü salgın bir hastalık gibi yarımadanın her yanına yayıldı. Böyle olunca, ahlaksızlık da aldı başını gitti" diye konuşuyor.
'Ortamdan herkes rahatsız'
Kısaca Bodrum'da, sokaktaki vatandaştan devlet görevlilerine,
sivil toplum örgütlerinden yazlıkçılara hemen herkes, bu oluşturulan
rant ortamından rahatsız. Savcılık ve güvenlik güçleri, bu konuda bilgi sahibi olanları kendilerine yardımcı olmaya çağırıyor.
Bodrum Kaymakamı Abdullah
Kalkan, "Sağlıklı bir toplum için her kademedeki yöneticiler ve ülkenin bütün fertleri bu konuda duyarlı olmalı ve
yönetim olarak da şeffaf olmalıyız" diyerek, gereken mesajı veriyor.
Başlatılan operasyonun, sadece üç belediyeyle sınırlı kalmayacağı, yarımadadaki diğer belediyeleri de kapsayacağı belirtiliyor. Rüşvet aldığı ileri sürülen belediye görevlileri ile rüşvet verdiği iddia edilen işadamları, müteahhitler, yatırımcılar, tek tek ifade veriyor.
Düğmeye kim bastı?
"Operasyon düğmesine kim bastı?" sorusu da Bodrum'da konuşulanlar arasında. Kimileri, bunun bir siyasi manevra olduğu görüşünde. Bodrum, CHP'nin ağırlıklı olduğu bir
tatil beldesi. Bu operasyonun, seçimler yaklaşırken bu partiyi hırpalamak amacıyla yapılan bir siyasi oyun olduğu görüşünü taşıyanlar az değil. Bazıları da
Kültür ve
Turizm Bakanlığı'nın Bodrum'un imar yetkisini alması amacıyla bu operasyonun başlatıldığını öne sürüyor.Ancak uzun zamandır medyanın gündeminde olan Bodrum'daki bu yapılaşma, savcılığa yapılan rüşvet ihbarları, devletin otoritesinin giderek zayıfladığı görüşü, belediye görevlilerinin ve müteahhitlerin giderek zenginleştiği yönündeki iddialar, devlet otoritesini harekete geçirdi..
İnanılmaz artış
Mimarlar Odası'nın raporuna göre, Bodrum'da 2000'de 150 bin metrekare olan toplam inşaat alanı, 2005 sonunda 700 bin metrekareye çıkmış. Yani yapılaşma 5 yıl içinde 5 misli artmış.
Bu aşırı yapılaşma
doğal olarak kirliliği de beraberinde getiriyor. Mavi Yol Girişim adlı sivil platformun ve Bodrum Deniz
Ticaret Odası üyesi Arif Yılmaz, Bodrum'un son 15 yılda popüler hale gelmesi, bu nedenle belediyelerin plansız olarak önüne gelen her yere imar izni vermesi ile eşi bulunmaz koyların
betonla kaplandığını belirtiyor.
Bodrum'daki 50
koyun 14'ünün yapılaşmadan dolayı Mavi Tur güzergâhından çıkarıldığını söyleyen Yılmaz, "Araştırmaya göre 21 koy da, yapılaşma riski altında. Her an bu koylar da güzergâh dışına çıkarılabilir. Geriye 15 koy kalıyor" diye konuşuyor.
Başkan yardımcısı savcıya ifade verdi
Bodrum'da, bir mimar ve müteahhidin şikâyeti üzerine başlatılan 'Beyaz Evler' adı verilen
rüşvet operasyonu kapsamında Bodrum Belediyesi Başkan Yardımcısı Mehmet Kocair ve
Belediye Meclisi üyesi İbrahim Akbaş dün
Cumhuriyet Başsavcısı Berkant Karakaya'ya ifade verdi.
Adliye çıkışında soruları yanıtsız bırakan Kocair, "Savcılık bilgimize başvurdu" dedi. Daha önce gözaltına alınan, çıkarıldığı mahkemece tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan
işadamı Rıza Kösem hakkında da yakalama emri çıkarıldı. Palmera Otel işletmecisi ve inşaat malzemeleri satıcısı olan Kösem'in
jandarma tarafından arandığı bildirildi. Bodrum, Yalıkavak ve Konacık belediyelerini kapsayan operasyon kapsamında 40'tan fazla kişi gözaltına alınmıştı. Adliyeye sevk edilen zanlılardan 15'i tutuklanmıştı.
BODRUM'UN GÖRÜNMEYEN YÜZÜ
Lüks villalarla dolu Bodrum, çöp depolama konusunda ise tam bir ilkellik yaşıyor. Evsel atıklar arıtılmadan
denize veriliyor, katı atıklar "vahşi yöntem"le depolanıyor, su sorunu sürüyor.
MİLLİYET