Van 3. Ağır
Ceza Mahkemesinde 3'ü firari 15 sanığın yargılandığı
duruşmada Van,
Bitlis ve Muş'taki cezaevlerinde
tutuklu bulunan 12
sanık hazır bulundu.
Mahkeme heyeti, duruşma öncesinde, sanıkların birbirlerinin etkisinde kalabileceği ve gerçekleri söylemeyeceği gerekçesiyle sanıkların tek tek salona alınarak
savunmalarını yapmalarını kararlaştırdı. Daha sonra tek tek salona çağrılan sanıklar,
mahkeme başkanının sorularına
Kürtçe yanıt vererek, kendilerini en iyi anadillerinde konuşarak ifade edebilecekleri gerekçesiyle '
Kürtçe savunma talebinde' bulundu.
Mahkeme heyeti de sanıkların, kolluk kuvvetleri ve
savcılık ifadeleri ile çıkarıldıkları ilk mahkeme sorgusunda savunmalarını
Türkçe yaptığını,
soruşturma sırasında yapılan dinlenme kayıtlarında da kendi aralarındaki konuşmaların önemli kısmını Türkçe yaptığı gerekçesiyle Kürtçe savunma taleplerinin reddine karar verdi.
Bunun üzerine, sanıklardan eski BDP
Hakkari İl Başkanı Mehmet Sıddık Akış, savunmasını Kürtçe yapmak istediğini ancak bazı konulara açıklık getirmek için Türkçe olarak birkaç hususu vurgulamak istediğini söyledi.
Akış, Türkiye'nin taraf olduğu
Lozan Antlaşması,
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Anayasa'nın 90. maddesinde, 'bireyin kendini en iyi ifade edebileceği dilde savunma hakkı olduğunu' bildirerek, ''Kendini anadilde ifade etmek isteyen insanlar adına
siyaset yapan partinin il başkanıyım. Bu nedenle savunmamı, Türkçeyi bilmediğim ve Türkçeye karşı olduğum için değil, ana sütü gibi bana
helal olan en iyi bildiğim dilde yapmak istiyorum. Savcılık tarafından hazırlanan
iddianame ön yargılardan oluşmaktadır. Aramızdaki siyasi konuşmalarımız illegal olarak değerlendirilmiştir'' dedi.
Diğer sanıklar da mahkeme heyetinin kendilerine yönelttiği sorulara Kürtçe yanıt vererek, savunmalarını Kürtçe yapmak istediğini ifade etti. Sanıklardan Abdülbaki Özboğanlı ise mahkemeye 41 sayfası Kürtçe toplam 44 sayfalık dilekçe vererek Kürtçe savunma talebinin gerekçesine ve hakkındaki iddialara yazılı
cevap verdi.
Yaklaşık 6 saat süren duruşmada mahkeme başkanı Bülent Kınay ile sanık avukatları arasında zaman zaman ilginç diyaloglar da yaşandı. Başkan Kınay'ın sorusuna sanıklardan Fatma Duman'ın Kürtçe cevap vermesi üzerine, Mahkeme Başkanı Kınay, ''Sanık, 'Kürtçe savunma yapmak istiyorum' diyor'' dedi.
Sanık avukatının ''Başkan'ım Kürtçeyi öğrenmişsiniz'' şeklindeki sözüne Kınay, ''Artık öğrendik. Keşke çay bahçesinde oturup Kürtçe muhabbet etseydik'' karşılığını verdi.
Sanıkların ardından söz alan sanık avukatları ise müvekkillerinin
tahliyesi talebinde bulundu.
Mahkeme heyeti de sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, tahliye taleplerini reddetti.
Duruşma ertelendi.
Van Özel Yetkili
Cumhuriyet Başsavcı Vekilliğince yürütülen soruşturma kapsamında, 9 Haziran 2010'da
terör örgütü
PKK'nın şehir yapılanması olduğu iddia edilen
KCK'ya yönelik düzenlenen operasyonda gözaltına alındıktan sonra tutuklanan aralarında eski BDP Hakkari İl Başkanı Mehmet Sıddık Akış'ın da bulunduğu 3'ü firari 15 kişi hakkında, Van 3.
Ağır Ceza Mahkemesince ''
terör örgütü PKK yöneticisi olmak'' ve ''terör örgütü PKK üyesi olmak'' suçlarından
dava açılmıştı.