Irak Savaşı’nın ardından
silah ve
patlayıcıların piyasaya düştüğünü kaydeden Aydıner, “C-4’ler aslında NATO malzemesidir. Avrupa’nın bir iki ülkesinde satılır. Irak’ta devlet yapısı yok olunca bunlar bakkalda bile satılır hale geldi.” dedi. Aydıner, 2005’te 51 kg patlayıcı ele geçirdiklerini de hatırlattı.
PKK’nın dış bağlantılarının kesildiğini savunan Aydıner, “Dünyada hiçbir
terör örgütü PKK kadar dış desteğe mazhar olmamıştır.” diye konuştu. TBMM’de
Hakkari ve ilçelerindeki patlamaları araştırma amacıyla kurulan
Araştırma Komisyonu’na bilgi veren Aydıner,
terör örgütleri ile polis ve
jandarmanın
yetki sınırına ilişkin önemli açıklamalar yaptı. Terör örgütlerini karşılaştıran Aydıner, PKK’nın
propaganda yaptığını, Hizbullah’ın kendini gizlediğini, El Kaide’nin de global boyutu olan ‘şemsiye’ bir örgüt olduğunu aktardı. Hizbullah’ın kökeninin 1980 öncesine dayandığını, PKK’dan sonra ortaya çıkmadığını savunan Aydıner, örgütün farklı çalışma yöntemlerini anlattı: “Hiçbir zaman
telefon, resmi
hesap kullanmazlar. Haberleşmeyi farklı kuryelerle yaparlar.” Emniyet Genel Müdürü, polis ve jandarmanın yetki sınırına ilişkin sorulara da
cevap verdi. Aydıner’e Hakkari Jandarma Komutanı Erhan Kubat’a da sorulan, “Jandarma şehrin göbeğinde
operasyon yapabilir mi? Emniyet’e bilgi verilmesi gerekmez mi?” soruları yöneltildi. Aydıner, güvenlik birimlerinin yetki alanlarının net bir şekilde belirlenmediğinin altını çizdi. Operasyon ile istihbaratın farklı olduğunu vurgulayan Aydıner, şöyle devam etti: “
Güvenlik birimlerinin yetki alanları esas olarak tam değildir. Bazen bilgi verirsiniz, bazen de gider oradan alır, o suçluyu yakalar getirirsiniz.”
ZAMAN