Türkiye'deki 1999
depremi sonrasında
Japonya'da
yardım organizasyonları düzenleyen Şener, iki
ülke arasında
gönüllü elçi gibi çalışıyordu. Şener, en son 50 Türk öğrencinin eğitimlerine
Japonya'da devam etmesini sağlayan bir projeyi hayata geçirmişti.
Aslen Trabzonlu olan Şener'in naaşı, bugün ikindi namazını müteakip Altunizade'deki
Marmara Üniversitesi
İlahiyat Fakültesi Camii'nden kaldırılacak.
Japon dostları: "
Organize Mesut'un hayallerini biz gerçekleştireceğiz"
Japonya'da yaşayan Türklerin 'organize Mesut'u Hak'a yürüdü. 31 yaşındaki genetik mühendisi Mesut Şener, önceki
akşam (1
7 Haziran) geçirdiği
kalp krizi sebebiyle yaşamını yitirdi. Japonya'da yaşayan Türklerle, Türk öğrencilere yönelik hayata geçirdiği birleştirici faaliyetleri sebebiyle gerek Türkiye'de gerekse Japonya'daki resmi makamlarca takdir edilen Şener'i son yolculuğunda Japon dostları da yalnız bırakmadı. Bugün ikindi namazına müteakip Altunizade'deki
Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Camii'nden kaldırılacak naşına Japonya'dan gelen dostları da omuz verecek. Şener Karacaahmet'teki
aile kabristanına defnedilecek.
1979'da İstanbul'da dünyaya gelen Mesut Şener aslen Trabzonlu. Küçük yaşlarda tutulduğu
biyoloji sevgisi ona 1992'de Fatih Fen Lisesi'nin kapılarını 1996'da da Japonya yollarını araladı.
Boğaziçi Üniversitesi'ni kazanmasına rağmen öğretmenlerinin tavsiyesine uyup yüksel tahsil için Japonya'ya gitti. Son 14 yıldır Japonya'da yaşayan Şener, sadece genetik eğitimiyle (yüksek lisansını da yapmıştı) yetinmedi, ülkede yaşayan Türklere yönelik birleştirici, Japonlara yönelik de Türkiye ve Türk kültürüne tanıtmaya yönelik organizasyonlara girişti. Bu alandaki maharetinden dolayı
arkadaşları ona 'Organize Mesut' diye itap ediyorlardı.
Aksansız Japoncası, cana yakınlığı onu Türkiye'den gelen resmi- gayri resmi heyetler için bir lütuftu adete. Japonya'ya gelen devlet erkanına da tercümanlık,
rehberlik yapmıştı geçmişte. Türklere Japonları, Japonları Türkleri anlatmak her zaman heyecanlandırmıştı Mesut Şener'i. Japonya'daki Türk arkadaşlarına "Yıkılmış dostlukların tekrar tesisi için elimizden gelen her türlü çabayı sarf etmeliyiz, Türkler olarak hep beraber olmalı, bir şeyler yapmalıyız" derdi.
Bu
genç, samimi adamı Japonlar da sevmişti. Vefatı sonrasında zaten yüzlerce Japon
yasa boğuldu. Mesut Japonların manevi sıkıntıları ile ilgilenmek, onların dertleriyle dertlenmek onun için bir vazifeydi adeta. Japonların huzuru ve mutluluğu için çabalıyordu. Evinin 150 metre ötesinde yaptığı
koşu sırasında kalbi durup yıkılınca imdadına ilk koşan onun Japon komşularıydı.
JAPON ARKADAŞI OGATA: "KARDEŞİMİ KAYBETMİŞ GİBİYİM"
Mesut Şener'in
vefat haberini duyup, Türk arkadaşlarına ulaşan Japonlardan biriydi Ogata. Şener ile üniversite yıllarında, 1998'de tanışan Ogata, "kardeşimi kaybetmiş gibiyim" diyor. Türkiye'yi Mesut'tan öğrenmiş Ogata: "Mesut'la hemen çok iyi arkadaş olmuştuk. Çok
temiz bir insandı. Bana hep Türkiye'yi anlatırdı. Seneye
gezi planı yapmıştık, 15 kişiyle Türkiye'ye gelecektik. Neden bu kadar aktif olduğunu şimdi daha iyi anlıyorum; o iki ülke ilişkilerinin gelişmesi için canla başla koşturuyordu. Bir keresinde üniversiteden
mezun olunca ne yapmak istediğini sordum, bana Türkiye ile Japonya arasında
köprü olmak istediğini söyledi. Mesut kadar Türkiye ve Japonya dostluğu için uğraşan başka bir adam daha tanımadım. Maalesef artık onunla konuşamayacağım ama onun hayallerini, ideallerini gerçekleştirmek için uğraşmaya, didinmeye devam edeceğim."
"HEP İNSANLARIN MUTLULUĞU İÇİN KOŞTURDU"
Diğer bir Japon dostu Kaneo Sugiura da Şener'in Japon-Türk dostluğun güçlenmesi için çabaladığını anlatıyor. Sugiura, ilk bakışta basit görülse de Mesut'un oluşturduğu amatör Türk
futbol takımının Japonya'daki Türklerle Japonları kaynaştırmada önemli bir rol oynadığını aktarıyor. Ona göre Mesut'tan boşalan yer kolay doldurulamayacak: " onunla 1996 yılında tanıştım. Japonya'ya yeni gelmişti. Kısa zamanda Japonya'daki Türkleri toplumla kaynaştıracak organizasyonlara girişti. Futbol takımı kurdu ve Japonlarla maçlar düzenledi. Bu iki tarafın kaynaşmasını sağladı. Bunun yanında
halk oyunları gösterileri da hazırladı. Tek derdi Türkiye-Japonya ilişkilerini geliştirmekti. Japonya'ya ilk geldiğinde çektiği sıkıntıları ondan sonra gelenlerin çekmemesi için çok gayret etti. Hep insanların mutluluğu için çalıştı. Onun giriştiği işleri bizler devam ettireceğiz."
Susuz ve topraksız tarım projelerinin yanında Türk-Japon Eğitim Derneği (JATEF) Yönetim Kurulu Başkanlığı'nı da yürüten Mesut Şener, en son Japonya'da
Ertuğrul Firkateyni ile ilgili çizgi romanın Türkçeye çevrilip Türkiye'de yayınlanmasını sağlamıştı. Türkiye'deki 1999 depremi sonrasında Japonya'da yardım organizasyonları düzenleyen Şener, iki ülke arasında gönüllü elçi gibi çalışıyordu. Şener, en son 50 Türk öğrencinin eğitimlerine Japonya'da devam etmesini sağlayan bir projeyi hayata geçirmişti. Şener, Japonya'daki Türk öğrencilerin de 'Mesut abisiydi'.