Genelkurmay Başkanı
İlker Başbuğ
Hürriyet gazetesinin ardından dün de Vatan’dan
Ruhat Mengi’ye verdiği röportajda,
Erzincan davasının bir numaralı sanığı 3.
Ordu Komutanı
Saldıray Berk’e kefil olduklarını söyledi. Başbuğ’un Erzincan davası ile ilgili ısrarla devam ettiği açıklamalarının açıkça suç unsuru taşıdığını belirten Emekli
Yargıtay Savcısı
Ahmet Gündel, “Ortada Genelkurmay’dan kaynaklanan ciddi problemler var” dedi. Emekli
Askerî Hâkim Ümit Kardaş da, Başbuğ’un açıklamalarının, Şemdinli’de bir kitabevine
bomba atarken yakalan Astsubay
Ali Kaya hakkındaki “iyi çocuk” benzetmesinden daha vahim olduğunu belirterek “Böyle bir bürokratın 1 saat dahi görevde tutulmaması gerekiyor” şeklinde konuştu.
Savcılar harekete geçmeli
Saldıray Berk’in ifade vermeye gitmemesinde de Genelkurmay’ın rolü olduğunu belirten Emekli
Yargıtay Savcısı Ahmet Gündel
Taraf ’a konuştu. Gündel şunları söyledi: “Saldıray Berk
iddianamede 1 numaralı
sanık olarak yer aldığı halde, ifade vermesi bile sağlanamıyor. Bu noktada Genelkurmay’ın rolü var. Eğer Genelkurmay hukuka saygılı olsaydı, bu kadar ciddi bir suçtan hakkında iddianame hazırlanan bir üyesini adli makamlara kendisi teslim ederdi. Savcılar bir an önce hareket geçmeli,
Genelkurmay Başkanı ve diğer sorumlular hakkında üzerlerine düşen görevi yerine getirmeli.”
Suç işleme özgürlüğü mü var
Başbuğ’un ve CHP’lilerin her beyanatlarında yargıyı etkilemeye yönelik bir tutum içinde olduklarını vurgulayan Gündel, hem Başbuğ’un hem de davanın gizli sanıklarıyla görüşen CHP’lilerin Anayasa’nın 138. Maddesi’nde sınırları çizilen çerçevede suç işlediklerini söyledi. Türk
Ceza Kanunu’nun ve ilgili yasaların, Anayasa’nın “Hiçbir
organ, makam, merci ve kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez;
genelge gönderemez;
tavsiye ve telkinde bulunamaz” şeklindeki 138. maddesinde tanımlanan suçlara ceza öngördüğünü belirten Gündel, “Bugüne değin bu suçlardan, aralarında basın mensuplarının da olduğu pek çok kişi hakkında binlerce dava açıldı. Ancak belli ki ordunun ve CHP’lilerin suç işleme özgürlüğü var” şeklinde konuştu. Gündel, Başbuğ’un yargıyı etkilemeye yönelik davranışlarının muhatabının TCK’nın 288 maddesinin yanı sıra, suçu ve suçluyu övmek gibi pek çok madde olduğunu da sözlerine ekledi.
Basın suça ortak oluyor
Başbuğ’un verdiği siyasi beyanatlarla, Askerî Ceza Kanunu’nun 148. maddesini ihlal ettiğini belirten Emekli Askerî Hâkim Ümit Kardaş ise Başbuğ’un, Saldıray Berk’i sahiplenmesini, Şemdinli’deki “iyi çocuklar” olayına benzetti. Kardaş, “Başbuğ ayrıca TCK’nın 288. maddesini ihlal etmiştir. Böyle bir bürokratın 1 saat dahi görevde tutulmaması gerekiyor. Ancak bazı basın mensupları da bir bürokratın açıkça suç niteliği taşıyan beyanatlarını sayfa sayfa yayımlayarak bu suça ortak oluyorlar” dedi.
TARAF