Türkiye,
Bayram Bozkurt'u
Erzincan'daki
Ergenekon yapılanmasını ortaya çıkaran 'İliç
Savcısı' olarak tanıdı. En son yürüttüğü Muş'un
Malazgirt ilçesindeki başsavcılık görevinden, ailesine yönelik tehditlerin artması üzerine 25 Haziran 2010'da
istifa etti.
.
HSYK'nın yapısının değiştiğine dikkat çeken Bozkurt, "Referandumdan sonra yeniden doğmuş gibi, yeniden nefes almaya başlamış gibi oldum. Görevime döneceğim." dedi. Eski Van Savcısı Ferhat
Sarıkaya gibi meslekten
ihraç edileceği yönünde baskılara maruz kaldığını hatırlatan Bozkurt, yaşadıklarını şöyle anlattı: "Yüksek yargıdan ciddi tehditler aldım. Mesleğimi bana
silah olarak doğrultmuşlardı. Erzincan'daki Ergenekon yapılanmasını tersine çevirirsem, mesleğimin ve kariyerimin çok daha iyi olacağını
vaat ettiler.
Kahraman olacağımı söylediler. Maddî
destek yoluna gittiler."
Ergenekon'un Erzincan yapılanmasının ortaya çıkmasında büyük katkı sağlayan eski savcı, ikinci defa
doğu hizmetine, Malazgirt'e sürülmüştü. Burada sayısız tehdit aldı ve iki kere zehirlendi. Kendisiyle beraber yemek yiyen bir meslektaşı, zehirlenmeden dolayı 11 saat
tedavi altında kaldı. Eski Savcı
Bayram Bozkurt, Erzincan'da Ergenekon yapılanmasının ortaya çıkmasının, anayasa değişikliği sürecini tetiklediğini ifade ediyor. Hukuk çerçevesinde, mesleğinin gereği olarak bildiği önemli şeyleri ilgili makamlara anlattığını ve belgeleri verdiğini söylüyor. Ortaya çıkan
ses kayıtları ve yüksek yargının davalara müdahalesinin millet adına kendini endişelendirdiğini belirtiyor. Gerçeklerin ortaya çıkmasının bazı insanları tedirgin ettiğini, bunun için de bir endişe duyduğunu söyleyen Bozkurt, "Referandumdan sonra yeniden doğmuş gibi, yeniden nefes almaya başlamış gibi oldum." diye konuşuyor.
Bayram Bozkurt, kendisini devamlı meslekten ihraçla tehdit ettiklerini anlatıyor. Kendisini de eski Van Savcısı
Ferhat Sarıkaya gibi meslekten ihraç edeceklerine değinen Bozkurt, şöyle konuşuyor: "Yüksek yargıdan ciddi tehditler aldım. Mesleğimi bana silah olarak doğrultmuşlardı. Erzincan'daki Ergenekon yapılanmasını tersine çevirirsem, mesleğimin ve kariyerimin çok daha iyi olacağını vaat ettiler. Kahraman olacağımı söylediler. Beni tanıyanları araya soktular. Maddi destek yoluna gittiler. Başarılı olamayınca şiddete başvuracaklardı. Bundan sonra yargı, daha demokratik bir yapıya kavuşacak. Vesayet sisteminin yıkılmasının kapısının açıldığını, özgür ve bağımsız bir yargının ortaya çıkacağını düşünüyorum. Ben aldığım tehditler nedeniyle çok sevdiğim görevimi bırakmak zorunda kalmıştım. Ancak artık yeniden dönmeyi düşünüyorum."