K.Ö. ifadesinde,
örgütün lider kadrosunda bulunanların alt kadrodakilere şüphe ile yaklaştığını ve herkesin birbirini
ajan olarak gördüğünü söyledi.
Ailevi nedenler yüzünden 2004 yılında
PKK terör örgütünün dağ kadrosuna katıldığını söyleyen K.Ö., kendisine anlatılan çok farklı bir ortamla karşılaşınca örgütten kaçıp 4 gün önce kendiliğinden
Çukurca İlçesi’nde güvenlik güçlerine teslim oldu. Teslim olan K.Ö., örgütte toplu kopmaların önüne geçilmeye çalışıldığını, liderlik çatışmasının örgütü ikiye böldüğünü, anlattığı ifadesinde şunları söyledi:
“Örgüt içine katıldığım ilk günlerde bana anlatılan ortamdan çok farklı bir ortamla karşılaştım. Lider kadrosundakiler, alt kadrodaki örgüt mensuplarına şüphe ile yaklaşım sağlayacak bir
sistem dayatıyor. Örgüt mensupları birbirilerini hep ajan olarak görüyor. Dolayısıyla tüm örgüt mensupları tarafından gözlenebilinen örgüt içi yoz ve çarpık ilişkilerin tartışılmasının ve örgütten toplu kopmalarının önüne geçiliyor. Ailelerimizle yüz yüze konuşma imkanı bulamadığımız için telefonla görüşme yapıyorduk. Görüşme güvensizliğe bağlı olarak telefonun sesinin dışarı verilerek konuşmalar en az 2 örgüt mensubu tarafından dinleniyordu.”
K.Ö., liderlik çatışmasının örgütü ikiye böldügünü ve örgüt mensupları arasında hizipleşmenin olduğunu vurgulayarak şöyle devam etti:
“Örgüt içinde
Cemal kod adlı Murat
Karayılan ile Doktor
Bahoz Erdal kod adlı
Fehman Hüseyin arasında liderlik çatışması örgütü ikiye bölünme noktasına getirdi. Örgüt içinde
Suriye kökenli örgüt mensupları arasında hizipleşme yaşanıyor. Sözde eşitlikçi ve özgürlükçü bir ideolojiyi benimsendiği örgütte üst düzeydekiler bolluk ve ferah içinde yaşarken, alt düzeyde olanların temel ihtiyaçlarının karşılanmasında zorluk çekiliyor. Başta uyuşturucu madde kaçakçılığı olmak üzere elde edilen gelirler örgütün üst düzey yöneticileri tarafından kendi çevrelerine aktarılıyor.”
DHA