OBAMA'NIN AÇIKLAMASI
ABD Başkanı
Barack Obama,
Türkiye ile ABD arasında kurulabilecek en iyi ilişkileri kurmak için elinden gelen herşeyi yapmaya hazır olduğunu söyledi.
Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan ile Beyaz Saray'da görüşen Obama, görüşmeden sonra gazetecilere yaptığı açıklamada, nisan ayındaki Türkiye ziyaretini hatırlatarak, gösterilen misafirperverliği ABD'de Başbakan Erdoğan ve heyetine göstermekten son derece mutlu olduğunu söyledi.
Türkiye'yi ziyareti sırasında TBMM'de yaptığı konuşmaya değinen Obama, TBMM'de söylediği gibi Türkiye ile ABD arasında kurulabilecek ilişkilerin en iyisini kurmak için elinden gelen herşeyi yapmaya hazır olduğunu ifade etti.
Türkiye'nin NATO müttefiki olduğunu vurgulayan Obama, Türkiye ve ABD'nin birbirlerini
savunma taahhüdünde bulunduğunu hatırlattı.
"ABD'deki Türk-
Amerikan camiası sayesinde de çok güçlü ilişkilerimiz var" diyen Obama, Türkiye ile G-20 üyesi olması sıfatıyla, son mali
kriz döneminde birlikte çalışma fırsatı bulduklarını belirterek, "Türkiye'nin laik, demokratik, hukukun üstünlüğüne saygı duyan ve beraberinde çoğunluğu
Müslüman bir
ülke olması, sadece bulunduğu bölgedeki barışın ve istikrarın değil, genel anlamıyla dünya barışına yapacağı etkinin de çok büyük olduğunu gösteriyor" diye konuştu.
Erdoğan ile görüşmesinde hem ABD'nin hem de Türkiye'nin önem verdiği pek çok konuyu ele alma fırsatı bulduklarını söyleyen Obama, Afganistan'a istikrarın getirilmesi konusunda gösterdikleri
destekten dolayı, Başbakan Erdoğan'a ve Türkiye'ye teşekkürlerini ifade ettiğini kaydetti.
Seçimlerin ardından
Irak'ta barışın ve güvenliğin sağlanması için yapılanları konuştuklarını da ifade eden Obama, bölgesel barışı ele alırken İran'ın nükleer kapasitesini de gündeme getirdiklerini, İran'ın nükleer kapasitesini barışçıl amaçlarla kullanması için Türkiye'nin bölgedeki varlığının güven teşkil ettiğini, uluslararası camiada da bunun gösterilmesi anlamında Türkiye'nin oynayacağı önemli rolden bahsettiklerini söyledi.
Obama, sözlerini şöyle sürdürdü:
"NATO müttefiki olarak Türkiye'nin NATO'daki pozisyonunun güçlendirilmesi,
füze savunma sistemi üzerine yapılabilecekler üzerinde konuştuk. Başbakan Erdoğan'ı Türk-
Ermeni ilişkilerini normalleştirilmesi sürecinde attığı cesur adımlardan dolayı
tebrik ettim ve bu yolda ilerlemesi için kendisini cesaretlendirmeye çalıştım. Terörist faaliyetlere karşı dünyanın neresinde olursa olsun birlikte savaşmak için yapmış olduğumuz taahhüdü bir kez daha tekrarladık. Türk halkına son
terörist saldırıda vermiş olduğu şehitler nedeniyle baş sağlığı dileklerimi ilettim ve bu saldırının faillerinin
adalet önüne çıkarılması konusunda ABD'nin yapacağı katkılardan bahsettim. Son olarak da çok da kolay olmayan dini ve etnik azınlıkların Türkiye'deki siyasi sürece dahil edilmesi konusunda Başbakan Erdoğan'ı başarılarından dolayı tebrik ettim."
Obama, Türkiye'ye Heybeliada Ruhban Okulu'nun tekrar açılması konusunda mümkün olduğu kadar destek vermeyi istediklerini de söyledi.
Türkiye ile ABD arasındaki bağların güçleneceği konusunda son derece
ümitli olduğunu belirten Obama, bunun sadece NATO, askeri ve stratejik ilişkiler bağlamında değil,
ekonomik ilişkileri güçlendirilmesiyle de sağlanacağını ifade etti.
Obama, Başbakan Erdoğan ve Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül ile daha önce konuştuğu gibi ekonomik konuları el almak amacıyla stratejik bir grup kurulmasını amaçladıklarını bildirerek, bu sürece ABD
Ticaret Bakanı ve ticaret temsilcisinin de dahil olacağını, ABD ile Türkiye arasında ticaret konusunda alınacak çok büyük yol olduğuna inandığını kaydetti.
Obama, "Türkiye çok büyük bir ülke, çevresindeki ülkeleri de etkileyen bir ülke, bu nedenle Türkiye gibi bir ülkeye dostum demekten, Başbakan Erdoğan'a da arkadaşım demekten son derece mutluyum. Aramızdaki ilişkilerin yıllarca aşamalı bir şekilde devam edeceğini ümit ediyorum" diye konuştu.
BAŞBAKAN'IN KONUŞMASI
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Barack Obama ile görüşmesiyle ilgili açıklamalarda bulundu.
Erdoğan, açıklamasına, ABD'de kendisine gösterilen ev sahipliğine teşekkür ederek başladı.
Obama'nın ilk ziyaretini Türkiye'ye yapmış olması ve burada Türk-Amerikan dostluğunu
model ortaklık olarak tanımlamış olmasının, Türk
siyasetinde ve kendileri üzerinde farklı bir sürece işaret ettiğini kaydeden Erdoğan, bu model ortaklıkla ikili ilişkilerin içeriğinin nasıl doldurulacağı sürecinde de önemli adımlar atılmaya başlandığını bildirdi.
Erdoğan şöyle devam etti:
''Tabii ki, bunun ekonomik boyutu var. Bunun bilimde, sanatta, teknolojide, askeri siyaset alanında birçok boyutu var. Bu süreci bizim tarafımızdan da takip edecek bir-iki arkadaşımızı
tayin ettik, Başbakan Yardımcımız Ali
Babacan ve Ekonomiden sorumlu Devlet Bakanım Zafer
Çağlayan. Çok yakında bu süreci takip etmek üzere inanıyorum ki aramızdaki bu ikili ilişkileri geleceğe çok daha farklı şekilde taşıyacaklardır.''
Orta Doğu, Irak, İran'ın nükleer programı çerçevesinde bölgesel müşterek atılan adımların varlığına ve Afganistan'da müşterek çalışmaların sürdüğüne işaret eden Erdoğan, ''Afganistan'da şu andaki süreçte iki ay kadar önce oraya gönderdiğimiz ilave güçlerle üçüncü kez komutayı
Türk Silahlı Kuvvetleri ele almış vaziyette. Eğitim çalışmalarına verebileceğimiz destekler, il imar timi konusunda şu ana kadar attığımız ve bundan sonra atacağımız adımlar, bunları görüşme fırsatımız oldu.''
Bir diğer önemli adımın da enerji konusu olduğunu ifade eden Erdoğan, enerjide Türkiye'nin
transit ülke olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
''NABUCCO anlaşması biliyorsunuz imzalandı ve ciddi adımları şu anda atmaya hazırız.
Azerbaycan ile görüşmelerimiz devam ediyor. Bu konuda da ben önemli mesafelerin alınacağına inanıyorum. Tabii Azerbaycan'ın yanında orada Statoil,
Total gibi, British
Petrol gibi şirketlerin önemi var.''
Azerbaycan ve
Ermenistan arasındaki süreci görüştüklerini kaydeden ve bu sürecin çok önem arz ettiğini belirten Erdoğan, ''Türkiye Ermenistan ilişkilerini ilgilendirmesi bakımından bu önemli. Minsk üçlüsü olarak ABD,
Rusya ve Fransa'dan burada çok daha ivmeyi yükselterek farklı bir sürecin sürdürülmesini kendileriyle görüştük. Bunun, süreci çok olumlu etkileyebileceğini söyleyebilirim'' dedi.
Türkiye-Ermenistan arasındaki normalleşme sürecinin bununla çok ilgili olduğunu kaydeden Erdoğan, ''Türkiye olarak
yönetim açısından bizler bu konuda kararlıyız'' dedi.
Erdoğan, bir diğer önemli adımın atıldığına da değindi ve sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bir diğer önemli adım burada özellikle yine Türkiye'de terörle süreç ki, 5
Kasım 2007'de yine bu odada yapılan açıklama çok önemliydi. Bölücü terör örgütünü burada ABD-Türkiye ve Irak'ın ortak düşmanı olarak ilan etmiştik. Çünkü terör, tüm insanlığın ortak düşmanı. Burada İkiz Kuleler vurulduğu zaman terör konusundaki hassasiyetimiz ne olduysa her ülkede terör konusundaki hassasiyetimiz budur. Çünkü terörün dini, milleti, ırkı, vatanı yok. Yine özellikle bölgede Türkiye olarak bu nükleer programa yönelik müşterek yapabileceğimiz çalışmaları müzakere ettik. Bu sürecin diplomatik yollarla çözümü noktasında üzerimize düşen ne gerekiyorsa, bizim üzerimize ne düşüyorsa biz onu yapmaya hazırız.
İsrail-
Filistin, İsrail-
Suriye tüm bu ilişkilerde Türkiye olarak üzerimize düşen neyse bunları yapmaya hazırız. Çünkü küresel barışın sağlanmasında başta ABD üzerinde büyük görevler olduğuna inanıyorum.''
Sözlerine, ''Bu konuda tabii ki bizler de elimizden gelen bütün desteği bulunduğumuz bölgede farklı bölgelerde vermek durumundayız. Çünkü zaman düşman kazanma zamanı değil dost kazanma zamanı''diyerek devam eden Erdoğan, hep birlikte aydınlık yarınların dünyasına ilerlenmesi gerektiğinin altını çizdi.
CANLI İZLEDİNİZ