İrtica İle Mücadele Eylem Planı'nın orijinal metnini
Ergenekon savcılarına gönderen
subay, yazdığı ihbar mektubunda
Aktütün ve
Dağlıca baskınları ile ilgili çarpıcı şu açıklamada bulunuyor:
"Bizzat olayların içerisinde (Aktütün'de, Dağlıca'da, Poyrazköy'de, Çukurca'da ve dahi birçok yerde) olduğumuz için gerçekler tarafımızdan tüm çıplaklığıyla biliniyor." Cuntayı deşifre eden subay işin başında ise şimdiki Birinci
Ordu Komutanı dönemin
Genelkurmay 2. Başkanı
Orgeneral Hasan Iğsız olduğunu söylüyor. Bu ifşaat ve bağlantı bir dönem çok konuşulan bir fotoğrafı akıllara getirdi.
Söz konusu fotoğrafta dönemin 2. Ordu Komutanı Hasan Iğsız Dağlıca Taburu
komutanı Yarbay
Onur Dirik'e başarı plaketi veriyordu. Hem de Dağlıca baskınından sadece 15 gün sonra. 21
Ekim 2007'de gerçekleşen Dağlıca baskınında 12 asker şehit olmuş, 16'sı yaralanmış, 8 er ise kaçırılmıştı. Bu saldırı sadece Türkiye'nin yüreğini yakmadı. TSK açısından büyük bir itibar kaybına da neden oldu.
PKK uzun süre bu kanlı
eylemin
propagandasını yaptı.
Saldırı anında çekilen görüntüler günlerce örgüte yakın televizyon kanallarında ve internet sitelerinde yayınlandı. Kaçırılan erler ayrıca propaganda malzemesi yapıldı. Pazarlık konusu yapıldı. Ve işte Türkiye'ye büyük kayıplara mal olan bu kanlı saldırıdan yalnızca 15 gün sonra birliğin komutanı ödüllendiriliyordu. Üstelik bu komutan saldırı sırasında birliğinin başında değildi. Yarbay
Onur Dirik bir düğünde eğlenirken saldırı gerçekleşmişti. Peki, bu plaket Onur Dirik'e hangi başarısından dolayı veriliyordu? Eğer Dağlıca, cuntanın planıysa şüphesiz "başarılı" bir eylemdi! Saldırının göz göre göre gelmesi de işin başka yönüydü. Saldırı olacağına dair daha önceden çok sayıda istihbarat alınmıştı. Ancak önlem alınacağına askerlerin elindeki
bomba ve mühimmatlar toplanmıştı!
Pazılı tamamlamak için bir not daha düşelim. O da Onur Dirik'in dağlıca baskınından aylar önce bir Ergenekon sanığına gönderdiği "parola dağlıca" mailleri. Ergenekon klasörlerinde bu ilginç yazışmalar detayları ile yer alıyor. Bakın, Onur Dirik 31 Ocak 2007 tarihli mesajında Ergenekon sanığı Asuman Özdemir'e neler yazmış: "... Dağlıca Olayı'na kilitlenmiş durumdayım. Nihayet 'Alana' girebilmeye başladık bir parça. Tahminime göre 10 gün içinde oradan gerçek zamanlı bilgi almaya başlayabileceğiz. Bu konu bizim için çok önemli. Gelecek
Nisan-
Mayıs aylarında vuku bulabilecek olaylarda normal şartlarda verilebilecek 5-10 arası zayiatın ihtimalini ya da sayısını önceden bilgi edinerek azaltmayı hedefliyoruz. (...) Zayiat vermenin ne olduğunu geçtiğimiz Ekim ayında bir kere daha yaşadık çünkü. Neyse bu arada sana Dağlıca denilen yerin birkaç resmini gönderiyorum. Herhalde daha önce göndermemiştim.
Sevgi ve selamlarımla. Dağlıca.. Dağlıca.. Dağlıca..
Parola Dağlıca.. İşaret Dağlıca... Gece gündüz Dağlıca.."
ZAMAN