Ankara Polisi’nin 30-31
Mayıs’ta, çeşitli ev, işyeri ve hücrelere yapılan operasyonlar sonunda ortaya çıkardığı
Atabeyler çetesiyle ilgili yakalanan
muvazzaf askerlerin basına yansıyan ifadeleri, yanıtlanması gereken pek çok soruyu da gündeme getiriyor.
Çete operasyonunun akabinde,
Genelkurmay askeri mahkemesince “
mühimmatı
karargah dışına çıkartmaktan”, Ağır
Ceza Mahkemesi tarafından ise “Ülke birliğini bozmaya yönelik
örgüt kurma ve
patlayıcı madde bulundurma” suçlarından
Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda görevli Kara Pilot
Yüzbaşı Murat Eren, Astsubaylar Erkut Taş ve Yasin Yaman ile Yunis Akkaya adlı esnaf, 4 Haziran’da tutuklandılar. Sanıkların ifadelerinden basına yansıyan bölümler, şu soru işaretlerini gündeme getirdi:
Yüzbaşı Eren ve çetenin
bomba uzmanlarından Erkut Taş, “Bombaları
PKK için bulundurduk, tek hedefimiz PKK’ydı” dediler. Öyleyse, neredeyse 8-10 binayı havaya uçuracak miktarda malzemeyi, neden PKK tehdidinin olmadığı Ankara’nın göbeğinde ev, işyeri ve hücrelerine depoladılar?
Eğer gerçekten çeteleşmekteki amaçları PKK idiyse, neden
Güneydoğu illerinde hücre evleri kurmadılar? Murat Eren, TNT kalıplarını Adıyaman’dan Ankara’ya getirmek yerine, Adıyaman’da niye saklamadı? Bir
terör uzmanına göre, çetenin gerçek amacı ortalığı karıştırmak. Çete yoluyla, karanlıkların saydamlaşmaya karşı alan kazanması.
İfadelerinde, hedeflerinin PKK olduğunu söylediler. Ancak zaten, Özel Kuvvetler mensupları olarak PKK ile mücadelede görev alıyorlar. Hal böyleyken, emir-komuta zinciri dışına çıkıp, ilave bir PKK saldırısı
düzenleme istemleri nasıl bir çelişkidir?
Mühimmat,
fişek gibi askeri malzemeler nasıl karargah dışına çıkartıldı?
Hücre evlerinde yapılan aramalarda, TNT’ler ve Rus Markası Serkisof saatler, bomba düzeneklerinde neden hazır hale getirilmiş olarak bulundu? Ankara Eryaman’da basılan hücre evinde patlamaya hazır düzenekli el bombalarının ne işi var? Bu, çetenin, olası bir eyleme çok yakın olduğunu gösterir nitelikte.
Sanıklar,
Başbakan Erdoğan ya da Danışmanı Cüneyt Zapsu’ya suikast planlarını yalanladı. O halde, hücre evlerinde Erdoğan’ın evi ve Zapsu’nun işyeri BİM’in krokilerinin ne işi vardı?
ÇETELERİ MAGAZİNLEŞTİRME
Bir terör uzmanı, hemen hepsinde, muvazzaf ya da
emekli asker ile kimilerinde üst düzey eski ve görevi başında
emniyet genel müdürlerinin adlarının karıştığı Sauna,
Küre, Çağrı, Atabey gibi çete oluşumlarının magazinsel boyuta indirgenerek, çeteleşmelerin gerçek amaçlarının karartılmak istenmesine dikkat çekiyor. Aynı uzman, “Sauna, masaja indirgendi. Atabeyler çete üyesi Yüzbaşı Eren’in, kendisi gibi çete kurmaktan tutuklanan Yunis Akkaya adlı şahsa, cephanelik haline getirdikleri Eryaman’daki hücre evine, ‘Karı, kız getirme dedim’ yolundaki sözleri manşete taşındı. Bu tür olaylarda, basın yoluyla olayın özü, dikkatlerden kaçırılmak isteniyor” dedi.
Bu çetelerin, bazı uzantıları olmakla beraber, birbirlerini tanıyan yapılanma içinde olmadığını tahmin ettiğini belirten bir başka terör uzmanı, şu görüşleri dile getirdi:
“Bu çetelerin hepsinde dikkat çeken, söylemlerinde birleşmeleri. Onlara göre, hükümet ilkel,
Türkiye peşkeş çekiliyor. Ortak yanlarından biri de kahramanlıklar, destansal olaylar var. Yüzbaşı Eren, kahramanlık madalyası almış, mensup olduklarını söyledikleri Atabeyler gibi örgütlenmeler,
Osmanlı dönemi özlemini
çağrıştırıyor.”
OKLAHOMA BOMBACISI
Terör uzmanları, sözüm ona vatan sevgisini ispatlamak için, Ankara’nın ortasında bomba yığınağı yapmanın kabul edilebilir bir durum olmadığına dikkat çekerken, “Önemli olan orduların, bu kişileri ordudan atmaları erdemini göstermeleri” olduğuna dikkat çekiyor. Nitekim aynı uzmanlar, 1995’te
Oklahoma’da, 168 kişinin ölümüyle sonuçlanan bombalı saldırıyı gerçekleştiren asker kökenli Timothy McVeigh’in 2001 yılında
infaz edildiğini anımsatıyor. McVeigh, Latin
Amerika ve zencilere karşı ırkçı söylemi nedeniyle bu eylemi yapmıştı.
TETİKÇİ: ALTI AYDA ÇIKARIM
16 Mayıs günü Danıştay’a kanlı saldırıyı gerçekleştirmekten tutuklanan
Alparslan Arslan’ın ise
terörle mücadele ekiplerince yapılan
sorgulaması sırasında verdiği ifadelerden, “çok gizli” ibaresiyle kayıtlara geçen bölümünde, “maksimum 6 ayda cezaevinden çıkarım” dediği öğrenildi. BUGÜN’e bilgi veren kaynaklara göre, Arslan, sorgu ekibine, “Bakınız sizin bir şeye gücünüz yetmez” şeklinde, arkasında önemli güçlerin bulunduğu izlenimi ve gözdağı verecek nitelikte konuştu.
BUGÜN