Çete suçlamasıyla tutuklanan
Semih Tufan Gülaltay ve ekibi hakkında hazırlanan iddianamede, zanlıların polisten kaçmak için şifreli konuştuğu belirtildi.
Cumhuriyet Savcısı
Cuma Özdemir tarafından çete üyeleri hakkında hazırlanan iddianamede; zanlıların birçok
telefon konuşmasında
silahtan bahsedildiği; ancak bunu şifreli yaptıkları kaydedildi. İddianamede, Gülaltay ve ekibinin el
bombasını '
karpuz', silahı '
ayakkabı, ampullü
jeneratör', hayalet silah olarak bilinen
Glock'u da 'plastik' diye şifrelediklerine dikkat çekildi. İddianamedeki bir diğer bilgi ise
operasyon yapılacağının Gülaltay'a bir kaynak tarafından sızdırılmış olması.
Savcılık iddianamesinde yer alan bilgilere göre; Diyarbakır'da 12
Eylül 2006'da meydana gelen
patlamadan bir gün sonra sanıklardan Gürkan Temelli, çetenin
tetikçi-tahsilatçı grubunda olduğu iddia edilen Necdet
Atış'ı telefonla aradı. İki zanlı arasında şu görüşme geçti: "Temelli- Bu gecede halletmen, bu geceden hallolması lazımmış, bu gece. Atış- Abi telefonda mı konuşalım, telefonda olmaz ki. Temelli-
Hani şey varmış ya büyük bir şeyler varmış sende. Atış- Karpuz. Temelli- Onları diyor şey yapsın diyor, manava geri iade etsin diyor onları ya. Atış- Tamam sorun yok, yok sorun yok." Savcı Özdemir, iddianamede, görüşmeyle ilgili şu tespitte bulunuyor: "Bu görüşmede
örgütün suç unsuru içerir kelimeleri
teknik takibe karşı telefonda konuşmamaya dikkat ettiği, Diyarbakır'da meydana gelen patlama olaylarının ardından polisin kendilerine
baskın düzenleyebileceğini öngörerek 'karpuz' diye şifreledikleri örgüte ait bombaları yok etmeye çalıştıkları görülmektedir." Savcı, örgüt üyelerinin silah temin etme çabalarını gösteren birçok
telefon görüşmesi olduğunu vurgulayarak,
iletişim tespit tutanaklarında geçen şifreleri şöyle açıklıyor: "
Tabanca yerine 'ayakkabı', 'ampullü jeneratör' gibi şifreli kelimeler kullandıkları, kamuoyunda hayalet silah olarak bilinen 'Glock'
marka silah ile ilgili de 'plastik' kelimesini kullandıkları görülmektedir. Bunların yanında 14'lü silah için '14 kardeş' gibi ifadeler kullanılmıştır."
Operasyon yapılacağı sızdırılmış
İddianamede yer alan bir diğer önemli bilgi ise operasyon yapılacağının Gülaltay'a bilinmeyen bir kaynak tarafından sızdırılmış olması. Gelen bilgi üzerine Gülaltay'ın örgütte bulunması muhtemel suç unsurlarını gizlettiğinin altının çizildiği iddianamede,
Ulusal Birlik Hareketi Platformu'na 1
Nisan 2007'de yapılan operasyonda ele geçirilen ve üzerinde 16.3.2007 yazan bir CD'de Gülaltay'ın bir
masa etrafında 4-5 kişi ile toplantı yaptığının görüldüğüne işaret ediliyor. Gülaltay'ın toplantıda, 'devlette bir dönem istihbari görevler yapmış bir dostunun kendisine yönelik operasyon yapılacağını' söylediğine işaret edilen iddianamede, ayrıca evine ve parti merkezine silah, bomba konularak
komplo hazırlanacağını öne sürdüğü aktarılıyor. Yapılan teknik takipler sonucu örgüt mensuplarının silah varlığı ile ilgili çok sayıda görüşme tespit edildiğine vurgu yapılan iddianamede, operasyon sonrası örgütün alt tetikçi kadrosunda bulunan birkaç kişi dışında kimseden silah vb. suç unsuru yakalanamadığı ifade edilirken, bu durum şu şekilde açıklanıyor: "Söz konusu CD'deki görüşmenin operasyondan çok kısa süre önce olması konuşmaların içeriği ve örgütten telefon görüşmeleriyle orantılı olabilecek kadar suç unsuru yakalanamaması birlikte değerlendirildiğinde Semih Tufan'ın
suç örgütüne yönelik operasyon yapılacağı bilgisini tespit edilemeyen bir kaynaktan öğrendiği ve örgütte bulunması muhtemel suç unsurlarını gizlettiği, yapılacak çıkar amaçlı suç örgütü operasyonunu siyasi bir komploymuş gibi göstermek maksadıyla böyle bir çekim yaptığı, bu sayede soruşturmanın ve kovuşturmanın seyrini saptırma gayretine girdiği değerlendirilmektedir."
Gülaltay, psikopat tavırlar sergilemiş
Savcı Özdemir, örgüt mensuplarının gözaltına alındıktan sonra kendilerine siyasi komplo kurulduğunu iddia ettiklerini ve bu iddiaları dile getirirken görevlilere
hakaret, saldırı gibi fiilleri yapmaktan geri durmadıklarını aktarıyor. Savcı, "Gülaltay ve Atış nezarethanede, teşhis işlemleri sırasında psikopat tavırlar sergilemişler, nezarethane içinde bağırarak örgütün alt kademelerini yönlendirme amaçlı talimatlar vermişlerdir." ifadelerini kullandı.
ZAMAN