Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan kendisine
hediye edilen halının ipini cebindeki çakıyla kesti. Peki Başbakan neden çakı taşıyor.
Diyanet İşleri eski Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz, çakı taşımanın
İslam dini gereği
sünnet olduğunu söyledi ve "Peygamberimiz taşırmış. Başbakan güvenlik açısından,
zehirlenmeye önlem olarak,
meyveyi kendisi soymak için de çakı taşıyor olabilir’’ dedi. İsmet
İnönü'nün de çakı taşıdığı ortaya çıktı.
ÇAKI TAŞIMAK SÜNNET
Gazeteport'un haberine göre; çakı taşımak islam dini gereği bir sünnet.Diyanet İşleri eski Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz ’Peygamberimiz de taşırmış. Başbakan güvenlik açısından meyveyi kendisi soymak için de çakı taşıyor olabilir’’ dedi. Başbakan’ın yanında taşıdığı çakının “meyve soymak için” de olabileceğini söyleyen Yılmaz, “Çoğu insan bunu taşıyor. Başbakan da bir insan. Meyve yemek için taşıyordur.
Güvenlik açısından bazı insanlar soyacakları meyveleri, başkasına soydurmaz, kendisi bu düşünce ile de çakı taşıyor olabilir’’ dedi.
ZEHİRLENME KORKUSU
21 yıl boyunca çok sayıda Başbakan ile çalışan
Başbakanlık Başmüşaviri Sedat Bayar ise ‘’ Her Başbakanın zehirlenme korkusu vardır. Milli Şef İsmet İnönü de çakı taşırdı. ‘’ dedi.
Bayar, “Her Başbakan’ın böyle bir endişesi olur. Böyle bir dönemde kendisinin hayatıyla ilgi çok
mağdur edildiğini düşünen insanlar bedduanın ötesine geçebilir.” dedi.
MİLLİ ŞEF DE TAŞIYORDU
Milli Şef İsmet İnönü’nün
yurt içi seyahatlerinde zehirlenmekten korktuğu için yanında çakı taşıdığını da belirten Bayar, “Dünyadaki devlet büyükleri, en çok çatal bıçakların denetimsiz masaya gelmesinden endişe taşıdıkları için yanında böyle
küçük çakılar taşıyabilirler. Çünkü, zehirlenmekten korktukları için çakı, çakının kenarında çatal, tırnak çakısı, hatta
kürdan bile taşıyanı vardır. Bunlar göze görülmekten çok, insanı zehirleyen suç delilleri olabilir ve ortadan çok kolay kaldırılabilen şeylerdir” dedi.
ÖZAL HER ŞEYİ YERDİ
Merhum Cumhurbaşkanı Turgut
Özal’ı örnek olarak veren Bayar, “Merhum cumhurbaşkanlarımızdan Özal’ın yanına yıkanmamış çileği koysanız yerdi. Üçüncü
sınıf pastaneden bir pasta getirseniz yine yerdi. Hatta evlerinde kapalı şişeden bile su içildiğini görmedim. Vefatının ardından, zehirlendiği iddia edilmişti ve o iddia hala aydınlanamadı” dedi.
DEMİREL TEDBİRLİYDİ
9’uncu Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel’in ise daha tedbirli olduğunu, seyahatlerinde başbakanın makam araçlarını takip eden araçlardakilerle beraber ekmek arasına koyduğu peyniri yediğini anlatan Bayar, “Bu bir
psikolojik önlemdir. Yol kenarlarındaki lokantalarda, halkın yediğinden içtiğinden alırdı” dedi.
ERBAKAN’IN MAKAMI BEKLENİRDİ
Necmettin
Erbakan’ın Başbakanlığı döneminde Başbakanlık’taki makamına sadece “kendi adamlarının” güvenliği sağladığını belirten Bayar, “Bu kişiler Başbakanlık makam odasını 24 saat beklerlerdi. Başbakan’ın makamında olmadığı saatlerde içeriye kimsenin girmemesini sağlarlardı. Böylece, belki dinleme aleti konulmasını, tükenmez kalemine zehir konulmasını böylece önlerlerdi” diye konuştu.