Buna göre Ana
yasa'nın 10 ve 42. maddeleri ile
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Kanunu'nun ek 17. maddesi değiştirilecek. Tartışma konusu "kılık-
kıyafet" ibaresi,
Anayasa değişikliği metninden çıkarılırken, YÖK Yasası metnine eklendi. 42. madde ilgili değişiklik
teklifinde, "
kanunlarda açıkça belirtilmeyen hiçbir sebeple eğitim ve öğrenim hakkının engellenemeyeceği" kaydedildi. 10. maddede ise MHP'nin önerisi olan "
hizmet sunumu" ibaresine yer verilmedi. Toplantıdan sonra yapılan yazılı açıklamada ve yasa metninde
türban yerine baş
örtüsü ifadesinin kullanılması dikkat çekti. YÖK Kanunu değişiklik metninde başörtüsü tarifi de yapıldı.
Başörtüsünün yüzü açıkta bırakan ve
çene altından bağlanan örtü olduğu vurgulandı. Böylece
düzenlemenin çarşaf, burka, poşu,
peçe gibi kıyafetleri kapsamadığı belirtildi. Üzerinde mutabakata varılan maddelerle ilgili olarak
AK Parti ile MHP yöneticileri arasında
Meclis'te yaklaşık 5 saat süren görüşmenin ardından yazılı bir açıklama yapıldı. 'Fiilî bir sorun' olarak nitelendirilen
başörtüsü yasağının kaldırılması için üzerinde uzlaşmaya varılan Anayasa ve yasa değişikliği tekliflerinin, iki partinin ortak önerisi olarak
TBMM'ye sunulacağı bildirildi. Değişiklik tekliflerinin bugün imzaya açılarak Meclis Başkanlığı'na sunulması bekleniyor.
AK Parti ve MHP, "sosyal yara haline gelen" üniversitelerdeki başörtüsü yasağını kaldıracak düzenleme için dün ikinci kez bir araya geldi. MHP Genel Başkanı
Devlet Bahçeli'nin odasında yapılan zirveye AK Parti'den
Başbakan Yardımcısı
Cemil Çiçek, Grup Başkan Vekilleri
Sadullah Ergin, Bekir
Bozdağ ile TBMM
Anayasa Komisyonu Başkanı
Burhan Kuzu katıldı. Toplantıda MHP'yi Genel Sekreter
Cihan Paçacı,
Grup Başkan Vekili Oktay Vural, Genel Başkan Yardımcısı
Faruk Bal ve
Ankara milletvekili Deniz
Bölükbaşı temsil etti. Toplantıya iki parti de hazırladıkları
taslak metinlerle geldi. Çerçevede
anlaşma sağlanınca üzerinde uzlaşılan metinler AK Parti'den Cemil Çiçek ve
Sadullah Ergin tarafından Başbakan Tayyip Erdoğan'a, Cihan Paçacı da MHP lideri Devlet Bahçeli'ye götürdü. İki liderin onay vermesi sonucu mutabakat metni yazılı bir şekilde kamuoyuna duyuruldu.
Anayasa'nın 10. ve 42. maddeleriyle Yükseköğretim Yasası'nın ek 17. maddesinde değişiklik yapılması konusunda mutabakata varıldığı belirtilen açıklamada, "Bu konudaki anayasa ve yasa değişikliği teklifleri, iki partinin ortak önerisi olarak anayasa ve içtüzükte belirlenen esas ve usullere göre TBMM'ye sunulacaktır." denildi.
AK Parti ve MHP'nin üzerinde uzlaştığı metin 3 maddeden oluşuyor. MHP, Anayasa'nın "eşitliği" düzenleyen 10. maddesinde değişiklik öngören teklifini imzaya açmıştı. Bu teklifin geniş kapsamlı olacağı yönündeki eleştirileri dikkate alan MHP, kendi önerisini değiştirdi. MHP'nin ilk önerisinde yer alan "her türlü kamu hizmetinin sunulmasında ve bu hizmetlerden yararlanılmasında" ibaresi, "her türlü kamu hizmetlerinden yararlanma" olarak değiştirildi. İki parti, ilk görüşmede "kılık kıyafet" cümlesinde uzlaşamamıştı. AK Parti, 42. maddeye bu ibareyi koymak istemiş, MHP ve bazı hukukçular buna karşı çıkmıştı. Dün yapılan görüşmede bu ibare de metinden çıkarıldı.
Çarşaf ve poşuyu kapsamıyor
Sürpriz değişiklik, üniversitelerde başörtüsü yasağının olmadığının delili olarak gösterilen ek 17. maddede oldu. Kılık kıyafet ve başörtüsüne ilişkin ibareler YÖK Kanunu'nun 17. maddesine yerleştirildi. Başörtüsünün kişinin yüzünün kimliğinin tanınmasına imkan verecek ve çene altından bağlanacak şekilde olacağına ilişkin
tarife de madde metninde yer verildi. Böylece, kılık kıyafet ibaresinin peçe, poşu, çarşaf gibi giysileri kapsamayacağının altı çizildi. Üzerinde anlaşmaya varılan ek 17. madde ile ilgili düzenleme liderlerin onayına sunulacak
İşte yasağı bitirecek formül
Anayasa değişikliği
10. madde:
Mevcut 4. fıkra: Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.
Ortak teklif: Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde ve her türlü kamu hizmetlerinden yararlanılmasında kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadır.
42. madde: Mevcut 1. fıkra: Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz.
Uzlaşılan metin: Kimse, kanunda açıkça yazılı olmayan hiçbir sebeple eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz. Öğrenim hakkının kapsamı ve kullanılmasının sınırları kanunla tespit edilir ve düzenlenir.
YÖK Kanunu 'nda değişiklik
ek madde 17:
Mevcut hali: Yürürlükteki kanunlara aykırı olmamak kaydı ile;
yükseköğretim kurumlarında kılık ve kıyafet serbesttir.
Ortak metin: Yürürlükteki kanunlara aykırı olmamak kaydı ile yükseköğretim kurumlarında kılık ve kıyafet serbesttir. Hiç kimse başının örtülü olması sebebiyle yükseköğrenim hakkından yoksun bırakılamaz ve bu yönde
uygulama ve düzenleme yapılamaz. Ancak başın örtülmesi, kişinin yüzü açık ve kimliğinin tanınmasına imkan verecek ve çene altından bağlanacak şekilde olması gerekir.
Adım adım çözüm süreci
8 Haziran 2007: Başbakan Erdoğan, Prof. Dr.
Ergun Özbudun'dan anayasa taslağı hazırlamasını istedi.
28 Ağustos 2007:6 kişilik
heyet, hazırladıkları taslağı AK Parti'ye teslim etti. Başörtüsü yasağı konusunda iki alternatif sunuldu. İlkinde 'Hiç kimse kılık kıyafetinden dolayı öğreniminden mahrum bırakılamaz.', diğerinde ise 'Yükseköğrenimde kılık kıyafet konusunda herkes serbesttir.' denildi.
17 Eylül 2007: AK Parti kurmayları ve bilim heyeti, Sapanca'da yapılan 3 günlük toplantıda anayasa taslağına son şeklini verdi. Başörtüsüyle ilgili maddede birinci ifade
tercih edildi.
13 Aralık 2007: Bahçeli, Anayasa'nın 10. maddesinde değişiklik yapılarak sorunun çözümünü istedi.
14 Ocak 2008: Başbakan,
İspanya'da "Velev ki simge olarak taktığını düşünün. Bir siyasî simge olarak takmayı suç kabul edebilir misiniz? Simgelere bir
yasak getirebilir misiniz? Dünyanın neresinde böyle bir yasak var?" dedi.
15 Ocak 2008: Başbakan'ın İspanya'daki açıklamalarını grup toplantısında değerlendiren Bahçeli, başörtüsü sorununun toplumsal uzlaşma ile çözülmesi gerektiğini vurguladı.
16 Ocak 2008: Erdoğan, İspanya dönüşünde muhalefete şu çağrıyı yaptı: "Yeni anayasayı beklemeye gerek yok. Bunun çözümü çok kolay. MHP ben varım diyor.
CHP yoksa yok."
17 Ocak 2008: MHP lideri Devlet Bahçeli, yazılı açıklama yaparak partisinin teklifini ortaya koydu.
23 Ocak 2008: AK Parti, MHP'ye kendi teklifini iletti.
24 Ocak 2008: Ortak noktada buluşan parti kurmayları, Anayasa'nın 10. ve 42. maddelerinin değiştirilmesinde uzlaştı.
25 Ocak 2008: Yapılması düşünülen ikinci zirve, "kılık kıyafet" ibaresinin doğurduğu endişeler yüzünden ertelendi.
28 Ocak 2008: İki partinin kurmayları yeniden bir araya geldi. Mekik diplomasisini andıran yoğun görüşme trafiğinin ardından tam mutabakata varıldı.