Gazeteci Emine Şahin son yılların en ilginç filmi 'Vali'yi analiz ediyor. İşte 'Vali' filmini merak edenlere ilginç ip uçları : Bu hafta vizyona ‘kurgusu ne müthiş’ diyemeyeceğim bir film girdi. Neden mi müthiş değil, neden mi sıradan.. olay Türkiye’de geçiyor da ondan. Vali filmine konu olan isim tarihe adıyla, sıra dışı fikirleriyle iz bırakan Recep Yazıcıoğlu’nun hayatını konu alıyor. Türk sineması adına kendi imkanları ölçüsünde yeni ve güzel işler ortaya koymaya çalışan isimler de var. Lakin bu filmin bambaşka bir önemi var. Türkiye için iyi şeyler yapmak isteyen her açılım tıpkı valinin görünürde “şüpheli” gerçekleşen hazin ölümünü gibi kaybolup gitmiyor. Memleketini daha iyi yerlerde görmek isteyen her isimin attığı bilinçli adımlar, hiçbir şeyin gözden kaçmadığını; unutulmasının istenmediğini gözler önüne seriyor. Filmi bu anlamda önemsiyorum. Konu itibariyle ülke itibarını önemseyen bir seyirci filmi izlediğinde ne demek istediğimi anlayacak. Çok mu sert geliyor kelimelerim bir sinema yazısı için. Fakat o hikaye gerçek! ülkece hatta dünyaca içinde bulunduğumuz durum nasıl ifade edilir ki… Elbet bir gün her şey çok güzel olacak. Türk sinemasının adı Dünya’da hak ettiği şekilde duyulacak. Şüpheli ölümler azalacak, topraklarımızdaki enerji kaynaklarını bizim işleyeceğimiz günler gelecek. Vali filmi için kimler ne düşünür bilemem. Gitti gül gibi Vali mi derler.. kaybolan belgelerin kimlerde olduğunu mu düşünürler.. tıpkı filmdeki, Türkiye’nin enerjilerine göz dikmiş “yabancı” yatırımcının dediği gibi unuturlar mı? (Siz Türkler iyisiniz hoşsunuz da çok çabuk unutuyorsunuz. Oysa biz unutmayız) Tercih size kalmış diyeceğim ama dilim de varmıyor… EMİNE ŞAHİN