Büyük kurtarıcılarımız; S. Demirel A.N. Sezer, A. Şener
Bu günlerde bir noktaya dikkatinizi çekmek istiyorum. Basınımızın ön sıralarında yine kurtarıcı kimlikleri ön sıralara taşınıyor. Tıpkı geçmiş kurtarıcılar gibi. Kimileri kurtarıcı koltuğuna oturtulabildi kimilerinin ise suyu
erken kaynamıştı.
Malum medyada suyu erken kesilen birisi aklıma geliyor örneğin. Bir dönem bırakın her günü her dakika bile ekranların başını kilitleyen
Erkan Mumcu vardı. Onun öncesinde ise Ağar konuklar yaşanırdı. Tek tek olmayınca birleştirelim bunları denildi ama
çizgi film kahramanı gibi Woltran bir türlü oluşamadı.
Tek başına kurtarıcı kimliklerini tanımak gerekiyor. Biz
ekonomik tabloya bakmak zorundayız. Kimler bizi kurtardı, biz kimlerden kurtulduk bu çok önemli.
Büyük kurtarıcımız,
baba bize ne
miras bırakmış. Sosyal güvenliğe yaptığı katkının maliyeti bugüne kadar 500 milyar dolara ulaştı. Aile fotoğraflarında ve
aile yakınlarında
bankalarını hortumlayanlar çıkmış. Hatırlanacağı üzere
batık banka maliyeti TMSF'ye 60 milyar dolar yük bindirdi.
Kurtarıcımızdan demokrasi sayesinde kurtulduk.
Birinci kurtarıcımızın ardından yerine kimi getireceğiz diye dertli dertli düşünüyordu büyükler. Birinciyi yeniden uzatalım mı derken ikinci geldi ve milletimizi uzattı. İkinci kurtarıcı A.N. Sezer hukuk kökenliydi. Elinden
Anayasa kitabını düşürmedi ama onu kurtarıcı olarak seçenlere biraz sert şekilde
tavsiye edince yüzde -9,5'luk
Türkiye tarihinin eşine az rastlanır
krizini ateşledi. Kriz sadece bir yılda milli gelirimizde 70 milyar dolarlık kayba yol açtı.
Kurtarıcımızdan demokrasi sayesinde kurtulduk.
Şimdi son kurtarıcı olarak A. Şener sahnelerde sunuluyor. Nereye baksam onun söylemlerini görüyorum ama hemen bakanlığı dönemindeki işlemlerini hatırlıyorum. Bakanlığının ilk günlerinde abisini
yönetim kuruluna taşıması bana yeniden “
özelleştirme ile bunlardan kurtulmalı” dedirtmişti.
Kurtarıcının ikinci işlemi kendisine bağlı borsada Türklerin katledilir gibi yok edilmesiydi. Duyduklarıma göre önüne bu konuda
dosya getirenler olmuştu. Ama ona bağlı borsada
yabancılar inanılması güç en büyük kârları yakaladılar. O ise doğrudan yabancı yatırım kârına dikkat çekti. Bugün kriz kelimesi nedense sadece borsada yaşanıyor zaten.
Son kurtarıcının bakanlığında yaptığı tek büyük icraat olarak ise mortgage sistemi geliyor aklıma. Ve dünyayı krize sokan da bu mortgage olmadı mı?
İyi ki kurtulduk!
İBRAHİM KAHVECİ/YENİ ŞAFAK