28
Ekim-5
Kasım tarihleri arasında ziyarete açık kalacak olan
TÜYAP Kitap Fuarı, 25. yılında kitapseverleri hayranı oldukları yazarlarla buluşturmaya devam ediyor. Kaleme aldığı “Baba ve Piç”
romanıyla Türk
Ceza Kanunu'nun (TCK) “Türklüğü ve Cumhuriyet'i yayın yoluyla aşağılamak” suçunu içeren 301. maddesinden 3 yıla kadar
hapis istemiyle yargılanarak
beraat eden yazar Elif
Şafak da bu kapsamda, dün
Milliyet Sanat Dergisi standında okurlarıyla biraraya gelerek, kendisine yöneltilen
eleştiri oklarına
yanıt verdi.
İZLEMEK ÇOK ZORDU
Doğum yaptıktan hemen sonra “Baba ve Piç” romanı ile “Türklüğü aşağılamak” suçundan yargılanarak beraat eden Şafak,
mahkemesini
hastane odasından izlerken çok üzüldüğünü, mahkemede bulunmayı da çok istediğini belirtti. “Kendi mahkememi, kendi resmimin mahkeme önünde yakılışını televizyon ekranlarından izlemek çok zordu. Bu
davayı hiçbir zaman '
Elif Şafak davası' olarak algılamak istemedim. Bu Türkiye'nin genel bir sorunudur” diyen Şafak, “Benim davamın bütün 301 davaları için dönüm noktası olmasını
ümit ediyorum” şeklinde konuştu. Şafak sözlerini şöyle sürdürdü: “Davamda
sivil toplum kuruluşları önemli rol üstlendi. Kendimi yalnız hissetmedim. Bu davadan dolayı kendime
sansür uygulayacağımı hiç düşünmemiştim. Fakat geçen gün bir yazımda kurduğum cümle üzerine kendimi 'Acaba bu cümleden yargılanır mıyım?' diye düşünürken buldum.
Yazarken çok tereddütlüyüm, otosansür yapıyorum. Kelimeler kursağınızdan çıkmadan tereddüt ediyorsanız, bilin ki o
baskı başarılıdır. Yasalar 301. maddeden yargılananları o suçu tekrarlamamak üzere affediyor.”
'PAMUK GİBİ' ELEŞTİRİSİ
İtalyan basınında “Papa'ya öğüt verdi” başlığıyla
manşet olan Şafak, böyle bir amacı gütmediğini söyleyerek, “Papa bu çok kutuplu dünyayı gerginleştirecek açıklamalardan kaçınmalı.
İslam dünyasıyla ilgili genellemeler yapmamalı” dedi. Hakkındaki, “Pamuk,
Ermeni soykırımını savundu
ödül aldı, Şafak da, savunduğu için gelecek yıl da Nobel'i o alır” iddialarını yanıtlayan Elif Şafak, “Pamuk, 30 yılını Türk edebiyatına adayıp kararlılıkla yazarak geçirdi, yeni gelmedi ki? Ben Ermeni, Türk ve
Kürt milliyetçiliğine karşıyım. Kaldı ki ABD'deki Ermeni diyasporası da sözlerimden hoşnut olmayıp beni eleştirdi” diye konuştu.
Annelik çok zevkli esaret
Kısa bir süre önce anne olan Şafak, anneliğin zevkli bir esaret olduğunu söyledi. “Bir yazar olarak roman karakteri yaratmakla, bir anne olarak çocuk büyütmek biribirinden farklı” diyen Şafak, “Roman aktıkça yazarın denetiminden koparak, kendi yolunu çiziyor, öte yandan bebeğim de benimle ilintili olsa da bağımsız gelişiyor” diye konuştu.
Kadın yazarlar için 'süt, bez ve gaz' üçgeninden kurtulmanın zor bir süreç olduğunu anlatan Şafak, “Benim için annelik çok ciddi kırılma noktası oldu. Şu anda bebeğe iltimas geçiyorum, onun sevgisi daha ağır basıyor, yoksa suçluluk duyuyor insan” dedi.
YENİ ŞAFAK