Cumhuriyet Gazetesi'ne konuşan emekli Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, Abdullah Gül’ün Necmettin Erbakan’ın hüküm giydiği Kayıp Trilyon davasında yargılanmasının önünde herhangi bir engel bulunmadığına işaret ederek “Cumhurbaşkanı bu suçtan hâlâ yargılanabilir” dedi. Kanadoğlu, Gül’ün, Erbakan’ı affetmesini ise “Cumhurbaşkanlığı seçimi sırasında zanlı olduğu gözetilmeden seçilirse böyle sonuçlar beklenir. Böyle bir suçtan aklanmadan seçilmesi düşünülemez, sıkıntının kaynağı budur” diye konuştu. Sabih Kanadoğlu, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Kayıp Trilyon dosyasında zanlı oluşunu ve Erbakan’ın cezasını kaldırmasını değerlendirdi. Anayasada cumhurbaşkanının kişisel suçlarından dolayı yargılanıp yargılanmayacağına ilişkin bir düzenleme bulunmadığını kaydeden Kanadoğlu, “Buna rağmen anayasa ve ceza hukuku öğretisinde, cumhurbaşkanının kişisel suç işlemesi durumunda sorumlu tutulacağı yolunda, açık ve kesin bir görüş birliği vardır” dedi. Kanadoğlu, anayasada herhangi bir düzenleme olmadığı için cumhurbaşkanı hakkında görevinden kaynaklanmayan kişisel suçlarından dolayı bir yurttaş ya da dokunulmazlığı kaldırılmış milletvekili gibi işlem yapılması gerektiğini kaydetti. Aynı davada zanlı olan Gül’ün dokunulmazlıktan yararlanarak cumhurbaşkanı oluşunu ve dava arkadaşını affetmesini eleştiren Kanadoğlu, şu değerlendirmeyi yaptı: “Cumhurbaşkanı seçimi sırasında zanlı olduğu gözetilmeden Cumhurbaşkanı seçilirse böyle sonuçlar beklenir. Böyle bir suçtan aklanmadan cumhurbaşkanı seçilmesi düşünülemez. Sıkıntının kaynağı da budur. Zaten kendi davasında suçun affına yönelik bir etkisi olamaz. Bu suçtan aklanmadan cumhurbaşkanı seçilmesi, böyle sürprizlere hazırlıklı olunmasını gerektirir. Cumhurbaşkanının bu suçtan yargılanmasının önünde halen bir engel yoktur. Yargılanabilir. Sincan Ağır Ceza Mahkemesi, olaydan zarar gören Maliye Bakanlığı’na da kararın tebliğ edilmesine karar vermiş. Maliye Bakanlığı’ndan itiraz gelir ya da gelmez. Biz zaten bakanlığın AKP döneminde Hazine’yi fevkalade zarara sokanlara ilişkin kararlara itiraz etmediğini gördük. Bakanlıktan itiraz beklemek de boşuna bir ümit. Keşke Maliye Bakanlığı itiraz etse de konu incelense. Belki aklanacak ve eleştirilerden kurtulacak.”