28
Şubat'ın karakutusu
Fadime Şahin'i, 13 yıl sonra ilk kez SABAH bulup görüntüledi ve onunla konuşmayı başardı. Uzun süredir sırra kadem basan, hakkında
estetik ameliyat yaptırdığından,
yabancı bir ülkeye iltica ettiğine ve
Ergenekon davasının gizli tanığı olduğuna kadar bir dizi şehir efsanesi üretilen Şahin, sanıldığının aksine aradan geçen yıllar boyunca gözlerden uzak, mütevazı bir hayat sürdü.
Bir
köşe yazarı, Temmuz 2009'da Şahin'in buhar olup uçtuğunu, artık Türkiye'de Fadime Şahin diye birinin yaşamadığını yazmıştı. Hiç kimsenin bulamadığı Fadime Şahin'i uzun süren bir araştırma sürecinin sonunda SABAH Özel
İstihbarat ekibi buldu.
ENDİŞESİ HÂLÂ GİTMEMİŞ
Aralık 1996'da Aczmendi Tarikatı Lideri
Müslüm Gündüz'le basıldıktan sonra bir anda Türkiye'nin en medyatik figürü haline gelen Şahin, şöhretten kısa sürede bıktı ve ismini değiştirerek kendini uzun yıllar saklamayı becerdi. SABAH ekibi tarafından 15 gün boyunca sabah
akşam adım adım izlendiği güne kadar da kim olduğu fark edilmeden, sessiz ve derin bir yaşantı sürdü. Şahin, artık yolda yürürken kolay kolay tanınmayacağını bilse bile 28 Şubat günlerindeki yoğun ilginin yarattığı endişeyi hâlâ bir nebze de olsa taşıyor. Öyle ki, yolda yürürken takip edilip edilmediğini anlamak için zaman zaman arkasına bakıyor. On üç yıl aradan sonra Türk basınında ilk kez görüntülenen Şahin, 28 Şubat günlerindeki gibi halen tesettürlü. Ancak çalıştığı fabrikaya girerken saçlarını açıyor, eve dönmek üzere servise bindiği zaman tekrar örtünüyor.
ADINI DUYUNCA ŞOK OLDU
Günler süren takibin sonunda işe gitmek üzere sokağından çıkarken birden SABAH Özel İstihbarat Müdürü
Abdurrahman Şimşek'i karşısında bulan Fadime Şahin, "Merhaba Fadime Hanım, sizinle konuşmak istiyoruz" deyince bir an duraksadı, gözlerini kapattı, hafifçe titredi. Her zamanki gibi
siyah çerçeveli gözlüğünü takmış olan Şahin, tanınmamak için atkısıyla yüzünü kapatıp, kendini mümkün olduğunca gizlemeye çalıştı. SABAH ekibinin Şahin'e yönelttiği ilk soru, "28 Şubat sürecinde bir
operasyonun parçası olduğunuzu düşünüyor musunuz?" idi. Şahin bu soruyu dikkatle dinledi ve
cevap vermedi. Ekibimiz, "Ümit Oğuztan'ı ve
Seyhan Soylu'yu tanıyor musunuz?" sorusunu yanıtsız bırakan Şahin'e şu soruları da yöneltti:
- Ergenekon davasında gizli
tanık olduğunuz yönünde bir iddia ortaya atıldı. Bu iddia doğru mu? - Türkiye'de 28 Şubat sürecinden bu yana pek çok şey değişti. Neden hâlâ saklanıyorsunuz?
- Müslüm Gündüz'le birlikte görüntülenme olayı, bir operasyon muydu? - 28 Şubat kararları alınmadan önce 'postmodern askeri müdahale'ye zemin hazırlamak amacıyla tarikatlarda eğitim aldığınız iddia edildi. Bu iddia doğru mu?
- Konuşmamaya kararlı mısınız?
Fadime Şahin, sorularımızı dinlerken kameraya da alındığını fark edince yüzünü iyice kapattı,
28 Şubat süreciyle ilgili bütün sorularımızı yaklaşık beş dakika boyunca sessizce dinledi ve hiçbir sorumuza cevap vermedi. Şahin, ısrar üzerine SABAH Özel İstihbarat Müdürü Abdurrahman Şimşek'in
kartvizitini aldı ve yedi dakikalık bir yürüyüşten sonra bir taksiye atlayıp uzaklaştı.
13 YIL SAKLANMIŞ
İstanbul'dan Malatya'ya, Diyarbakır'dan
Konya ve Bursa'ya kadar Türkiye'nin çeşitli illerinde iz süren SABAH ekibinin tespitlerine göre Fadime Şahin, 13 yıl boyunca kendini gizlemek için büyük çaba sarfetti. Meşhur olduktan sonra Şahin'in ilk işi, tarihi 28 Şubat kararlarının alındığı 1997 yılının sonunda ismini ve soyadını değiştirmek oldu.
Sultanbeyli Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2 Aralık 1997 tarih ve 997/214-186 No'lu kararından sonra T. A. Y. adını alan Şahin'in TC
Kimlik No'su 375........ ile başlıyor. Zaman zaman adres değiştiren Fadime Şahin, şu anda İstanbul dışında bir şehirde mütevazı bir evde yaşıyor. Şahin'in
babası Hasan Şahin, Aralık 2007'de
vefat etmiş. Ailenin maddi durumu çok iyi sayılmaz. Öyle ki, baba Şahin ölmeden önce
yeşil kart kullanıyormuş.
FADİME Şahin, 1997'de Türk televizyon tarihinde bir dönemin kırılması güç
reyting rekoruna
imza atmış bir isim. Başörtüsünün altına taktığı bone ve başını
bağlama biçimiyle halen kullanılan bir modanın ilham kaynağı olan Şahin, Aczmendi Tarikatı Lideri Müslüm Gündüz'le 28 Şubat müdahalesinden tam iki ay önce, 28 Aralık 1996'da bir evde uygunsuz durumda basıldıktan sonra Türkiye'nin gündemine oturmuştu.
Şahin, sahte şeyh
Ali Kalkancı'nın kendisini iğfal ettiğini öne sürmüş ve 28 Şubat sürecinde büyük tartışmalara neden olmuştu. Şahin, bu yönleriyle postmodern
darbe döneminin en önemli tanığı olarak nitelendiriliyor. Ancak Fadime Şahin, bugüne kadar kendisini kandırdığını söylediği Müslüm Gündüz ve Ali Kalkancı aleyhine söylemleri hariç hiç konuşmadı. Müslüm Gündüz, Fadime Şahin'le basılma olayından sonra ırza geçmek suçundan yargılandı. TCK'nın 416. ve 417. maddelerinden, 7 yıldan az olmamak kaydıyla hapsi istenen Gündüz, 2 yıl
hapis cezasına çarptırıldı.
ARADAN yıllar geçince unutulan Fadime Şahin, son olarak 2009'da Ergenekon davasının bir gizli tanığının iddiaları ile gündeme gelmişti. Gizli tanık, Şahin hakkında şu iddiaları ortaya atmıştı: "Fadime Şahin, aslında pavyonda çalışan bir telekızdı. Oradan alınıp, özel bir görevle Aczmendi Lideri Müslüm Gündüz'ün metresi haline getirildi. O dönemde yine gündemde olan cinci hoca Ali Kalkancı da aslında bir alkolikti. Bütün olaylar Refahyol'u düşürmek için organize edildi."
PERDE ARKASINDAKİ İSİMLER
Gizli tanığın iddiasına göre, 28 Şubat döneminde Fadime Şahin, Müslüm Gündüz ve Ali-Emire Kalkancı skandallarının perde arkasında organizatör olarak
Veli Küçük, finansör olarak ise
Strateji dergisinin sahibi Turgut Büyükdağ vardı.
İddiaya göre askeri müdahaleye zemin hazırlamak ve kamuoyunu yönlendirmek amacıyla Büyükdağ'ın sahibi olduğu Strateji Dergisi'nin Nişantaşı'ndaki ofisinde toplantılar düzenliyor ve operasyon planları hazırlanıyordu. Gizli tanığın iddialarına gore, Ümit Oğuztan, "travestiler kraliçesi" lakaplı
Seyhan Soylu (
Sisi) ve polis müdürü Ümit Bavbek'in de içinde bulunduğu senaryonun uygulanması sonucunda Refahyol Hükümeti, Sincan'da tankların yürümesini müteakip düşürülmüştü.
TANIK KORUMA
Gizli tanığın bu ifadesi üzerine Fadime Şahin'in Ergenekon savcıları tarafından da ifadesi alınmak üzere çağrıldığı, ancak bulunamadığı iddia edilmiş ve Şahin için "Tanık koruma programı ile buhar oldu" ifadesi kullanılmıştı. Ancak SABAH'ın yaptığı araştırmalar bu iddianın doğru olmadığını ortaya koyuyor.
SABAH Özel İstihbarat ekibinin 15 gün boyunca neredeyse 24 saat adım adım takip ettiği Fadime Şahin'in, çalışma hayatı ve gündelik yaşantısı gözönüne alındığında tanık koruma programı kapsamında uzak veya yakın koruma tarafından korunmadığı anlaşılıyor.
SABAH