Biri
Cumhuriyet’e
bombanın, diğeri
Hizbullah’la bağlantının, öbürü
PKK ile ilişkilerin, bir diğeri
faili meçhullerin, bir başkası
Danıştay saldırısının iç yüzünü ortaya koydu
TÜRKİYE’NİN gündemine bomba gibi düşen
Ergenekon terör örgütü ile ilgili iddianamenin ardından tartışmalar sürüyor. Ancak Ergenekon
soruşturmasını yürüten
İstanbul Cumhuriyet Savcıları
Zekeriya Öz,
Mehmet Ali Pekgüzel ve Nihat Taşkın, bazıları gizli
tanık olmak üzere yüzlerce kişinin ifadesine başvurdu. 86
sanık hakkında hazırlanan 2 bin 455 sayfalık iddianemenin 441 klasörden oluşan delilleri ortaya çıktıkça şaşkınlık giderek büyüyor. Her tanığın karanlıkta kalan bir ilişkiyi deşifre etmesi de dikkat çekti.
AYLARDIR kim oldukları tartışılan ve verdikleri ifadeler merak konusu olan
gizli tanıklar ile tanıklara
savcılık 391. klasörde yer verdi.
Ergenekon soruşturmasının seyrinde büyük önem taşıyan gizli tanıkların bazılarına ‘
Dilovası’, ‘Deniz’, ‘İsmet’ gibi isimler verilirken bazılarına da ‘Gizli tanık 17’ gibi kodlamalar yapıldı. Ergenekon soruşturmasında gizli tanık olarak dinlenen kişilerin hepsinin
parmak izi tutanaklarda yer aldı. Bu kişilerin bazıları
kamera karşısında ifade verirken bazılarının ise bulundukları cezaevine soruşturma savcıları tarafından gidilerek ifadesi alındı.
İDDİANAMEYE giren tanık ifadeleri Ergenekon
terör örgütünün
Danıştay saldırısı ve Cumhuriyet gazetesinin bombalanması olayındaki rolünü aydınlatmakla kalmadı, her biri yıllardır faili meçhul olarak kalmış
cinayet ve olayların aydınlatılmasını sağlayacak önemli bilgiler verdi.
Adapazarı’ndaki cinayetlerden MİT’çi
Tarık Ümit cinayetine, Hizbullah,
DHKP-C ve PKK terör örgütlerinden
Hablemitoğlu -
Mumcu cinayetlerinden
Sabancı suikastine kadar birçok olay tanık ifadeleriyle iddianameye girdi. Ergenekon’un
mafya ile ilişkileri de yine tanık ifadelerinde yer aldı.
Gizli tanık ‘Deniz’
‘Bölücü terör’ ile ‘yıkıcı terör’ ilişkisi
Eski bir PKK terör örgütü üyesi olduğunu belirten Deniz kod adlı tanık, özellikle PKK ile
Ergenekon sanıkları arasındaki ilişkileri gün yüzüne çıkardı.
İşçi Partisi lideri
Doğu Perinçek’in Abdullah
Öcalan’ı örgüt kampına yaptığı 10 günlük ziyarete tanık olduğunu belirtti. Öcalan’ın Perinçek’i karşıladığını, hiçbir ziyaretçiye göstermediği ilgiyi Perinçek’e gösterdiğini belirtti. Bunun dışında örgütle ilgili detaylı bilgiler verdi.
Gizli tanık ‘Dilovası’
Ergenekon-Devsol ilişkisini anlattı
DEV-SOL örgütü ile Ergnekon sanıkları arasındaki ilişkilerli ilgili olarak verdiği ifadelerle örgüt bağlantılarını ortaya çıkardı. Kod olarak Dilovası verilmesinin nedeni ise Dilovası Motorlu Taşıyıcılar Kooparatifi’nde Ergenekon sanıkları ile Dev- Sol sanıkları arasındaki ilişkileri anlatması oldu.
Veli Küçük ile ilişkisi olan örgüt üyelerini isim isim verdi. Küçük’ün Dev-Sol yöneticilerini nasıl yönlendirdiğini anlattı. Verdiği isimler ve ilişkiler ağı şöyle:
Zeynel Özarslan: Dev-Sol ile
Veli Küçük arasındaki bağlantıyı kuran kişi. Dilovası Motorlu Taşıtlar Kooperatifi ile Küçük bağlantısını sağlayan isim.
Emin Alkılıç: Veli Küçük’ün ailecek görüştüğü bir isim. Dev -Sol terör örgütüne
silah temin eden kişi. Silah işinde sıkıntıya girince Küçük’e müracaat ediyordu.
Kürşad Yılmaz: Dilovası kooperatifi ile bağlantılıydı. Benzer
taşıma firmalarına
baskı kurarak ellerindeki nakliye imkanlarını alan kişiler arasındaydı.
Hadi Özcan: Dilovası’nda bulunan benzer şirketlere baskı yapıyordu. Veli Küçük ile bağlantısı vardı. O geldiğinde yapılan toplantılara katılırdı.
Danıştay cinayetini Ergenekon azmettirdi
Gizli tanık ‘9’
İFADESİ en uzun gizli tanık ‘9’ rakamıyla kodlanan isim oldu. Gizli tanık 9’un ifadesi çok uzun olduğu için kameraya alındı.
Gizli tanık 9
Ankara Sincan F
tipi Cezaevi’nde alınan ifadesinde Danıştay saldırısı ile ilgili olarak detaylı bilgiler verdi.
Gizli tanık ‘6’
Küçük mafya bağlantısı
KOCAELİ İl
Jandarma Komutanlığı’nda askerliğini yaparken,
Alay Komutanının
emekli Tuğgeneral Veli Küçük olduğunu ve
Sami Hoştan, Hadi Özcan ve
Sedat Peker’in sürekli olarak ziyaretine geldiği yönünde bilgiler verdi.
Tanık Osman Yıldırım
Cumhuriyet’e atılan bombalar Tekin’den
DANIŞTAY hükümlüsü
Osman Yıldırım, 3 gün süren bir ifade verdi. Soruşturma savcıları tarafından Sincan Cezaevinde alınan ifadesinde Danıştay saldırısının Ergenekon örgütü tarafından yaptırıldığını söyledi. Cumhuriyet gazetesine atılan el bombalarını, İstanbul
Ataşehir’de bir evde
Muzaffer Tekin’in talimatıyla Rasim Görüm’ün kendisine ve
Alparslan Arslan’a verdiğini anlattı. Rasim Görüm’ü resimlerden teşhis ederek tutuklanmasını sağladı.
Gizli tanık ‘Yüksel’
Sabancı sanığının ölümü
DHKP-C ve Sabancı suikastı ile ilgili bilgiler veren gizli tanık, cezaevinde
Mustafa Duyar ile aynı yerde kaldığını, cinayetin ardından Duyar ve İsmail Akkol’un
Maslak ormanında
içki içtikleri ve ‘Biz şimdi
katil mi olduk’ diye ağladıklarını kendisine söylediğini belirtti. Mustafa Duyar’ı Veli Küçük’ün talimatıyla Nuriş çetesinin öldürdüğünü söyledi.
Gizli tanık Ahmet
Hizbullah
HİZBULLAH terör örgütü ile Ergenekon bağlantısını detaylarıyla anlattı. Örgütün yapılanması ve lideri
Hüseyin Velioğlu hakkında detaylı bilgiler verdi.
G.Tanık ‘Galip’
Uğur Mumcu
İFADESİNDE
Cumhuriyet Gazetesi yazarı Uğur Mumcu’nun öldürülmesi ile ilgili olarak detaylı bilgiler verdi.
Gizli tanık ‘17’
Kuvayı Milliye faaliyetleri
KUVAYI Milliye Derneği’nin içinde yer alan olaylar hakkında detaylı olarak bilgiler verdi. Bu
dernek içinde yer alan isimlerin tek tek özelliklerini ve görevlerini anlattı. Derneğin gizli faaliyetleri ve Veli Küçük ile ilgili bilgiler verdi.
Gizli Tanık ‘15’
Tarık Ümit olayı
MİT elemanı Tarık Ümit’in 1995 yılında
Marmaris’te öldürüldüğünü, bu olaya
Yeşil kod adlı
Mahmut Yıldırım’ın da dahil olduğunu söyledi. Bu bilgileri moruk kod adlı
Eyüp Tuncay isimli kişiden öğrendiğini ifade etti. Doğan
Erbaş isimli uyuşturucu kaçakçısının 1995 yılında
jandarma ekiplerinin elinden firar ettiğini bununla ilgili Veli Küçük’ün 800 milyon lira para aldığını ve soruşturma geçirdiğini bildiğini söyledi.
Gizli tanık ‘B’
Tehdidi ortaya koydu
ERGENEKON soruşturması kapsamında önce tutuklanan sonra serbest bırakılan Ali Yiğit’in, cezaevinde tehdit edildiği yönünde bilgiler verdi.
Ümraniye’de bulunan bombalarla ilgili ihbarı yapan kişi olarak bilinen Ali Yiğit’e, cezaevinde
Oktay Yıldırım’ın baskı yaptığını ve eline bir kağıt vererek ‘bunu ezberle ve savcıya bunları söyle, tüm suçu üslen’ diye tehdit ettiğini anlattı.
STAR GAZETESİ