İşte Ergenekoncuların istediği darbe

İddia edilen ETÖ darbe amacına ulaşamadı. Peki ya ulaşsaydı hangi kapanmaz yaralar açılacak, ne çileler çekilecekti?

İşte Ergenekoncuların istediği darbe

İşkencenin olmadığı hiçbir darbe yoktur. Darbe eşittir işkencedir. Hem ruhumuza yapılan işkencedir hem bedenimize yapılan işkencedir. Darbe işkence ile kardeştir. Ufak çocukları korkuturlardı tokatlarlardı. Annesiyle babasıyla ilgili birşeyler söylemesini isterlerdi. Aç bırakıldıklarına şahit oldum. Şunu derseniz annenizi sizi serbest bırakırız dediklerine şahit oldum.” Şimdilerde 78'liler Vakfı Girişimi Sözcülüğünü yapan Celalettin Can ile Büyük Birlik Partisi Genel Başkan Yardımcısı Osman Tüfekçi, iliklerine kadar yaşadıkları darbe dönemini böyle anlatıyorlar. Anlatılanlar önemli. Çünkü, herkes, Ergenekon Terör Örgütü iddialarıyla ortaya çıkan yasadışı yapılanmanın, kaos ortamı oluşturarak, askeri darbeye kapı açmaya çalıştığını öğrendi. Üstelik bunun belgeleri de çıktı. İşte onlardan biri… Bu belgeler, ölme öldürme yemini ettiren Kuvayı Milliye Derneği'nin kurucularından; tutuklanan teğmenlerle bağlantısı ortaya çıkan ve hiçbir askeri rütbesi olmamasına rağmen şimdilerde Tuğgeneral olan Ferhat Özgen'in karşısında selam durduğu Durmuş Ali Özoğlu'ndan ele geçirildi. Yazılı hale getirilen darbe planına göre, Türkiye'nin tam anlamıyla kapalı bir cezaevine çevrilmesi öngörülüyor. Tıpkı geçmişte olduğu gibi. “Korkan, ürken, caymış, özgür davranışından vazgeçen ve özgür davranışın gelişeceği ortamın temelleri ortadan kalkmış bir toplum tiplemesi. Özgür olmayan, sokağa çıkamayan bir toplum sözkonusuydu. Ve bunu darbeciler sağladılar. Özoğlu'dan çıkan darbe planında, bütün siyasi partilere girişin yasaklanacağı, valilerin yerine il Jandarma Komutanlarının atanacağı, belediye başkanlıklarına girişlerin yasaklanacağı öngörülüyor. 12 Eylül askeri darbesinin ardından yaşandığı gibi. “Askeri yönetim artık ele almıştı. Daha sonra çok yerde bütün görevler, belediye başkanları nahiye müdürleri değiştirildi. Onların yerine askeri bürokratlar geldi. Baştan aşağıya bütün özgürlükler ne varsa gitti.” “İnanır mısınız, 3-5 kişi yan yana gelip bir siyasi konuşulamazdı. Sol bir laf edemezdi. Dernekler yasaktı, sendikalar yasaktı. Partiler yasaktı. Yani insanlar birşeyler söylüyorsa düğünlerde belki söyleyebilirdi. Bir araya gelebilir kalabalık. Kalabalık yan yana gelemiyordu.” 12 Eylül'den sonra suçsuz yere hapis yattığını anlatan Büyük Birlik Partisi Genel Başkan Yardımcısı Osman Tüfek, darbenin, gizli ellerin yükselttiği kaosun ardından geldiğini hatırlatıp, ortaya çıkan Ergenekon Cephanelikleri'nin de bunun benzerini oluşturmaya yönelik olduğunu vurguluyor. “Günümüzde de Hrant Dink suikastleri, Danıştay saldırıları vardır. Lav silahlarını görüyoruz. Bazen şaşıyorum ben. O lav silahları boru falan deniliyor. Bunlardan ne olur? Geçmişte 12 Eylül'de lav silahı yoktu. O lav silahı değil yapma tabancalarla olan eylemler vardı, bombalar vardı. Ve bunlarla ilgili darbe yapıldı.” Ergenekoncuların darbeye kapı açtıktan sonra ekonomiyi kontrol altına alacak tedbirleri de planladıkları belgelerle sabit. Peki son darbeden sonra ekonomik alanda neler yaşanmıştı? İşsiz kaldı bu insanlar. Onbinlerce öğretmen memur işsiz kaldı. Onbinlerce öğretim üyesi, onbinlerce bürokrat işsiz kaldı. İşsiz kaldı bu ülkede. Nasıl yaşadı bunlar? Çok sıkıntılıydı insanlar. İnsanlar birbirine sığınıyordu.” "Suikastlar toplumu gerer ihtilale zemin hazırlar ve bir gün bakmışsınız darbe olur. Darbenin arkasından şu söylenir, işte ey vatandaşlarım, terör almış başını gidiyordu siz çok zor durumdaydınız. Falandı filandı. Aslında yok ekonomide ne kadar pay alırız. Kendi sınıfımız kendi grubumuz kendi kadromuz hatta nerelerde malikane alırız bundan sonra hesap budur esasında.” O kötü günleri yaşayanlar, darbeyi, topluma indirilmiş balyoz olarak tanımlıyor. Ne ilginçtir ki, Ergenekon Terör Örgütü iddialarından yargılanacak Emekli Orgeneral Şener Eruygur'un hazırladığı Ayışığı isimli darbe planının, Hazırlık ve Geçiş aşaması, "Eldivenli Yumruk" diye tanımlanmış. Bir de not düşülmüş. Geriye Dönüş Yok... İnsan, belgeleri ve iddiaları görünce, Türkiye'nin çok büyük bir uçurumun eşiğinden döndüğünü çok net olarak görüyor. Son askeri darbede yaklaşık 22 bin kişi örgüt davalarından mahkûm olduğu halde, gözaltına alınanların sayısı 1 milyonu buluyordu.
<< Önceki Haber İşte Ergenekoncuların istediği darbe Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER