Kanal 7
ana haber bülteninde yayınlanan bir ses kaydı dinleyenleri hayrette bıraktı.
Çankaya Belediye Başkanı
Muzaffer Eryılmaz'a ait kayıtta Başkan Çankaya Belediye'sinde işlerin nasıl döndüğü hususunda önemli ipuçları veriyor.
“Şimdi tabii.. Bazı konularda mesela satın almaya falan bizim müdahale ettiğimiz oluyor. Mesela şundan alalım şuna yardımcı olalım şuna yardımcı olun diyoruz. Yani diyoruz, onu diyoruz. Şey çok şeriatçı, tarikatçı ordan almıyoruz. Ama, bazen müdahale ediyoruz. Sevecek gibi de değiller. Tunceli, Sivas…”
Pek çok basın kuruluşu ve internet sitesinin de deşifresine yer verdiği konuşma kaydında Başkan Eryılmaz gayr-ı resmi işlerini bir Spor Kulübü üzerinden yürüttüklerini anlatıyor.
“Bazen başkan danışmanı gibi çalıştırmak istediğim adamlar, gayri resmi çıkacak, spor kulübü var bizim. Adamlar bizden ihale alıyorlar. İmar işleri var. İmarı yaparken, götür şuraya kulübe 50 milyar yüz milyar ver. ...AKP'lilerle oy kullanıyor adamlar. Aylık ikişer milyar mecbur veriyorsun. Ayda 100-150'yi buluyor. Şimdi biz burada. Şeylerle normal buradaki yamyamlarla, onları doyurmak için benim, 4 aydır. Eski Muzaffer gitti başka bir adam var. Ben şimdi bunlara para bulmak için 50 takla atıyorum.”
Başkan'ın şok açıklamaları esnasında Ankara'da ticarethanesi bulunan esnafla ilgili yaptığı benzetmeler ise büyük tepki çekecek türden.
“Bugün bir tavacı ne o Recep Usta diye bir i. var. Ondan 100-150 milyar rüşvet getirecekler. Borç alındı. Bu i.. belediyenin hisselerine verilecek.”
Çankaya Belediye Başkanı Muzaffer Eryılmaz'ın ses kaydı belediye ile
Cumhuriyet Gazetesi arasında organik bir ilişki olduğunu da gözler önüne seriyor.
“Şimdi onun ötesinde Cumhuriyet’e büyük desteğimiz oluyor. Yani gazetelerini alıyoruz, dağıtıyoruz, ilan veriyoruz falan. Yani bizim burada bunu yaparken de tabii bu işlerin bazıları da dilleniyor tabii. Yani şu ihaleyi şuna verdi, bu ihaleyi buna verdi. Lafları onlar.”
Peki Eryılmaz'a göre asıl para kaynağı nereden sağlanıyor?
“Ama yapılan burada esas şey yapılan parasal açıdan imar konuları var. İmarda adam diyor ki benim işte yerim şurada birleştiriver diyor. Falan filan. Kimilerine diyoruz ki belediyeye bir minibüs al, bir araba al, bağışla. Kimisine diyoruz ki kulübe bağışla diyoruz.”
Başkan Eryılmaz, Belediye'de işlerin nasıl döndüğüne dair açıklamalarda bulunurken meclis üyelerinin nasıl şaibeli iş takibi yaptığı konusunda da bilgi vermekten kaçınmıyor.
“Her belediye meclisi üyesi sabah geliyor. Etrafa bakıyor. Ben bugün ne götürürüm diyor. Buradan ne götürürüm. Her birinin koltuğunda bir dosya, bir müdürlüğe gidiyorlar. Oradan belki benimle de bir telefonda konuşuyor. Veya benim yanıma geliyor odaya bir giriyor, bir çıkıyor. Çünkü belediye meclisi üyeleri istediği zaman girsin çıksın diyoruz. Girer yanıma. Dışarı çıkıyor diyor ki tamam işini hallettim diyor. Şu kadar verdim. Değişik bir yer burası…”
Başkan para işlerini takip etmekten belediye işlerini takibe
vakit bulamadığını da
itiraf ediyor.
“Hele 10 gündür, benim Allah affetmez hiç bir işe bakmıyorum. Bu heriflerin,şu bir şeyi geçirecem diye 24'ü ile 25'i arası ben onlara para dağıtacam. Değişik bir belediye burası farklı bir yer. Bütçeyi geçirmek istiyor adam. 28 tanesini ben bu akşam Devran’da yemeğe götürüyorum.”
Tüm bunların yanı sıra Çankaya Belediyesi medyayla yakın ilişki kurmayı da
ihmal etmiyor. Hem de en duygusal bir biçimde…
“Bak şimdi Balbay'a neredeyse 1-1,5 aydır ödeyeceğiz. 100 milyar ödememiz lazım. Yok çıkmadı. Adamlardan gazete alıyoruz. İlan veriyoruz. Yazı yazıyoruz, kolay değil gazete hiç bir yerde çıkmıyor bizim yazımız. Kimse vermiyor yazımızı, Cumhuriyet veriyor. Cumaları yazıyoruz. Emin Çölaşanla, Bekirle, Fikretle, konuşuyoruz, yırtınıyoruz, her dediklerini yapıyoruz. İki haber çıkmıyor hiç bir yerde.”
İşte Çankaya Belediyesi'nde işler böyle yürüyor. Bizzat Belediye Başkanı'nın anlatımıyla...