Memleketi Manisa'da referandum çalışmaları yürüten Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Alaşehir ilçesinde vatandaşlara anayasa değişikliğini anlatarak, referandumda yüzde 60 oranında 'evet' oyu beklediğini söyledi. Himaye-i Etfal Kahvehanesi'nde vatandaşlarla biraraya gelen Bülent Arınç, referandumda oylanacak anayasa değişikliği hakkında bilgiler verdi. Türkiye'de 23 Nisan 1920'de Atatürk'ün Ankara'da Meclis'i topladığını belirten Arınç, "Meclis ilk anayasayı yaptı. Sonra 1924'te Meclis bir anayasa daha yaptı. 1960 yılı geldi. Rahmetli Menderes 10 yıldır iktidardaydı. Darbeciler bir darbe yaptılar Demokrat Partili'lerin hepsini hapse tıktılar. 3 güzel insanı da idam ettiler. Sonra darbeciler kendi anayasalarını yaptılar. Sonra 82 yılında Evren ve arkadaşları darbe yaptılar, onlar da 82 Anayasası'nı yaptılar. Meclis'in yaptığı iki tane, darbecilerin yaptığı iki tane anayasa var. 1960'tan bu yana 50 sene geçti, 50 senedir bir Cemal Gürsel'in anayasası, bir Kenan Evren'in anayasasıyla yönetiliyoruz. Ama 60'tan önce 40 sene hükümet kendi parlementosuyla anayasasını yaptı. Yaptığımız iş anayasa değişikliğidir. Millet olarak bu anayasa değişikliğine 'evet' veya 'hayır' demek durumundayız. Karar sizin. Ben size şunu yapın bunu yapın diyemem. Ben size arkadaşlar bunlar güzel şeylerdir, bize destek verin derim. Bir parti var ki 'sandığa gitmeyin' diyor. Ne kadar ayıp, ne kadar çirkin, sen benim kararıma ne karışıyorsun. Vatandaşı niye tehdit ediyorsun? Demokraside aslolan sandıktır. Benim önüme sandık gelmişse oyumu kullanacağım. Ben 'evet' de derim 'hayır' da. Sandığa gitme diyemezsin. Bir kısım siyasi liderler de bunu bir seçim meselesi haline getirip, AK Parti düşmanlığı, Başbakan düşmanlığı ile 'hayır'ları çoğaltmaya çalışıyorlar. Bu bir seçim değil bu bir anayasa değişikliğidir" dedi. 1982 Anayasa'sının Evren'in zoruyla kabul edildiğini öne süren Arınç şunları söyledi: "Kul yapmış, değişebilir mi, değişebilir. 16 defa değişmiş, biz 17'ncisini yapıyoruz. Ne zaman ihtiyaç olursa anayasa değişiyor. Bazen bir elbise getiriyorlar vücuda dar geliyor. Vücuda dar geliyorsa insanın bacağını kolunu kesecek halimiz yok. Önemli olan insan. Ona göre elbise bulacağız. Anayasa hazırlanırken komisyondan, genel kuruldan Cumhurbaşkanı'ndan geçiyor. Şimdi bunların hepsi oldu. Anayasa Mahkemesi bunu iptal edecek sanıyorlardı, sonunda Anayasa Mahkemesi'nden de geçti. Zannediyorlardı ki Anayasa Mahkemesi bunları iptal edecek, referandum sandığı halkın önüne gelmeyecek. Anayasa Mahkemesi CHP'ye 'kusura bakma' dedi, 'çok güzel bir iş yapmışlar Meclis'te helal olsun, elinize sağlık' dedi. İptal taleplerini reddetti ve sandığı milletin önüne getirdi. Şimdi buna ne denir arkadaşlar? Anayasaya aykırıdır diyebilir misiniz? Anayasa Mehkemesi 'aykırı değildir' diyor. Şimdi sandığı engelleyemeyeceklerini anladılar, bir cephe halinde birleştiler. " 2007 seçimlerinden önce aynı kahvede yaptığı konuşma sırasında bir vatandaşın kendisine 'Ne yüzle geliyorsunuz' diye laf attığını, 'Doğru Yol kazanacak' dediğini, kendisinin de cevap verdiğini belirterek, 'Ama Allah beni haklı çıkardı. 2007 seçimlerinde o kardeşimin aklından AK Parti'nin yüzde 47 oy alacağı hiç geçmedi ki. O zaman Doğru Yol Partisi ne alabildi? Peki şimdi var mı bu parti? O arkadaşım ya inandığı için ya da birileri onu kurduğu için geldi, beni küçümsemeye çalıştı. O bana 'Siz yok olacaksınız' dedi, ben ona 'Siz yok olacaksınız' demedim. Allah ona gösterdi, şu anda Doğru Yol Partisi diye bir parti yok' diye konuştu. Boykotun bir ölçüde 'hayır'la eşdeğer olduğunu, Manisa'daki MHP tabanının kendisini iyi tanıdığını belirten Bakan Arınç, 'Hayatında bir gün ülkücü olmamış, ülkücülere düşman olmuş, şimdi menfaati icabı MHP'nin üstünde kümelenmiş birkaç kişi bizi tanımaz' diyerek, sözlerini şöyle sürdürdü: 'Kemal Kılıçdaroğlu, Batman'a Tunceli'ye gidiyor, 'Genel af çıkaracağım' diyor. Genel af dediğin şey bir suçu, tüm hükümleriyle beraber ortadan kaldırmaktır. Bahçeli'nin canı sıkılmış buna, 'Bu bir gaflettir' diyor. Çünkü o da biliyor ki genel af demek, Öcalan ve arkadaşlarını cezaevinden çıkarmak demek. Genel af dediğiniz zaman, yukarıdan aşağıya kim varsa çıkacak demektir. Doğru, yanlış, onu bir kenara koyuyorum. Ama MHP itiraz ediyor, 'Bir gaflettir' diyor. Gafletse madem niye el ele verdiniz de sandığa 'hayır' diye birlikte gidiyorsunuz. Bırak CHP'yi yalnız kalsın. Senin HSYK'dan, Anayasa Mahkemesi'nden şikayetin yok muydu? Sen darbelerden şikayet etmedin mi, 12 Eylülde ceza görmedin mi? Darbenin izlerini silen bir anayasa değişikliğine senin 'evet' demen gerekmez mi? Sen nasıl olur da CHP'nin arkasına bir vagon gibi takılırsın, 'Genel af' diyen bir partinin yanında, 'Bu gaflettir' diye konuşursun, ama yine de işbirliğini devam ettirirsin. Anlamak mümkün değil. Allah anlamayı hepimize nasip etsin." Artık darbesiz, tam demokrasiye sahip bir Türkiye istediklerini, kimsenin 'Bunlar kötü yaptı, ben darbe yapayım' fikrini aklına getirmediği, plan yapmadığı bir ülke istediklerini, bunun da çözümünün geçici 15. maddenin değiştirilmesiyle mümkün olduğunu kaydeden Bakan Arınç, "Bundan sonra darbeyi aklından geçirenleri Manisa'da güzel bir yer var, oraya göndersinler." dedi. Toplantıda, 12 Eylülde yapılacak halk oylamasına değinen Bakan Arınç, oylamada bir siyasi parti ya da adayın seçilmeyeceğini, vatandaşın yapılan değişiklikleri inceleyerek, doğru ise 'evet', yanlış ise 'hayır' kararını vermesi gerektiğini belirtti. Arınç, referandum anketlerine de dikkati çekerek, şunları kaydetti: "Bu anketler şöyledir, böyledir sizi hiç etkilemesin. Siz kalbinize vicdanınıza bakın. Bu yaptığımız iş doğruysa millet buna 'evet' diyecektir. Ben ta işin başında söyledim. Allah'ın izniyle en az yüzde 60'la 'evet' çıkacak. Ben böyle inanıyorum. Bunun üstü olur altı olur, orasını bilmem. Ama millet kendisi için yapılan bu değişikliklere 'evet' diyecek kadar akıllıdır, basiretlidir, ferasetlidir." Konuşması sonrası bir vatandaşın AK Parti ilçe teşkilatından şikayetçi olduğunu söylemesi üzerine Arınç, bunun ayrıca konuşulması gerektiğini kaydetti. Vatandaşın sözlerine devam etmesi üzerine Arınç'ın, "İlçe başkanını döveyim, iftardan sonra pataklayayım, olur mu?" şeklindeki esprisi gülüşmelere neden oldu. İHA