Türkiye günlerdir ‘Demokrasiye
Müdahale Eylem Planı'nın altında
imzası olan Genel
kurmay Harekat Başkanlığı 3. Destek Şube Müdürü Deniz Kurmay
Albay Dursun Çiçek'in ifade vermeye gelip gelmeyeceğine kilitlenmişti. Dün sabah saatlerinde
Poyrazköy Cephaneliği ve Levent Göktaş'la bağlantıları nedeniyle ifadeye çağrılan ve önceki gün gelmeyen 8 Kurmay Albay, öğle saatlerinde ise Albay Çiçek
İstanbul Adliyesi'ne getirildi.
ALBAY ÇİÇEK TEK BAŞINA GETİRİLDİ
Ergenekon kapsamında ifade vermeye çağrılan kurmay albaylar
Genelkurmay Karargahı'nda görevli Dora Sungunay,
Gölcük Donanma Komutanlığı'nda görevli
Muharrem Nuri Alacalı, Aksaz Deniz Üssü'nde
Şafak Yürekli ve İ. Koray Özyurt, Deniz
Harp Akademisi'nde görevli Mert Yanık, Deniz Eğitim Komutanlığı'nda görevli Levent Görgec, Gölcük Harp Filosu Grup Koutanlığı'nda Tayfun Duman ve Emekli Deniz Albay Aydın Ortabası sabahın
erken saatlerinde adliyeye getirildi.
SAVCILIKTA NEDEN FARKLI İMZA VERDİN?
Albay Çiçek'e, ‘Demokrasiye Müdahale Planı'nı hazırlayıp hazırlamadığı ve imzanın kendisine ait olup olmadığı soruldu. Çiçek ‘Ben hazırlamadım' deyince askeri
savcılıkta sorulmasına gerek görülmeyen ‘O zaman
askeri savcılıkta neden farklı imza verdiniz' sorusu yöneltildi. Çiçek bu soruya
cevap veremezken, skandal planı emirle hazırlayıp hazırlamadığı ve başkalarına
servis edip etmediği de soruldu. Çiçek iddiaları reddetti.
HASDAL ASKERİ CEZAEVİ'NE GÖNDERİLDİ
‘Örgüt üyeliği ve
Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin görevini kısmen veya tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs suçları'ndan tutuklanması istemiyle mahkemeye sevk edilen Albay Çiçek tutuklanarak
Hasdal Askeri Cezaevi'ne gönderildi. Diğer 8 albay ise savcılıktan serbest bırakıldı, yalnız 4'üne ‘adli denetim şartı' getirildi. Ergenekon soruşturmasında bugüne kadar Albay Çiçek'le birlikte 19
muvazzaf tutuklandı.
Askeri savcılık: Kovuşturmaya gerek yok
Askeri savcılık, ‘Demokrasiye Müdahale Planı'nda imzası bulunmasına rağmen
Albay Dursun Çiçek hakkında kovuşturmaya gerek görmemişti.
Başbuğ ‘kağıt parçası' dedi
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ ise düzenlediği basın toplantısında Albay Çiçek imzalı
belge için ‘kağıt parçası' ifadesini kullanmıştı. Albaylar, adliyeye yemekhane kapısından alınırken polisler çuvallarla belge getirdi.
Askeri savcılıkta ifade alınmamış
Albay Dursun Çiçek'in dışındaki biri
emekli 8 albayın düne kadar askeri savcılıkta sorgulanmadıkları ortaya çıktı. 5 Haziran günü ikametleri ve askeri birliklerdeki ofislerinde Ergenekon kapsamında
arama yapılan albayların, askeri savcılık tarafından sorgulanmadığı belirtildi. Albay Dursun Çiçek'in ise Askeri Savcılıkta ifade verdiği öğrenildi.
51 NOLU DVD VE İKİNCİ EKİP
Sekiz albaya Ergenekon savcılarının, bazı Ergenekon zanlılarını tanıyıp tanımadıkları, sanıklarda
yakalanan bazı belgelerden haberlerinin olup olmadığı, emekli Albay Mustafa Levent Göktaş'tan çıkan 51 Nolu DVD, Poyrazköy'de bulunan silahlar ve emekli
Binbaşı Levent Bektaş'tan çıkan DVD ile ilgili sorular yönelttikleri öğrenildi.
MGK: Kurumlar yıpratılmasın
Cumhurbaşkanı Gül'ün başkanlığında dün toplanan Milli
Güvenlik Kurulu 7 saat 40 dakika sürdü. 9 saat süren 28
Şubat 1997'den sonraki en uzun MGK'da Genelkurmay Başkanı
İlker Başbuğ'un talebi üzerine ‘Demokrasiyle Mücadele Eylem Planı'nı belgesi konuşuldu. Toplantının ardından yayınlanan bildiride, belge konusunda, ‘Devletin kurumlarını yıpratmaya yönelik beyan ve yayınların
ülkemize bir fayda sağlayamayacağı' vurgusu yapıldı.
MGK toplantısı sonrası Cumhurbaşkanı Gül,
Başbakan Erdoğan,
Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek,
Adalet Bakanı Sadullah Ergin ve Orgeneral Başbuğ bir saati aşkın daha toplantı yaptı. Bu toplantıda Gül'ün askerlerin
sivil mehkemelerde yargılanmasının önünü açan
yasa hakkında bilgi aldığı öğrenildi.
‘İç tehlike' Ergenekon'a atıf mı
Dört maddelik MGK bildirisinin ilk maddesinde, ülke güvenliğini etkileyen iç ve dış gelişmelere dikkat çekilerek, ‘ülkenin bütünlüğü, milletin birliği ve huzurunu bozmaya yönelik her türlü faaliyete karşı yürütülen mücadelenin halkın güven ve desteği ile sürdürüleceği' ifadesine yer verildi. Ardından ikinci madde, ilk maddeye ‘ayrıca' ile bağlanarak ‘belge'ye ilişkin değerlendirmelerde bulunuldu. ‘Ayrıca, devletimizin kurumlarını yıpratmaya yönelik beyan ve yayınlara ilişkin tepki ve düşünceler dile getirilmiş, bu tür faaliyetlerin ülkemize bir fayda sağlamayacağı teyit edilmiştir' denildi.