Çevre Mühendisleri Odası, İstanbul şebeke suyunun Sakarya Nehri’nden geldiği için koktuğunu açıkladı.
İstanbullular suda kanserojen madde tehlikesiyle karşı karşıya...
İstanbul’daki şebeke suyunun Sakarya Nehri’nden su alınması nedeniyle koktuğunu açıklayan Çevre Mühendisleri Odası(ÇMO) İstanbul Şubesi, bu sudaki Geosmin ve MIB adlı organik maddelerin klorla birliştiğinde kanserojene dönüştüğü uyarısını yaptı.
ÇMO İstanbul Şubesi yöneticileri Emine Girgin, Cevahir Efe Akçelik ve Selahattin Beyaz dün basın toplantısıyla, İstanbulluları endişelendiren sudaki kokuya ilişkin tespitlerini kamuoyuyla paylaştılar.
Milliyet'in haberine göre; Melen Çayı’nda su seviyesinin düşmesi üzerine, Sakarya Nehri’nden İstanbul’a su taşındığını belirten ÇMO yetkilileri, ağır metal kirliliği ve endüstriyel atıklarla kirlenmiş bir havzaya sahip olan nehrin İstanbulluların içme suyunu kirlettiğini savundu.
Yapılan açıklamada;
“Ankara, Eskişehir ve Sakarya Merkezi Atık Su Arıtma tesislerinin arıtılmış sularının deşarj edildiği Ankara Çayı, Porsuk Çayı ve Çark Deresi’yle birleşen Sakarya Nehri’nin kollarından olan Mudurnu Çayı kenarında da vahşi bir depolama alanı” bulunduğu belirtilirken Sakarya Nehri suyunun da bu nedenle son derece kirli ve sağlığa zararlı olduğu vurgulandı.
“Klorla birleşmesi tehlikeli”
Akçelik, mavi yeşil algler tarafından üretilen Geosmin ve MIB adlı organik maddelerin, bu sebeplerle Sakarya Nehri’nde yoğun oranda bulunduğunu belirterek, “Bu maddeler suda küf, toprak ve yosun kokusuna neden oluyor” dedi.
Şube Başkanı Girgin ise İSKİ’nin ‘Su Kalitesi Raporu’nda “tat-koku yapan maddeler” olarak adlandırılan bu organik maddelerin esas tehdidi klorla birleştiklerinde oluşturduğuna dikkat çekti.
Girgin, klorla karışınca kanserojen birleşiklere dönüşen bu organik maddelerin İstanbulluların sağlığı için ciddi bir tehlike oluşturduğunu söyledi.
Oran arttığı için
ÇMO İstanbul şubesi üyelerinden Selahhattin Beyaz kokunun neden şimdi hissedildiğini ise şöyle açıkladı:
“Sakarya Nehri’nden alınan su önce Melen ile birleştiriliyor ve ardından Ömerli Barajı üzerinden İstanbullularla buluşuyor.
İSKİ’nin Su Kalitesi Haziran ayı Raporu’nda Ömerli’deki Geosmin ve MIB oranının 8 miligram civarında.
Bu 10 miligrama çıktığında tehdit oluşturur ve kokusu hissedilmeye başlanır.
Temmuz ayında bu kokuyu hissetmeye başlamamız bu oranın 10 miligram seviyesine geldiğini gösteriyor.”
“Arıtma tesisleri iyi ama...”
İSKİ’nin arıtma tesislerinin son derece başarılı olduğunu vurgulayan Beyaz, sorunun Sakarya Nehri’nde olduğunu belirtti.
“Mevcut arıtma tesisleri, normal bir suyu arıtmak için olabilecek en iyisi fakat Sakarya Nehri için farklı teknolojilerin kullanıldığı arıtma gerekli” diyen Beyaz, mevcut tesislerinin organik madde giderimi yapacak şekilde modifiye edilmesi gerektiğini belirtti.