Muhtemel İstanbul depreminde “toplanma alanı” olarak belirlenen 470 yer vardı. Bunlar tek tek imara açıldı. 300’üne gökdelen ya da AVM dikildi. Türkiye, 17 Ağustos 1999’da depremle yüzleşti. Marmara’yı vuran 7.4’lük depremin yıldönümünde ise başka bir gerçek ortaya çıktı: İstanbul’da muhtemel bir depremde vatandaşların sığınabileceği boş alan kalmadı!
GÖKDELEN DİKTİLER
Uzmanlar, 17 Ağustos sonrası olası bir İstanbul depremi için uyarılara başladı: “Sığınma alanları oluşturun. Vatandaşın çadır kurup başını sokacağı bir yer olsun.” Afet Koordinasyon Merkezi de 1999-2003 arasında İstanbul’da muhtemel bir deprem durumu için 470 toplanma alanı belirlendi. Ancak AKP döneminde, o boş alanların 300’ü imara açıldı. Buralara alışveriş merkezleri ve gökdelenler inşa edildi.
“RANT UĞRUNA…”
Bu duruma tepki gösteren İstanbul Kent Savunması, yetkililere “İstanbul’un nüfusu 20 milyona yaklaştı. Bir deprem olsa bu insanlar nereye sığınacak” diye sordu. Kent Savunması, Afet Yasası kapsamında ‘riskli alan’ ilan edilen mahallelerdeki duruma da dikkat çekerek şöyle dedi: “İstanbul’un onlarca mahallesini, buna mezarlıklar dahil hiçbir bilimsel gerekçeye dayandırmadan riskli alan ilan ettiler. Buralara rant uğruna el koymanın bahanesini deprem gibi bir doğal afet kullanarak yarattılar. Bunun takipçisiyiz.”
FELAKETİN ADI 17 AĞUSTOS
Türkiye, 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi ile felaketi yaşadı. 15 yıl önce, Kocaeli’nin Gölcük İlçesi’nde saat 03.02’de 7.4 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Resmi rakamlara göre; Marmara Depremi’nde 18 bin kişi yaşamını yitirdi, 33 bin kişi yaralandı, 285 bin konut ve 42 bin işyeri hasar gördü. Yüzbinlerce kişinin evsiz kaldığı deprem, Ankara’dan İzmir’e kadar birçok şehirde hisssedildi. Ancak Türkiye depremden gereken dersi almadı.
‘15 YIL ÖNCESİNDEN DAHA BETER HALDEYİZ’
Marmara Depremi sonrası gözler Türkiye’deki yapı stoğuna çevrildi. Hasarlı binalar yıkılacak, depreme dayanıklı konutlar yapılacaktı. Ancak verilen sözler tutulmadı. İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Cemal Gökçe, İstanbul’daki binaların deprem güvenliğinin olmadığını vurguladı. Sözcü'nün haberine göre Gökçe, “Bu yapıların deprem yükünü kaldırma şansı yok. Güçlendirme ve onarımda sınıfta kaldık. Geldiğimiz noktada İstanbul 1999 yılından daha iç açıcı durumda değil” dedi.