Kentteki
sigortasız
işçi sayısı yüzde 70'lere ulaşıyor. Yerin 3 kat altında penceresiz mahzenlerde çalışan işçiler sağlık sorunlarıyla karşı karşıya..
Türkiye'de faniladan hazır yemeğe, şekerden çikolataya, fırından
metal kesimine kadar her şeyin bir standardı var, ancak uyan yok. Yüksek
maliyet ve
ucuz iş gücü özellikle
gıda,
deri,
tekstil, metal ve
kimya sektöründe sağlıksız koşullarda
üretim yapan işyerleri ruhsatsız ve denetim olmadan çalışıyor.
İstanbul'da konfeksiyon
atölyelerinde çocuk ve kadın yaklaşık 700 bin kişi sigortasız ve sağlıksız koşullarda çalışıyor. Deri sektöründe de durum içler acısı. Sektördeki 250 bin işçinin yüzde 60'ı sigortasız çalıştırılıyor. "
Merdiven altı" diye tabir edilen binlerce işyeri İstanbul'u bir ağ gibi sardı. Kayıt dışı sektörün merkez üssü ise 21 kişinin ölümü onlarca kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan
Zeytinburnu. İlçede
kayıt dışının en çok yaşandığı sektör ise deri. Türkiye genelinde 250 bin kişinin çalıştığı deri sektöründe 85 bin kişi sigortalı. Geri kalan 165 bin kişi ise,
kayıt dışında. Deri işçilerinin çalışma koşullarının çok kötü olduğunu söyleyen Türkiye Deri-İş Sendikası Başkanı Musa
Selvi, "Çoğu işyerinin ruhsatı dahi yok. İşçi sağlığı ve iş güvenliği kurallarına uymuyor. Atölyelerin çoğu yerin 3 kat altında, havalandırma ve
yangın merdiveni yok. Kimyevi maddeler hem zehirli, hem de
patlama ihtimali yüksek" diye konuştu.
HEPSİ BİR SAATLİ BOMBA
Kayıt dışı ve işçi güvenliğinin az olduğu sektörlerden biri de metal iş kolu. İstanbul içinde bulunan metal iş fabrikalarının çoğu Çerkezköy ve Çorlu'ya taşınırken, mahalle aralarında kayıt dışı çalışan birçok atölye bulunuyor. İş sağlığı ve güvencesinin olmadığı atölyelerde çalışan işçiler
gözlük,
eldiven ve kask kullanmıyor. En büyük
tehlike ise sıvı metal patlama tehlikesi. Yetkililer,
küçük işletme bazında çalışan atölyelerin bunun önlemini almadıklarını söylüyor. Atölyelerin denetimsizlik nedeniyle adeta birer saatli
bomba olduğu da ifade edildi. Tek Gıda İş Genel Başkanı Mustafa Türker, gıda sektöründeki kayıt dışı ve sağlıksız koşullardaki işyerlerini anlatırken, "O kadar geniş bir alan ki sektörde binlerce
firma var ama sadece sanayi odalarına kayıtlı olan ilk bin firma sağlıklı denetleniyor. Kayıt dışı için bir rakam bile veremiyoruz" diye konuştu.
HER EVİN BODRUMU
İstanbul'u işhanlarının ve apartmanların bodrum katlarını saran ruhsatsız binlerce konfeksiyon atölyesi de tehlike saçıyor. İlköğretim çağındaki çocuklar ile yine okul çağındaki
genç kızların çalıştığı atölyelerde saat ücreti uygulanıyor.
Kaçak işçi çalıştıran işyerleri, çalışanlara sigorta yapmadığı için devlet ciddi
vergi kaybına neden oluyor. Konfeksiyon atölyelerinin sayısı bile bilinmiyor. Zeytinburnu,
Bayrampaşa,
Bağcılar ile Bahçelievler'deki neredeyse her evin ve işyerinin bodrum katında bir atölye bulunuyor. Çoğu ruhsatsız ve isağlık koşullarına uygun değil...
Yüzde 8'i kayıtlı...
BAKANLIĞA göre, tekstilde 580 bin işçi var ancak Tekstil- İş Sendikası İstanbul Şube Başkanı Kazım Doğan çok farklı bir tablo çiziyor: "Türkiye genelinde 5 milyon insan bu sektörde çalışıyor. Bunun sadece yüzde 8'i kayıtlı. Geriye kalan yüzde 92 kayıt dışı. Sadece İstanbul'da 700 binden fazla kaçak işçi çalışıyor. Sigorta yapılmaz, çoğunun yemek ve
servis gibi hakları yok."
Çin rekabeti bizleri kayıt dışına itiyor
DAVUTPAŞA'DAKI yüzlerce küçük atölye aslında Türkiye'nin başta tekstil olmak üzere Çin mallarıyla mücadelesinin de sırrını saklıyor. Atölyelerin sahiplerine göre, son zamanlarda yaşanan işten çıkarmalar, sigortasız veya düşük ücretle çalıştırılan işçiler biraz da bu rekabetin kurbanı. "Burada 50'ye ürettiğimizi Çin'de 20 milyona üretiyorlar. Maliyetler yükselmiş, elektrik pahalı. Dört makinem vardı ikisini artık çalıştırmıyorum" diyor Mustafa
Sağlık.
'ÇOK İSTERİM AMA'
35 yıldır plastik işinde. Patlamanın etkisiyle metrelerce uçan
mermer parçası atölyesinin önünde duruyor. 20 yıldır bölgede çalışan Sağlık, "
Esnaf çok zor durumda. Piyasaya adi, kalitesiz Çin malları geldi. Teknolojiye yatırım yapanlar bile işçi çıkarmak zorunda kaldı" diye yakınıyor. Vergilerini bile ödeyemediğini söyleyen Sağlık, "Ben istemez miyim yanımda onlarca kişi çalışsın, sigortalarını ödeyeyim. İnsan bununla gurur duyar. Eleman alacağım ama sigortasını ödeyemem diye alamıyorum" diyor.
Her sektörde çalışan Çin mahalleleri...
İstanbul'un her iki yakasındaki yüz binlerce atölyedeki milyonlarca işçi, sağlıksız koşullarda kayıt dışı olarak çalıştırılıyor
Metal iş kolu
Fabrikalar Çerkezköy ve Çorlu'ya taşındı. Atölyeler;
Ümraniye, Bayrampaşa,
Beylikdüzü,
Hadımköy ve Gebze'de... Çoğu kayıt dışı...
Deri
250 bin kişi çalışıyor. 85 bini sigortalı yüzde 60'ı kayıt dışı... Zeytinburnu, Merter,
İkitelli ve Bayrampaşa...
Konfeksiyon
Yüzde 92'si kayıt dışı... Özellikle Zeytinburnu, Bayrampaşa, Sutanbeyli,
Gaziosmanpaşa, Bağcılar,
Yenibosna, Güneşli, Merter'de faaliyet gösteriyor
Gıda sektörü
Pirinçten alkole, sucuktan sakıza, bisküviden makarnaya birçok
ürün denetimsiz üretiliyor ve yüzde 70'i kayıt dışı... Zeytinburnu, Bayrampaşa, Gaziosmanpaşa, Bağcılar, Ümraniye,
Sultanbeyli...
Mevzuat 'sağlam' denetim!..
İSTANBUL Davutpaşa'da yaşanan patlama, havai
fişek, maytap gibi maddelerin üretiminde yaşanan denetim zaafiyetini gözler önüne serdi. Patlayıcı madde üretimine ilişkin mevzuatta net hükümler olmasına rağmen, 21 kişinin yaşamını yitirdiği patlama, denetim sorununun büyük boyutlarda olduğunu ortaya koydu. Yapılan incelemede,
havai fişeklerin
patlayıcı,
fünye ve diğer
elektronik aksamının birleştirilerek kullanılmaya hazır duruma getirildiği, buradan müşterilere sevkıyat yapıldığı, montaj ve depolama tesisi olduğu, ayrıca diğer katlarda buhar kazanları ile işlem yapılan işyerlerinin bulunduğu saptandı.
ÇALIŞMA İZNİ YOK
Patlamanın gerçekleştiği maytap atölyesinin, herhangi bir
çalışma izni, ruhsatı veya başvurusu bulunmayan, kayıtlara göre irtibat bürosu olarak görünen kaçak bir imalat ve montaj yeri olduğu görüldü. Patlayıcılarla ilgili uyulması gereken standartlar TS 11903 ve TS 11904'te belirleniyor.
SABAH