İstanbul Teknik Üniversitesi
Uzay ve Uçak Bilimleri Fakültesi
Meteoroloji Bölümü
öğretim üyesi Prof. Dr. Orhan Şen, en önemli iklimbilimcilerden biri.
Küresel ısınma senaryolarının tartışıldığı bu günlerde önümüzdeki yaza ilişkin bilimsel verileri SABAH'a anlattı.
* İki gün önce yağmur yağdı. Umutlanabilir miyiz? -İki gün yağdı ama kuvvetli bir yağmur değildi. İstanbul'un yağışlı
mevsimi aralık -
ocak ayıdır. Bu 60 günün 38 gününde yağmur yağması lazımdı ama hiç yağmadı. Bu önemli.
İçme suyu için önemli olan kar yağışıdır.
Aralık-ocak-şubatta kar yağması gerekiyordu. Kar yağmadı. Yeraltı suyu problemini önümüzdeki aylarda ve önümüzdeki yıl içinde getirecek bu kaçınılmaz. Yani hiç kimse çıkıp da 'Bizim suyumuz var' demesin.
* Nasıl bir yıl bekliyor bizi? -Bu yıl
Türkiye bir kuraklık devresi geçirecek. Bunun şiddeti konusunda
tartışma yapılabilir. Ama ortadan aşağıda bir kuraklık olmayacak. Bu hem tarımsal hem de içme suyuyla ilgili bir kuraklık.
* 8 aylık suyumuz vardı hani? - Burada yapılan hatalardan biri şu: Bakıyorlar "160 milyon metreküp suyumuz var" diyorlar. Sonra "İstanbul'da günde 2 milyon metreküp su veriliyor" diye
hesap yapıp "Sekiz ay su yeter" diyorlar. Fakat şunu hesap etmiyorlar, 2006'da El Nino meydana geldi. Bunun meydana getirdiği iklim değişikliği tüm dünyayı geriden gelerek sarar. Türkiye'ye gelmedi daha. Küresel ısınma bir yana bir de El Nino etkileri Türkiye'ye geliyor bu yıl. İki etkiyle birlikte, 2007 yılı kurak ve sıcakgeçecek. Bunu kişisel olarak tahmin etmiyorum, bunu tüm dünyadaki modeller gösteriyor. Yazın sonlarına doğru sıcaklık daha da artacak.
* Artacak da ne kadar olacak? -İstanbul'un ortalama sıcaklığı temmuz-ağustosta 27-28 derece civarındadır. Bu yıl 35 dereceyi geçer. Yani 120 günün 48 günü sıcak geçecek demektir. Yani 35 dereceler civarında olacaktır. Tabii hissedilen sıcaklık daha da yüksek olacak. Yüzyılın en sıcak dönemi olacak.
Marmara, Ege ve Akdeniz'de etkili olacak bu durum.
BUHARLAŞMA
* İstanbul nereye benzeyecek? -
İzmir gibi olur, İzmir'de nasıl yazın bunalırsınız, onun gibi olur. İzmir de
Antalya gibi olur. Antalya'da turizm mevsimi bu açıdan da sıkıntı çekebilir. Bu ileri yıllarda da tekrarlanabilir.
Mart ve nisan sonrası İstanbul'un yağışı azalmaya başlar. Çünkü İstanbul'un en fazla yağışı aralık-ocak ayıdır. Ankara'nın en fazla yağış ayı mart-nisan ayıdır. İstanbul'daki yağışların az olması sonucunda bir dahaki
sezon başında çok sıkıntıya gireriz. Önümüzde kurak aylar var. Haziran, temmuz, ağustos, eylül kurak geçecek. Bu aylarda yağış yok, hiç yağış olmayacak belki. Sürekli su harcanacak. Bir de yazın su sarfiyatı daha fazla olur.
Ekim başındaki rezervlerimiz bizim öyle 160 milyon falan değil, 60-70 milyon metreküp olsa iyidir. Bu yıl kurak geçince buharlaşma yüksek seviyede olur. Barajlarımızdan en büyük kayıp buharlaşma yüzünden olur. "Sekiz aylık suyumuz var" demek kolay ama bu yıl çok sıcak geçecek.
Yaz bu yıl çok
erken gelecek
*
Eylülde bidonlarla su biriktirilen günlere geri mi döneceğiz? -Tabii... Yani su kesintileri muhakkak olacak. 90'daki gibi, su kesintileri tekrarlanacak.
Yuvacık Barajı'na gittik, orada su bitmiş.
* Peki yaz erken gelir mi? -Zaten baharı göremeyiz. Baharı görmeden yazın ortasını buluruz.
* Hangi ayda yaz sıcaklığına ulaşırız? -Tahminen nisan sonlarına doğru yaz sıcakları başlar.
Mayıs sıcak geçer.
İklim değişikliğinden ilkbahar ve sonbahar ortadan kalkıyor. Biraz daha ılık bir mevsim, yani
kış mevsimi ve sıcak mevsim yaz mevsimi olarak geçecek Türkiye'de. Bunun nedeni ekvator bölgesindeki sıcak havanın sirkülasyonu. Sıcak iklim yukarı doğru kayacak bizde
İSKİ: İnşallah yağar
Prof. Şen'in açıklamalarıyla ilgili İSKİ yetkilisi ise böyle bir şey söylemek için erken olduğunu belirtiyor: "
Yeşil Çay regülatöründen ve Istranca derelerinden İstanbul'un mevcut su kaynaklarına vermiş olduğumuz su var. Sekiz aylık suyumuz var hiç yağmur yağmasa dahi. İnşallah eylülde yağmur yağar."