Vali Güler, "Binaların yıkılıp yeniden yapılması kısa ve orta vadede bir çözüm önerisi olarak dile getirilmiştir. Yani kentsel dönüşüm dediğimiz olay bir anlamda bir çok binanın yıkılıp yeniden yapılmasını öngörmektedir. Yüksek riskli binaların güçlendirilmesi yerine bunların büyük ölçekli olarak yeniden bir yapılaşmaya tabi tutulmasıdır. Kentsel dönüşüm dediğimiz olay budur." dedi.
Vali Güler, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Uygulamalı Sistemler Analizi Uluslararası Enstitüsü, Kyoto Üniversitesi Afet Önleme Araştırma Enstitüsü ve Dünya Bankası Enstitüsü desteğiyle düzenlenen ''Uluslararası Bütünleşik Afet Riski Yönetimi'' konulu konferansta bir konuşma yaptı. Lütfi KIrdar Kongre Merkezi'ndeki konferansın ardından Güler, basın mensuplarının olası İstanbul depremine yönelik gerçekleştirilen hazırlıklar ile ilgili sorularını yanıtladı.
Vali Muammer Güler, İstanbul'un depreme hazırlanabilmesi için binaların bir kısmının yıkılması ve yeniden inşa edilmesi gerektiğine vurgu yaptı. Bu kapsamda şehirde 10 ilçenin risk teşkil ettiğini dile getiren Güler, ilk olarak Zeytinburnu ilçesinde bir çalışma başlatıldığını dile getirdi. Güler, "Şu an Zeytinburnu ilçesinde yapılan inceleme bize o bölgede bir büyük alanda yapıların yıkılıp yeniden yapılması gibi bir çözümü mecbur kılmıştır. Bunu risk taşıyan diğer ilçelere yaygınlaştırmamız gerekir. 15-20 yıllık bir orta vadede, 30-35 yıllık uzun vade olarak düşünüldüğünde, depreme karşı en iyi çözüm riskin azaltılması bakımından binaları yıkıp yeniden yapmaktır. Çünkü güçlendirmenin binan maliyetinin yüzde 20'sini geçmesi durmunda rantabl olmayacağı bilimsel bir gerçektir. Ayrıca yıkılıp yeniden yapılacak alanlarda arsa ve arazilerin daha akılcı kullanımı söz konusu olacaktır. Bana göre parça parça güçlendirmektense yıkıp yeniden yapmak orta ve uzun vadede daha kalıcı bir çözüm teşkil eder. Ancak yıkıp yeniden yapılma dünyanın hiç bir yerinde 3 yılda 5 yılda yapılabilecek bir durum değildir. " ifadelerini kullandı.
Bir basın mensubu Güler'e, "İstanbul genelinde yeniden yapılanma sözkonusu olabilir mi? Bunun maliyeti nedir?" şeklinde bir soru yöneltti. Vali Güler bu soruya, "Yeniden yapılanmaya kentsel dönüşüm olarak bakıldığında çok büyük maliyetler ortaya çıkar. Şu anda riskli 10 ilçe tespit edilmiştir. Bunların içerisinde Zeytinburnu ilçesinde pilot bir proje uygulandr. Proje kapsamında incelenen 16 bin bina arasında 2 binini riskli olduğu ortaya çıkmıştır. Bu binaların tamamının 6'da 1'i demektir." şeklinde cevap verdi.
İstanbul'da depreme karşı bir çok önlemin alındığına işaret eden Güler, "Hiçbirşey yapılmadı" demenin mümkün olmadığını vurguladı. Mevcut kaynaklar içerisinde neyin yapılıp yapılamayacağının tartışılması gerektiğine işaret eden Güler, 17 Ağustos'un bunun için iyi bir vesile olduğunu kaydetti.
Depremi önlemenin mümkün olamayacağını ancak depremin afete dönüşmesinin önlenebileceğini dile getiren İstanbul Valisi, "Bu anlamda da deprem sonrasında da kurtarma, yardım faaliyetlerinden başlayarak uzun vadeli planlamaları yapmak zorundayız. İyi bir haberleşme sistemi kuruluyor, iyi bir bilgi sisitemi kuruluyor. Müdahale kapasitesinin artırılması için önemli çalışmalar yürütülüyor." şeklinde konuştu.
Vali Güler, deprem sonrası hava, deniz ve kara ulaşımınının sağlanabileceği hastanelere ihtiyaç olacağını da belirterek, mevcut hastanelerden deprem hastanesi olarak yararlanılacağını kaydetti. Bu kapsamda Haydarpaşa, Bakırköy'deki hastaneler ile Seyrantepe'de yapımı düşünülen hastanenin, ulaşımı sağlayacak kapasitede olduğunu dile getirdi.
Vali Güler ayrıca şu ana kadar güçlendirilmesi yapılan okullar ile ilgili de bilgi verdi. Konferanstaki konuşmasında 133 okul binasının şu ana kadar yeniden yapıldığını anlatan Güler, bütün okulların elden geçirildiğini söyledi. Güler, "2 bin 827 okul binasından 863'ünün depreme karşı güvenlik incelemesinin yapıldı. 542'sinin de güçlendirme projesinin hazırlandı. İlk etapta 820 hafif hasarlı okulun 689'u onarıldı." dedi.