Alınan bilgilere göre Kayasu,
AİHM'nin beş ay önce verdiği 'hakları iade' kararı üzerine önce
Hakimler ve
Savcılar Yüksek Kurulu'na (
HSYK) müracaat etti. Ardından
İstanbul Barosu'na başvurdu. Eski savcı Kayasu, AİHM kararıyla mesleğe dönüş yolunun açıldığını, İstanbul'da avukatlık yapmak istediğini bildirdi. Baroya kaydının yapılması talebini içeren dilekçeyi 24
Nisan 2009'da teslim etti. Başvuruyu mayıs ayı sonunda görüşen
İstanbul Barosu, haziran ayında Kayasu'nun dilekçesini
cevaplandırdı. Ancak gönderilen yazı ilginçti. Eski savcının, HSYK tarafından görevinden
ihraç edilmiş olduğunu gerekçe gösteren baro, bu yüzden kaydın yapılamayacağını savundu. AİHM'nin kararını ise dikkate almadı.
Üstelik bu karar oybirliğiyle alınmış. Kayasu, AİHM kararından sonra demokratik ve anayasal bir hak haline gelen talebini dikkate almayan İstanbul Barosu'nun uygulamasını
Türkiye Barolar Birliği'ne şikayet etmiş; ancak cevap alamamış. Baroların özgürlüklerin yanında tavır alması gerektiğini söyleyen
Sacit Kayasu, "İstanbul Barosu'na AİHM kararından bahsederek, 'haklarım iade edildi, avukatlık kaydımı yapın' diye müracaat ettim. Bana 'İhraç edildiğiniz için kaydınızı yapmıyoruz' cevabı verdiler. 5-6 Haziran gibi de bana bunu resmen ilettiler. Konuyu Türkiye Barolar Birliği'ne götürdüm.
Avrupa'nın en üst
mahkemesi 'haksızlık var' deyip haklarımı iade ediyor. Onlar 7 yıl önce yapılmış haksızlığı yani HSYK'nın ihraç kararını gerekçe gösterip avukatlık görevine dönmeme bile engel oluyorlar." dedi.
Daha önce kendisine Anadolu'nun değişik illerinden baroların 'avukatlık yapabileceği' yönünde teklifler ilettiğini anlatan Kayasu, İstanbul Barosu'nun AİHM kararına rağmen aldığı tavrı anlamakta güçlük çektiğini ifade etti. Kayasu,
Adana cumhuriyet savcısı iken 12
Eylül darbesinden dolayı Kenan
Evren hakkında
iddianame hazırladığı gerekçesiyle 3 yıl açığa alınmıştı. Daha sonra
Kasım 2003'te HSYK tarafından meslekten ihraç edilmişti.
Hukuk mücadelesi başlatan Kayasu, konuyu AİHM'ye taşımış, mahkeme Kasım 2008'de eski savcıya haksızlık yapıldığı gerekçesiyle göreve iade edilmesini istemişti. HSYK'nın daha önce ihraç ettiği eski savcıların göreve dönüş yolunu açan AİHM kararını
Anayasa'ya rağmen dikkate almayan HSYK'nın Kayasu'nun savcılığa dönme taleplerini 5 aydır cevaplandırmadığı ortaya çıkmıştı. Anayasa hukukçularına göre hem HSYK hem baroların AİHM kararından sonra avukatlık,
savcılık gibi haklarını Kayasu'ya iade etmesi şart. Aksi takdirde Türkiye'nin AİHM nezdinde yeni davalar ve yeni tazminat davalarıyla karşı karşıya kalacağı belirtiliyor. Öte yandan Kayasu kararının HSYK'nın güz kararnameleri sırasında ele alınacağı ileri sürüldü. HSYK'nın hakim ve savcılarla ilgili güz kararnamesi görüşmelerinin eylülde yapılması bekleniyor.