Berk'in avukatları Hüseyin Gençtürk ve Yahya
Arslan tarafından
Küçükçekmece 2. Asliye
Ceza Mahkemesine sunulan
dava dilekçesinde, ''Müvekkil, davalının iddialarını ispat edebilmesi halinde
istifa etmeye hazır olduğunu söyleyecek kadar kendinden emin ve yaptığı işlerin arkasında olan bir kimsedir'' ifadesi kullanıldı.
Berk'in avukatları Hüseyin Gençtürk ve Yahya Arslan tarafından Küçükçekmece 2. Asliye Ceza Mahkemesine sunulan dava dilekçesinde, davacı Mehmet Berk'in savcı olması nedeniyle dava dosyalarının büyük bir kısmının yazılı ve görsel basında takip edildiği, tüm gelişmelerin kamuoyuna hemen yansıdığı ifade edilerek, son zamanlarda görülen birçok dosyanın,
ülke gündemini değiştirecek kadar önemli olduğu kaydedildi.
Dilekçede, gerek Berk'in gerekse diğer hakim ve savcıların adlarının kamuoyu tarafından bilindiği, yaptıkları işler ve aldıkları kararların yakinen takip edildiği dile getirilerek, şu ifadeler kullanıldı:
''Davalı
Avcı, yazmış olduğu kitabın müvekkil Berk ile ilgili kısımlarında, gerçeklerle uzaktan yakından alakası olmayan, şahsiyet haklarına
tecavüz niteliğinde, müvekkilin onur ve saygınlığına yönelik gerçek dışı ithamlarda bulunmuştur. Yapmış olduğu görev nedeniyle kamuoyunun yakinen tanıdığı Berk'in kamuoyunda itibarı ve saygınlığı zedelenmiş, kişilik hakları ihlal edilerek, Berk hakkında yargısız infazda bulunulmasına neden olunmuştur.''
-''KİTAPTA BERK'İN İSMİ 16 KEZ GEÇİYOR''-
Hanefi Avcı'nın ''Haliç'te Yaşayan Simonlar Dün Devlet Bugün
Cemaat'' adlı kitabında ''
Savcı Mehmet Berk'in
Fethullah Gülen cemaatinin mensubu olduğunun'' iddia edildiği ve Gülen'den 8 kez bahsedilirken Berk'in isminin 16 kez geçtiği belirtilen dilekçede, Berk'in açıkça
hedef haline getirildiği ifade edildi.
Savcı Mehmet Berk'in, tutuklanan ve duruşmada
tahliye edilen Emniyet Genel Müdür Yardımcısı
Emin Arslan'ın da aralarında bulunduğu şüphelilere yönelik
soruşturma, dönemin
Sakarya Emniyet Müdürü Faruk Ünsal'ın da şüphelileri arasında bulunduğu Akyazı'daki suç örgütüne yönelik soruşturma ile ''
Balyoz Planı'' iddialarına ilişkin soruşturmaları yürüttüğü hatırlatılan dilekçede, bu soruşturmalarla söz konusu kitapta yer alan Berk aleyhine bölümler ve sayfa paragrafları belirtildi.
Avcı'nın olayları kafasında oluşturduğu kurguya göre yorumlayıp kesin değer yargılarıyla doğru olduğunu iddia ettiği ileri sürülen dilekçede, Avcı'nın kitabındaki beyanlarının sadece davacı olan Berk'i değil, aslında tüm kamu görevlilerini hedef gösterdiği savunuldu.
''Kitabın neredeyse tamamı
iftira,
hakaret ve tehditlerle doludur'' ifadesi kullanılan dilekçede, Avcı'nın kitaptaki beyanlarıyla adil yargılamayı etkilemeye çalıştığı ve bir hesaplaşma duygusuna girdiği için Berk'i zan altında bıraktığı ileri sürüldü.
-''İSPAT HALİNDE İSTİFA''-
Davacı savcı Mehmet Berk'in bakacağı dosyalarla ilgili vereceği kararlara ilişkin bir önyargı oluşacağı, kitabın Berk'in mesleki itibarını zedelediği ve kişilik haklarının mesnetsiz saldırıya uğradığı ileri sürülen dilekçede, ''Müvekkil, davalının iddialarını ispat edebilmesi halinde istifa etmeye hazır olduğunu söyleyecek kadar kendinden emin ve yaptığı işlerin arkasında olan bir kimsedir'' ifadesi kullanıldı.
Kitabın piyasadan toplatılması hususunda
tedbir kararı verilmesi de istenen dilekçede, Berk'in kişisel haklarına yönelik saldırının hukuka aykırılığının tespiti, Berk'e dava tarihinden geçerli olmak üzere işleyecek yasal faiziyle birlikte 100 bin TL
manevi tazminat ödenmesi istenirken, verilecek olan bu kararın
Türkiye çapında yayın yapan 3 büyük gazetede yayınlanması talep edildi.