İspanya’da
Madrid Belediye Toplantı Merkezi’nde gerçekleştirilen Medeniyetler İttifakı Forumu’nda bulunan
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı
Kadir Topbaş, “Global Münazaradan Yerel Eyleme” konulu oturumu yönetti ve burada bir konuşma yaptı. Oturuma
Paris belediye Başkanı Bertrant Delaone, Madrid Belediye Başkanı Alberto Louis Gallardon, Cordoba Belediye Başkanı Rosa Aguilar, Dünyaca ünlü yazar Paulo Chelho,
Kahire Valisi Abdel Azim Wazir,
Barcelona Belediye Başkanı Jordi Hereu, Barış ve
Kültür Vafkfı Başkanı Frederico Mayor
Zaragoza ve
İngiliz Parlamenter Tery David ile çok sayıda davetli katıldı.
Medeniyetler İttifakı Forumu’nda İstanbul’un yer almasını, ortak
hedef olan medeniyetler ittifakı açısından son derece anlamlı olduğunu belirten Başkan
Kadir Topbaş, “Bunun nedeni medeniyetlerin çeyiz sandığı İstanbul’un bu ittifakın gerçekleşmesinde önemli roller oynayacak örnek bir
kent olmasıdır. Sayın
Zapatero ve Sayın Başbakanımın medeniyetler ittifakı eş başkanları olarak gösterdiği eşsiz çabanın dünyamızı daha barışçı bir yer haline getireceğine inanıyorum” dedi.
21. yüzyılın başında dünyanın büyük çelişkilerle karşı karşıya oluduğuna dikkat çeken Kadir Topbaş, teknolojide meydana gelen gelişmeler sayesinde toplumlar arasındaki fiziksel sınırların ortadan kalktığını ve mesafelerin kısaldığını vurgulayarak, “Ancak toplumlar farklılıklarını zenginlik olarak görüp birbirlerini tanımaya, anlamaya çalışmak yerine giderek birbirlerinden daha da uzaklaşmaktadır. Egemen kültür ve
inanç sistemleri, ortak insani değerler etrafında buluşmak yerine birbirlerine cephe almaktadır. Bu cepheleşmeyi ortadan kaldırmak ve medeniyetler arasında bir ittfak sağlamak için sonunun temeline odaklanmalıyız. Sorunun temeline odaklandığımızda, çatışmaların kültürel – dinî farklılıklardan değil, dünya üzerindeki eşitsizlikler ve adaletsiz gelir dağılımından kaynaklandığını görürüz” diye konuştu.
Dünyadaki esşitsizliklerin ve adaletsiz gelir dağılımının sorunları nasıl tetiklediğine dikkat çeken Başkan Topbaş, 6,5 milyarı aşkın insanın yaşadığı dünyada 852 milyon insanın
açlık çektiğini, her gün 24 bin kişinin açlık nedeniyle öldüğünü, her dakika 11 masum çocuk açlığın pençelerinde can verdiğini, dünyada yetersiz beslenen 854 milyon insanın 820 milyonunun gelişmekte olan ülkelerde yaşadığını söyledi. Dünyanın birçok ülkesinde
sağlık hizmetleri de son derece yetersiz olduğunu ve
yoksul ülkelerde insanların kolayca
tedavi edilebilecek hastalıklardan dolayı öldüğünü dile getiren Topbaş, gelir dağılımı ve kaynaklara erişimdeki bu dengesizliğin dünya üzerinde göçü tetiklediğini, dünya nüfusunun refahtan yüksek derecede nasibini almış cazibe merkezlerine doğru hareket ettiğini ifade etti. Kırdan kente, yoksul ülkelerden zengin ülkelere doğru büyük nüfus hareketleri yaşandığını hatırlatan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Kadi Topbaş, kentlerde nüfus arttıkça, yerel otoritelerin sorumluluklarının da arrtığını kaydetti.
Medeniyetler ittifakı bu korkunç tablo üzerine kurulamaz!...
“Bu korkunç tabloyu düzeltmeden asla bir medeniyetler ittfakı gerçekleştirmekten bahsedemeyiz. Öncelikli olarak demokrasinin yaygınlaştığı, gelir dağılımının adil olduğu, müreffeh bir dünya için çalışmalıyız. Çünkü bu çatışmaları askerî – polisiye önlemlerle bitiremeyiz” diyen Başkan Kadir Topbaş, “Sınırlarımızın ötesindeki fırtınadan habersizmişiz gibi davranamayız. Sorunun kaynağına odaklanmalıyız. Hepimiz imkânsızlıklar içindeki insanların bu tür etnik – kültürel çatışmalara ne kadar da kolay çekilebildiğini biliyoruz. Bundan dolayı sorunun çözümüne bu tabloyu düzeltmekle başlamamız gerektiğine bir kez daha vurgu yapmak istiyorum. Bu çerçevede medeniyetler ittifakının sağlanması için uluslararası topluma, yerel ve küresel aktörlere, bugün, her zamankinden daha büyük bir sorumluluk düşmektedir. Her dönem çok kültürlü bir yapıya sahip olmuş ve dünyaya yön veren üç büyük imparatorluğa başkentlik yapmış İstanbul, farklılıkların bir arada ve barış içinde yaşadığı bir şehir olarak medeniyetler ittifakının sağlanmasında dünyaya örnek bir kenttir. Bundan dolayıdır ki; bu kentin adı hoşgörü ve barış kavramları ile anılır. Kentte cami, kilise ve sinagogların yan yana inşa edilmiş olması bu anlayışın neticesidir. Daha da dikkat
çekici olan, İstanbulluların bu tabloyu hayatlarının sıradan bir parçası olarak görmeleridir. Yine bu kentte bir Afrikalı ile bir Avrupalı, bir Çinli ile bir Arap aynı içtenlikle
misafir edilir, aynı güler yüzle uğurlanır” şeklinde konuştu.
Son yıllarda birçok uluslar arası organizasyona başarıyla ev sahipliği yapan İstanbul’un dünya üzerinde alınan kararlarda söz sahibi olmaya başladığının altını çizen Başkan Topbaş, sözlerini şöyle sürdürdü; “Medeniyetler ittifakının sağlanmasında bir başka
kilit kavramın da “kent diplomasisi” olduğuna inanıyorum. Nitekim günümüzde “kent diplomasisi” kavramı giderek önem kazanmaktadır. Kent diplomasisi ile devletler düzeyinde çözülemeyen birçok sorun karşısında çok ciddi başarılar elde edilmektedir. Yerel yöneticiler olarak, bizlerin de birer diplomat gibi hareket ederek, vatandaşlarımıza, savaşlardan, kavgalardan, yoksulluktan arınmış, huzurlu ve çağdaş kentler sunma sorumluluğumuz var. Medeniyetler ittifakının sağlanmasında bir diğer önemli hususta küresel ve yerel arasındaki dengenin kurulmasıdır. Eşitsizlik ve adaletsiz gelir dağılımı ile mücadele etmek için İstanbul’da bir dizi sosyal
yardım programı uyguluyoruz. İstanbul’a göç baskısını azaltmak için
Anadolu’da organik tarıma güçlü
destek veriyoruz. İşsizlere meslek edindirme kurslarını çok önemsiyoruz. Yoksullara yardım programını yürütüyoruz. Kent Planlamasında ölçeğimizi bölgesel düzeyde ele alıyoruz. Düşük gelir grupları için peşinatsız, düşük faizli ödeme kolaylığına sahip sosyal konutlar inşa ediyoruz.Ücretsiz sağlık hizmetlerini tüm kente yaydık. 30 kadın sağlığı merkezi ile kadınlarımıza sağlık hizmeti götürüyoruz.
Kadın Koordinasyon Merkezimiz, kadınlarımızın her türlü ihtiyacında yanında. Aynı zamanda kentlilerin sosyal durumunu eğitim ve kültürel faaliyetler ile güçlendirme misyonumuz bulunuyor. Bundan dolayı 3,5 yılda yaptığımız toplam 16 milyar YTL’lik yatırımda eğitim ve kültüre de gerekli yeri ayırdık. Okullar yapıyor, şehrimizdeki okulların
bakım ve onarım işlerini gerçekleştiriyoruz. Gençlerimizin ruh ve beden sağlığı için okullarımıza kapalı
spor salonları yapıyoruz. İlköğretimden lisansüstüne kadar geniş bir yelpazede yüz binlerce öğrencimize eğitim yardımı yapıyoruz. Aynı zamanda İstanbul’da uluslararası kültürel organizasyonlara ev sahipliği yapmayı da önemsiyoruz. Böylece farklı kültürlere, İstanbul gibi medeniyetlerin çeyiz sandığı bir kentte, bir araya gelerek birbirlerini tanıma imkânı sağlıyoruz.”