Kıvrık'ın, Anroda isimli ithalat ihracat şirketinin muhasebe işlerine bakan firmada çalışan Osman Göçer, kendi kaynak gösterilerek yapılan "İşkenceci patron şeyhmiş" haberinin doğruyu yansıtmadığını belirterek "Benim öyle bir ifadem olmadı." dedi. Ulusal bir gazetede yer alan "İşkenceci patron şeyhmiş" başlıklı haberin doğru olmadığı ortaya çıktı. Mustafa Hüseyin Kıvrık adlı işadamının muhasebecisi Osman Göçer, Hürriyet gazetesinde yayınlanan haberde kullanılan ifadelerin kendisine ait olmadığını savundu. Çalıştığı muhasebe bürosunun mükellefleri arasında Andora adlı şirketin yer aldığını söyleyen Göçer "Tüm mükelleflerimize ayda bir defa gideriz. Ancak bu kişinin şeyhlikle bir ilgisi olduğunu görmedim, şahit de olmadım. Hürriyet'ten gelen arkadaşlara böyle bir beyanım olmadı. Ağzımdan çıkmayan ifadeler kullanılmış. O kişiyi sadece mükellef olarak tanıdığımı beyan ettim." diye konuştu. Göçer, 'Şeyh' olduğu iddia edilen Mustafa Hüseyin Kıvrık'ın, iddia edilen özellikleri taşıyacak bir insan olmadığını ifade etti. Osman Göçer, "Namaz kıldığını, sigara içtiğini görmedim." dediği işadamını "Kendi halinde, işinin sorumluluğunu bilen birisi" olarak tanıdığını ifade etti. Kayıtlarını tuttukları mükellefleri ile onların özel hayatlarını bilecek kadar ilgilenmelerinin mümkün olmadığına da değinen Göçer, muhasebe bürolarındaki iş yoğunluğunun buna imkan tanımayacak kadar çok olduğunu kaydetti. Anroda adlı şirkete gittiği zamanlarda normalin dışında bir durum ile karşılaşmadığını, bu ziyaretlerinde dini sohbet yapılan bir ortamla da karşılaşmadığını belirterek "Zaten her gittiğimde kendisi ile görüşmezdim. Kendisi ile görüşmem gerektiğinde de telefon eder öyle giderdim." şeklinde konuştu. Mustafa Hüseyin Kıvrık'ın 2-3 ay kadar önce bürolarını arayarak, muhasebecilerinin kendi işyerine gelmesini istememiş. Gerekli olan evrakları muhasebe bürosuna kendilerinin teslim edeceğini söyleyen Kıvrık, Göçer'i arayarak "Bu sizinle alakalı değil, genel bir durum. Hiç kimsenin büromuza gelmesini istemiyoruz." diye konuşmuş. Kıvrık'ın bu duruma "Meryem hanımın beyninde bir problem olduğu için dinlenmesi gerekiyor." gerekçesini ileri sürdüğünü hatırlatan Göçer "Gazeteden okuduğumuz haberlere göre 2 aydır işkence görüyormuş. Bize söylediği tarih ile aynı zamana denk geliyor. Bilemiyorum ama işyerine girişi yasakladığı tarihte işkenceye başlamış olabilir." fikrini iddia etti. OLAYIN GEÇMİŞİ İşkenceci patron sekreterinin üzerinde 500 sigara söndürmüş Antalya’da, yanında çalıştığı M.K. tarafından ‘erkeklerle geziyorsun’ ve ‘geceleri sokağa çıkıyorsun’ diye işkence edilen Meryem S.’nin vücudunda 500’den fazla sigara yanığı tespit edildi. Patronunun kendisini bir erkekle göz göze baktığı için dövdüğünü kaydeden Meryem S. (25), “Her şey patronum, annem, kardeşim ve ben bir parkta otururken başladı. O akşam patronum benim bir erkekle göz göze baktığımı söyledi. Kabul etmeyince dövdü.” dedi. İlk 15 gün sürekli dayak yediğini ifade eden Meryem S., patronunun annesi ve kardeşini kendisinin kötü yolda olduğuna inandırdığını belirterek, “Yediğim dayaktan sonra belki vazgeçer diye erkeklerle gezdiğimi kabul ettim. Bu kez annem ve kardeşime haklı çıktığını söyleyip beni yatağa zincirle bağladı.” diye konuştu. Patronunun, 3 yıl önce de annesini dövdüğünü belirten Meryem S., “Ayak ve el tırnaklarımı çekiçle vurdu. Her gün işkencenin şiddetini artırdı. Son günlerde benim fuhuş yaptığımı, onun biletlerini habersizce kontrol ettiğimi ve çıkan ikramiyeyi hesabıma yatırdığımı söyleyerek işkenceye devam etti. Döverken su isterdim vermezdi. Kendimi inandıramadım. Bazen annem ondan habersiz yemek ve su verirdi.” ifadelerini kullandı. Genç kızın tedavisini sürdüren Antalya Devlet Hastanesi’nde Genel Cerrahi Uzmanı Opr. Dr. Musa Akşit Meryem S.’nin iyileşmesi için uzun bir döneme ihtiyaç olduğunu vurguladı. Meryem’in sistemli bir işkenceye maruz kaldığını dile getiren Akşit, “Üzerinde 500’ü aşkın sigara söndürülmüş. Ayak ve el tırnakları çekilmiş. Yine hem el hem de ayak parmakları ezilerek kırılmış. Sırtında geniş bir yanık yarası vardı. Ayrıca, göğüsleri dışında vücudunun her yerinde darp izleri vardı. Eli yüzü, her yeri mosmordu. Vücuttaki kan oranı da önemli ölçüde eksilmişti.” diye konuştu. Bu arada işkence iddiasıyla tutuklanan M.K.’nin Antalya Atatürk Caddesi üzerindeki ithalat ve ihracat şirketi Anroda’nın ofisi kapatıldı. M.K.’nin ofisinin bitişiğinde bulunan Gündoğdu İnşaat firmasından yetkililer ise M.K.’nin sakin bir insan olduğunu belirterek, “Kendi halinde sessiz ithalat ihracat yapan biriydi.” dediler.