Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği'nin (TMMOB) üniversite
tercih kılavuzundaki teknoloji fakültelerine ilişkin duyuruların yer aldığı bölümlerin iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle
Danıştay'a başvurması yeni bir kaosa yol açtı. TMMOB,
dava gerekçesinde, bu fakültelerin eşitlik ilkesine aykırı olduğunu ileri sürüyor; teknoloji fakültesi
mezunlarının mühendislik fakültelerini bitiren mühendislerden düşük nitelikli olacağını iddia ediyor. Ancak eğitim ve
iş dünyası, böyle düşünmüyor.
TUSKON Başkanı
Rıza Nur Meral, teknoloji fakültelerinin iş dünyasının ihtiyaç duyduğu
uygulama ve saha mühendisi yetiştireceğini belirterek, "TMMOB, kendi işine baksın. İş dünyasının bu fakülteden çıkacak gençlere ihtiyacı var. Danıştay, bu fakültelere dokunmasın." diyor.
Meslek lisesi kökenli mühendislerin iş hayatına daha hızlı adapte olduğuna ve çok ağır şartlarda verimli çalıştıklarına dikkat çeken Meral, teknoloji fakültelerini
desteklediklerini açıklıyor: "İş dünyası bu tür elemanları bulmakta zorluk çekiyor. Saha mühendisi açığı çok fazla. Bu işlerin çeşidine göre insan yetiştirilmesi lazım.
Teknoloji fakülteleri Türk sanayisinin orta, destek, uygulama ve saha mühendisleri yetiştirmede çok önemli bir açığını kapatacak."
TMMOB'un "teknoloji fakültesinde verilecek eğitimin mühendislik fakültesindeki eğitimden düşük nitelikte olacağı" iddiasına bir
itiraz da Zirve
Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Musa Asyalı'dan geliyor. Meslek liseli bir mühendisin düz lise mezunu mühendislerden daha nitelikli olacağını düşünen Asyalı, "Sahaya çıktığınız zaman işlerin hızlı yürümesi için
teknik pratikliğinizin olması lazım. Bu da meslek liselerinde var." diye konuşuyor. Asyalı, mühendislik fakültesi mezunlarının bu konuda iş yaşamında sorun yaşadığına işaret ederek, meslek liselinin avantajını şöyle anlatıyor: "Ben yeni mezun olduğum zaman bu pratikliğin olmamasından dolayı bir süre sorun yaşadım ve eksiklik hissettim. Sahaya indiğiniz zaman bir kaynak yapmak, bir torna makinesini tanımak bile çok önemli. Şu an mühendislik fakültesine meslek liselerinde zaten yer alan atölyeleri kurmaya çalışıyoruz." Mühendisin sürekli kafa yoran ve sahada çalışan insan olduğunu ifade eden Asyalı, TMMOB'u ise şu sözlerle eleştiriyor: "Biz mühendisler meşgul insanlarız. Bu tür ideolojik ve içi boş kuruntulara ayıracak zamanımızın olmaması lazım. TMMOB, bu boş işlerle uğraşmak için zamanı nereden buluyor bilmiyorum. Bazı şeylerin kendi kontrolünden çıkmasını istemiyorlar. Yoksa nitelikli bir mühendisin nasıl yetiştiğini onlar da bilir."
'İŞÇİSİN SEN İŞÇİ KAL' MANTIĞI YANLIŞ
TMMOB'un açtığı davayı 'utanç verici ve çirkin' olarak niteleyen Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Mustafa Aydın da teknoloji fakültelerinin, alternatif üretilmeden tasfiyesi halinde meslekî eğitim ve sanayide geri dönülmez hasarlara yol açacağını vurguluyor. TMMOB'un meslek liseliyi '
işçisin sen işçi kal' mantığıyla küçümsediğine dikkat çeken Aydın, "TMMOB, ideolojik saplantıyla meslek liselerinin değil, Türkiye'nin önünü kesiyor." diye konuşuyor.
Kendisi de bir meslek lisesi mezunu olan Aydın, teknoloji fakültelerinin Türkiye'nin ihtiyacı olan teknik donanıma sahip çağdaş meslekî eğitim amacıyla kurulduğunu belirterek, TMMOB'a "Teknoloji fakülteleri mühendislik fakültelerinin önünü kesmez. Aksine Türk mühendisliğinin gelişimine büyük katkı yapar." mesajını gönderiyor. Meslek liseliler üzerine kurgulanan sürecin tamamen bir saplantı olduğunu düşünen Aydın, 28 Şubat'tan sonra başlayan ve meslekî-teknik eğitime büyük
darbe vuran sürecin hasarlarının halen atlatılamadığını hatırlatıyor.