Ergenekon sanığı
Mustafa Özbek’e hitaben yazılmış mektupta,
İran eski Çalışma Bakanı Daryuş Foruhar’ın Abdullah
Öcalan’la görüşmelerinin dinlemeye takılması üzerine “bizzat Başkan’ın oraya intikaliyle” öldürüldüğü duyuruluyor. Foruhar, kendisi de reform yanlısı bir siyasetçi olan eşi Pervane’yle birlikte 22
Kasım 1998’de
Tahran’daki evini basan şahıslarca bıçaklanarak öldürülmüştü. Muhalifler İran
derin devletini, İran ise “
yabancı bir devletin
ajanları”nı sorumlu tutmuştu
Mustafa Özbek’in evinde bulunan bir
belgede,
Türkiye derin devleti eliyle öldürüldüklerine dair net ifadeler yer alan biri Rus, diğeri İranlı iki politikacının
kurban gittikleri suikastlara ilişkin
davalar yıllar önce sonuçlandı, ancak ölümleri üzerindeki esrar perdesi hiç kalkmadı.
“Sayın Mustafa Özbek’in dikkatine” başlığını ve “Gafur” imzasını taşıyan mektubun söz konusu cinayetlerle ilgili paragrafı aynen şöyle:
“Sayın Başkanımız İTALYA’da muhakkak yapılması gereken bir
temizlik sebebiyle en vurucu ekiplerini oraya indirmiş, bu çalışmalar sırasında bizzat çete elebaşına devamlı
telefonla irtibatta olan ve ÜLKE bulmasında çok aktif görev üstlenen RUSYA DUMA Demokrat üyesi STRAVAYTA bizzat Başkanımızın UKRAYNA oradan ekiplerle irtibatı sayesinde vurulmuş, aynı anda telefon görüşmeleri sıkça çıkmaya başlayan İRAN ESKİ ÇALIŞMA BAKANI DARYUŞ FURUHAR iki gün sonra bizzat Başkanın oraya intikali ile gerçekleşmiş bunların bitiminde ÇOK DEĞERLİ BAŞKANIMIZ tekrar İTALYA’ya dönmüş. Bu iki kişi ile APO’nun konuşmalarını dinleyen ve bu iki çete yardımcısının anında yok edilişleri İTALYAN istihbaratında korku ve endişe yaratmış istenilen
mesaj onlara CAN siperane olarak çalışılan noktaların bertarafı ile verilmiştir.”
Bu paragraftan anlaşılan,
PKK lideri
Abdullah Öcalan’ın
Suriye’den ayrıldıktan sonra sığınacak yeni bir
ülke aradığı dönemde, kendisiyle telefonla görüşen ve kalabileceği uygun bir yer bulması için devreye giren iki siyasetçinin, iki gün arayla ve Türkiye derin devletinin devreye girmesiyle öldürüldüğüdür.
Şimdi bu iki siyasetçinin kurban gittiği cinayetleri hatırlayalım:
Rusya Parlamentosu (
Duma) üyesi ve “Demokratik Rusya” adlı partinin lideri Galina Vasilyevna Starovoitova, 20 Kasım 1998 günü St.
Petersburg’daki apartmanının girişinde silahlı şahıslarca öldürüldü. Starovoitovna’nın yardımcısı Ruslan Linkov da saldırıda yaralandı.
Aynı zamanda bir etnograf olan ve Rusya’daki demokratik reformları ile etnik azınlıklara daha geniş haklar verilmesini savunan Starovoitovna’nın öldürülmesi, Rus demokratlarınca “Rus derin devletinin işi” olarak yorumlanmış ve cinayetin muhtemel sebebi “Starovoitovna’nın Rusya lideri Boris Yeltsin üzerinde çok büyük nüfuza sahip olması” ile açıklanmıştı.
Suikasttan yedi yıl sonra Haziran 2005’te Yuri Kolçin ve Vitali Akişin adlı iki Rus, cinayetten sorumlu bulunarak 20 ve 23 yıl
hapis cezalarına çarptırılmıştı.
Eylül 2006’da ise Vyaçeslav Lelyavin adlı bir Rus suikastı organize etmekten 11 yıl
hapis cezası aldı.
Ancak Duma üyesi Valeri Borçev, suikastın gerçek organizatörlerinin hiçbir zaman bulunamadığını iddia etti ve bir “derin devlet” operasyonunun üstünün örtüldüğünü öne sürdü.
İki gün sonra Tahran’da...
Mustafa Özbek’e gönderilen mektupta “bizzat Başkan’ın olay yerine intikaliyle” öldürüldüğü ima edilen İranlı siyasetçi Daryuş Foruhar, Hizb-i
Millet-i İran adlı muhalefet partisinin lideri ve İran’ın eski Çalışma Bakanı idi.
Foruhar, aynen Özbek’e yazılan mektupta belirtildiği gibi, Starovoitovna’nın
St. Petersburg’da kurşunlanarak öldürülmesinden iki gün sonra Tahran’da bıçaklanarak katledildi.
22 Kasım 1998’de Daryuş Foruhar ve kendisi de siyasette aktif olan eşi Pervane Foruhar’ın Tahran’daki evine giren saldırganlar, çifti bıçaklayarak öldürdüler.
İran devleti, cinayetlerin “yabancı bir devletin ajanlarının işi” olduğunu açıkladı.
İranlı muhalifler ise doğrudan Tahran yönetimini ve İran derin devletini sorumlu tuttu. Foruhar çiftinin oğlu Araş ve kızı Parastu başta olmak üzere, İranlı reform yanlılarının ısrarlı çağrıları ve
Birleşmiş Milletler’e başvurmaları üzerine açılan dava 2001’de sonuçlandı. Üç eski İran ajanı idama, beş ajan ise müebbet hapis cezasına çarptırıldı.
TARAF