New York'taki temaslarına bugün başlayan Gül,
Amerikan-Türk Cemiyeti'nde düzenlenen toplantıda konuştu.
Türkiye'nin, patlamaya hazır Orta
doğu'da istikrarlı bir
ülke olduğunu vurgulayan Gül, Türkiye'de demokrasinin artık çok daha güçlü olduğunu ifade etti.
Konuşmasında
Irak'taki mezhep çatışmasına değine Bakan Gül, çatışmanın yalnızca Iraklılar için değil,
bölge ve tüm dünya için tehlikeli olduğunu belirtti.
Irak'ın bölünmesi durumunda bölgede ciddi bir
iç savaş çıkacağına dikkat çeken Gül, tarih boyunca Türklerin Kürtleri koruduğunu hatırlatarak, bugün de bölgede bir karışıklık olsa yine Türklerin Kürtleri koruyacaklarını söyledi.
Halepçe katliamı zamanında 500 binden fazla Iraklı Kürtün Türkiye'ye sığınarak Türkiye'de 2 yıl kaldıklarını hatırlatan Gül, Türkiye'nin yarın da birşey olduğunda Kürtlere
yardım edeceğini söyledi.
PKK terör örgütünün
Kuzey Irak için de bir tehdit olduğunu yineleyen Gül, Irak'ın bölünmesi durumunda bu sorunun yalnızca Irak'ı değil, bölgeyi ve tüm dünyayı etkileyeceğini belirtti.
"ABD kademe kademe çekilmeli"
Bakan Gül, öncelikle Iraklıların ulusal güvenliklerinin sağlanması gerektiğini ve Iraklıların en azından kendi sınırlarını
kontrol edebilmelerinin önemli olduğunu söyledi ve Türkiye'nin, ABD güçlerinin kademeli çekilmesinden yana olduğunu vurguladı.
Gül, kimsenin Ortadoğu'daki kargaşanın sürmesini oturup izleyemeyeceğini ifade ederek, Lübnan'da olanlardan sonra bölgede bir barış şansının yakalanabileceğini ve güçlü bir liderlikle bu tarihsel şansın sonuç verebileceğini de ifade etti.
Gül, sorunun özünde
Filistin sorununun yattığını belirtirken, artık bu sorunun gözardı edilemeyeceğini vurguladı.
"AB'ye katılım tarihi bir adım"
AB'nin Türkiye ile katılım müzakerelerine başlamasını da tarihsel bir adım olarak niteleyen Gül,
Avrupa kamuoyunda Türkiye ile ilgili olumsuz algılamaların değişmesi gerektiğini söyledi.
''Maalesef Türkiye'nin algılanışıyla gerçek Türkiye arasında çok büyük fark var'' diyen Bakan Gül, Türkiye'nin tüm özellikleriyle uygarlıklar çatışması olarak adlandırılan görüşlere karşı 'panzehir' oluşturduğunu vurguladı.
Kıbrıs meselesi
Gül, Kıbrıs sorunuyla ilgili bir soru üzerine de, bu konuda Türkiye'nin yapıcı olduğunu ve bu sorunu çözmek istediğini yineledi.
Sorunun çözülmesi durumunda bölgede Türkiye,
Yunanistan ve
Birleşmiş Kıbrıs'ın Doğu Akdeniz'de iyi bir işbirliğinde bulunabileceklerini dile getiren Gül, aslında AB'nin
Annan Planı için referendumun yapılmasını istediğini, çünkü AB'nin Kıbrıs sorununu birliğin içine almak istemediğini söyledi.
Gül, '
evet' diyen Kıbrıslı Türkler'in cezalandırıldığını, 'hayır' diyen Rum tarafının ise bir anlamda onurlandırıldığını söyledi.
İfade özgürlüğü
Ermeni iddiaları bağlamında bazı Türk gazetecilerinin yargılanmasıyla ilgili bir soru üzerine ise Gül, Türk hükümetinin ülkedeki pek çok tabuyu değiştirdiğini, Ermeni konusunda her türlü tartışmanın yapıldığını, konferanslar düzenlendiğini, değişik düşüncelerin dile getirildiğini, pek çok da kitap yazıldığını anlattı.
Gül, Türk
Ceza Yasası'nın 301'inci maddesinden dolayı sorun çıktığını ve yasal sürecin sona ermediğini belirterek, ''biz, eğer bir düşüncenin arkasında şiddet yoksa o düşüncenin ifade edilmesinden yanayız'' dedi.
ABD-Türkiye ilişkileri
Abdullah Gül, ABD ile mevcut dostluğun, ortaklığın ve müttefikliğin Türk dış politikasının önemli temellerinden birini oluşturduğunu belirterek, Türkiye ve ABD'nin birbirlerini tamamladıklarını ve 11 eylül terör olaylarından sonra da bu ilşkilerin günün koşullarına ayak uydurduğunu söyledi.
ABD ile Türkiye arasında açıklanan 'Ortak
Vizyon' belgesinin önemine dikkati çeken Gül, bu önemli siyasal belgenin iki ülke arasındaki bağları geliştirmede hep bir referans noktası olacağını vurguladı.
Gül ayrıca, Türkiye-ABD ilişkilerinin başka önemli bir noktasının ABD'de doğru bir Türkiye imajı vermek olduğunu anlattı.
Gül, bu bağlamda ABD'de dar görüşlü ve tek bir
gündem üzerinde yoğunlaşan
lobi faaliyetlerine değinerek, bu lobilerin ABD'nin yüksek ve uzun dönemli çıkarlarına
hizmet etmediğini söyledi.
İran'ın nükleer programı
Bakan Gül, Türkiye'nin Ortadoğu'da nükleer
silah görmek istemediğini de belirterek, İran'ın nükleer programıyla ilgili sorunun diplomatik yollarla çözülmesini istediklerini söyledi.
Türkiye'nin bu amaçla yoğun diplomatik temaslarda bulunduğunu hatırlatan Gül, ''İyi niyetle bu sorun çözülebilir ama nükleer sorun tehlikeli bir konu, bir başladı mı bölgede bu konuda
yarış olabilir'' diye konuştu.
Gül'ün ABD ziyareti 16 gün sürecek
Dışişleri Bakanı Gül,
BM Genel Kurulu toplantılarına katılmak üzere New York'ta. Gül, 16 gün sürecek ABD ziyareti kapsamında 50'nin üzerinde ikili görüşme yapacak.
21 eylülde ABD
Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice ile görüşecek olan Bakan Gül, Yunanistan Dışişleri Bakanı Dora Bakoyanni,
İsrail Dışişleri Bakanı
Tzipi Livni ve Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar
Zebari ile de ikili görüşmeler yapacak.
BM toplantısı sırasında yapılacak NATO, İKÖ ve Irak'a Komşu Ülkeler toplantılarına katılacak olan Gül, Afganistan'a ek asker talebi, Lübnan'a gidecek Türk birliği gibi konularda görüşmelerde bulunacak.
Bakan Gül, 2 ekimde Beyaz Saray'daki Baş
bakan Recep
Tayyip Erdoğan- ABD Başkanı George
Bush randevusuna katılacak.
Daha sonra
Başbakan Erdoğan ile Londra'ya da geçecek ve Erdoğan'ın
İngiltere Başbakanı
Tony Blair ile yapacağı görüşmede yer alacak.