Türkiye’nin grubunda en çok dinlenen
radyosu Moral FM’de Emrah İriç’in hazırlayıp sunduğu İncir Çekirdeği programına konuk olan Samanyoluhaber.com Genel Yayın Yönetmeni
Engin Sağ,
internet haberciliği’nin günümüzdeki konumundan bahsetti.
Emrah İriç’in ‘Türkiye’de internet haberciliği ile
Ergenekon’u bir araya getirdiğimizde karşımıza nasıl bir tablo çıkıyor?’ sorusuna karşılık Engin Sağ şunları söyledi:
“
İnternet haberciliği son 2 yılda hızla gelişmektedir. Gündemin yoğun olduğu zaman da internet haberciliği kendini gösteriyor ve gösterme imkânı buluyor. İnsanların haber ihtiyacını önemli bir ölçüde karşılamış oluyor. Şimdi istediğiniz dakikada Ergenekon ile ilgili bütün gerçekleri internet vasıtasıyla görebilirsiniz. İnternet başta olmak üzere haber alma araçları geliştikçe eski zamanlardan buyana kadar gelen
gazete, televizyon ve radyo şuanda bile insanlar ne kadar haber alırsa o kadar gerçekleri gizlemek daha zor oluyor. İnternet haberciliği geliştikçe herkesin aynı anda haberi duyma olanağı arttı. Bu yüzden de gizli kapaklı, kirli işler, kanunsuz işler yavaş yavaş internet sayesinde herkes tarafından bilinir hale geldi. Ergenekon operasyonu ile birlikte hem
iddianamenin hazırlanma sürecinde hem de iddianame şuan internette herkesin elinde var. İnternet aynı zamanda bir arşivdir. Arama motorları sayesinde istediğiniz her şeye kolayca ve hızlıca ulaşabilirsiniz.”
VATANDAŞ MUHABİR OLDU
Engin Sağ, internet sayesinde artık vatandaşların da birer muhabir olduğunu hatırlattı ve ‘görüşlerini, düşüncelerini duyurmak isteyen insanlar için internet bir çıkış kapısı oldu’ dedi: 'Artık Anadolu'nun her bir köşesinde her vatandaşımız bize ilgisini çeken haber olabilir diye düşündüğü gelişmeleri size, bize, haber
sitelerine gönderiyor. Eskiden bu imkan yoktu. İnternet sayesinde sıradan vatandaş artık birer muhabir gibi... '
Yalan haber yapmanın artık zorlaştığını söyleyen Sağ,
yalan haberlerin anında internette ortaya çıktığını, ya da bir başka haber sitesi tarafından anında doğrusunun verildiğini belirtti ve son dönemde çoğalan haber sitelerinin günümüze kattıklarını şu sözlerle açıkladı:
“Gerçek
demokrasi,
insan hakları ve çağdaş demokrasi dediğimiz şey budur. Milyon tane düşünce ve görüş varsa milyon tane de
internet sitesi var. İnsanlar artık düşünüyor ve yorum yapıyor. 12
Eylül öncesinde böyle bir imkân olsaydı o kadar insan ölmezdi diye düşünüyorum. Eskiden insanlar karşı görüşün bilgilerini gizlice öğreniyorlardı ama şimdi bir
gizlilik kalmadı. Türkiye’nin neresinde bir gösteri, toplantı ve bir düşünce açıklaması oluyorsa anında internette var. Burada herkes kendi görüşünü bildirebiliyor, hiçbir gizlilik yoktur.”
İNTERNET OLSAYDI 12 EYLÜL, 28 ŞUBAT YAŞANMAZDI
"Tek kanallı devilerine bakın bir de bugüne bakın. Milyon tane düşünce milyon tane site var. İnsanlar düşünüyor, yorum yapıyor. Bugün bakıyorsunuz her taraftan yalan haber ortaya atılıyor. Eğer 28
Şubat öncesinde internet bu derece güçlü olsaydı 28 Şubat süreci yaşanmazdı. Fikirler daha net ortaya çıkardı ve o gün bunu yapanlar buna cesaret edemezlerdi.
12 Eylül öncesinde internet olsaydı onlarca insan ölmezdi. Ogünleri unutmadık, unutmayız."
TÜRKİYE’DE SANSÜR TEKNOLOJİYİ ÖLDÜRÜYOR
İriç’in
sansür ve youtube ikilisi hakkındaki sorusuna ise Sağ şöyle
cevap verdi:
“Dünyada önce teknoloji gelişir sonra ona bir hukuk düzenlemesi gelir. Bizde de yapılan düzenlemeyle teknolojinin gelişmesi arasında bir problem var. Bu sitenin yasaklı olması hoş bir şey değil.
Youtube dünya açısından önemli bir site. Bu yasaklamanın da çıkış yolu olmadığı ortaya çıktı. Artık herkes bir şekilde youtube’a girebiliyor.”
YALAN HABERİN TEHLİKESİ
İnternette hata oranının normal bir gazeteye göre çok daha fazla olduğunu söyleyen İriç, “internette esas olan hız ve doğruluktur” dedi. Bu iki kavramın birbirine paralel olduğunu, dolayısıyla hızdan ödün vermemeye çalışırken ara sıra haberin doğruluğunda ya da haberin editörlüğünde bazı sıkıntıların yaşanabileceğinin altını çizen Emrah İriç, bu konuda Engin Sağ’dan şu yorumu aldı:
“En kolay düzeltilebilme olanağı internette olur. İnternet hem kendi öz denetimine sahiptir hem de diğer meslektaşları tarafından denetilen çok önemli bir medya aracıdır. Bir haber sitesinde yalan haber yazdığınızda hemen diğer haber sitesi sizinle ilgili bir haber yapar ve yalancı olduğunuzu ortaya çıkar. Sonuç olarak bir haber yaparken kaynağının güvenilir ve doğru olduğuna dikkat etmemiz gerektiği bir gerçek.
Haşmet Babaoğlunun ‘İnternette tıklanma şehvetine kapılmadan gazete yapmak mümkün mü?’ başlıklı yazısına da değinilen programda Engin Sağ bu konuda şunları söyledi:
“Biz yalan haberler yapmamaya çalışıyoruz. Haberle çok fazla ilgisi olmayan sadece resim ile insanların özel hayatları ile ilgili, insanların dedikodu merakını giderecek haberler çok yapılıyor. Haber sitelerinde en çok okunanlar bölümüne baktığınızda hep bu tür haberler görürsünüz. Dünyanın her yerinde böyle haber yapanlar var. Ama bazen haberi okutmak için dikkat çekmek için başlıklara doğruluk çerçevesinde ‘şok’ ve ‘flaş’ ifadesi koyabiliyoruz.”
www.moralhaber.net