Sağlık Bakanlığı’na bağlı
Okmeydanı Eğitim ve
Araştırma Hastanesi Onkoloji Bölümü
Kemoterapi Merkezi’nde sıradan bir gün. Onlarca
hastaya
hizmet veren merkezde, hemşire ve sağlık görevlilerinin de işi başından aşkın. Hastaların kemoterapi süresi yarım saatle 5-6 saat arasında değişiyor. Saatler öğlen 12.00’yi gösterdiğinde
sağlık ekibi, kemoterapi ilacı alan hastaların bitmeyen serumunu çıkartarak, öğlen molasına gidiyor. Dışarıdaki koridorsa
tedavileri yarım kalan ve yemekten dönecek sağlık görevlilerini bekleyen hastalarla dolu. Hastalar bir yandan
kanseri yenmek için çabalarken, bir yandan da
sistemin aksaklığıyla boğuşuyor. Kimi aldığı kemoterapi ilacının oluşturduğu güçlü yan etki yüzünden ayakta durmakta zorlanıyor. Kimi koridordaki sandalyede uyumaya, kimiyse
mide bulantısıyla baş etmeye çalışıyor.
İlacın etkisiyle başbaşa
Solgun yüzünde ilk göze çarpan, kirpiksiz ve kaşsız gözleri. Saçına örttüğü
pembe bandana, ağzında
maske ve kolundaki açık
damar yoluyla,
hastane bahçesinin duvarına dayanarak ayakta duruyor. Damardan vücuduna verilen kemoterapi ilacına öğlen arası nedeniyle ara verilmiş. Hastane bahçesinin duvarına yaslanarak koluna girdiği yeğeninin yanında güçlükle ayakta duran Ayşe K. da durumdan şikâyetçi: “Az önce ilacı vermeye başladılar ama görevliler öğlen yemeği vakti geldi diye bizi dışarı çıkarttı. Ayağa kalkmaya çalışırken baygınlık geçirdim. Uygulama bize eziyet gibi.
Kadro yetersizse, çalışan sayısını arttırsınlar.”
Eşiyle iki aydır kemoterapi için hasteneye geldiklerini belirten Gülbahar T. “Öğle yemeği vakti geldiğinde kemoterapiye ara verilmesi sebebiyle koridorlarda, bahçede bekliyoruz. Kemotarapi ilaçları şiddetli yan etkileri olan ilaçlar,
psikolojik olarak hastayı yıpratıyorlar. Eşim kemoterapi odasını gördüğü anda başı dönmeye ve midesi bulanmaya başlıyor. Görevlilerin de yoğunluğunu görüyoruz ama istediğimiz biraz daha hassas olunması” diyor.
Bir yıldır tedavi gören K.S ise şöyle diyor: “Görevli doktor ve hemşireler de yoğun çalışıyorlar ama yemeğe nöbetleşe gidilebilir. Kemoterapi ilacı alan hastalar, sandalyeye oturamayacak kadar perişan halde bekliyor.”
‘Sağlık çalışanı robot değil’
Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin konuyla ilgili yetkilileri ise şunları söylüyor: “Günde 120 hastaya hizmet veriyoruz. Kemoterapi yapılan mekânın havalandırılması ve temizlenmesi lazım. Kemoterapi ilaçlardan çıkan gazların da mekâna yayılmasının havalandırma yoluyla giderilmesi gerekli. Verilen bir saatlik arada aksama diye bir şey yok. Hastaların işlerinin en kısa sürede tamamlaması için uğraşıyoruz. Öğlen vakti hem yemek molası, hem
temizlik molası, veriliyor çünkü
sağlık çalışanları da robot değil.”
İnsanlığın büyük çilesi
Her yıl 150 bin kişinin kanserden öldüğünü belirten uzmanlar, bu rakamın önümüzdeki 20 yıl içinde 500 bine çıkacağını öngörüyor. 20 yıl içinde kanser hastası sayısının da 1.5 milyon kişiye ulaşacağı tahmin ediliyor. Kanserin
Türkiye’ye yıllık maliyeti ise 2.5 milyar dolar. Kadınlarda meme, erkeklerde ise akciğer kanseri birinci sırada yer alıyor. Türkiye genelinde 2006 yılı verilerine göre 396 bin kanser vakası bulunuyor.
Özel hastaneler vardiyalı çalışıyor
Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ndeki ‘kemoeziyeti’ uzmanlar şöyle yorumluyor:
Prof. Dr. Pınar Saip (
İstanbul Üniversitesi Onkoloji Entitüsü Yönetim Kurulu Üyesi): Kemoterapi ilaçlarının, hasta için planlanan süre içinde verilmesi gerekli. Normalde böyle bir
uygulamaya pek rastlanmaz ama yoğunluk sebebiyle böyle bir uygulamaya gidilmiş olabilir. Kemoterapi merkezinde
nöbetçi olarak bir - iki sağlık görevlisinin olması gerekli. Bu, daha doğru bir uygulama olacaktır.
Dr. Ali Özyurt (İstanbul Tabipler Birliği Yönetim Kurulu Üyesi): Genellikle damar yolundan verilen kemoterapi ilaçları hastaya gözetim altında verilir. İlaçların tansiyonu düşürmek, bulantı, alerjik raeksiyon gibi yan etkileri var. Bu ilaçlar genellikle yatarak alınan ilaçlar.
Hemşire ya da sağlık ekibinin yemek molası vermek için hastaları dışarı çıkarmaları doğru bir şey değil. Nöbetleşe çalışılmalı.
Bakanlığın mesai tanımı
Dr. Abdul
Lama (Paşabahçe
Devlet Hastanesi Onkoloji Uzmanı): Okmeydanı kadar yoğun bir tempomuz yok. Kemoterapi hastalarımızın öğlene kadar bitmeyen kemoterapilerinde vardiyalı olarak çalışan hemşirelerimiz var.
Temizlik de hastalar gelmeden önce ve
akşam saatlerinde yapılıyor. Diğer özel hastanelerde de aynı sistem uygulanıyor. Vardiya sistemi kullanılarak daha sağlıklı hizmet verilebilir. Sağlık çalışanlarının çalışma saatleri 8.00- 17.00 arasında.
Sağlık Bakanlığı’nın öğlen arasındaki bir saatlik yemek molasını
mesai saatleri içinde sayması gerekirken, yemek molasını mesai saatlerine katmıyor. İnsan olarak bir saat mola hakkını kullanmak istiyoruz. O zaman hekimler ve hemşireler de haklı olarak
poliklinik ve hastanelerdeki işlerine ara vererek yemeğini yiyor. Hastalar maalesef
mağdur oluyor.
RADİKAL
Sağlık Bakanlığı'ndan konuya dair açıklama geldi
Sağlık Bakanlığı, ''İstanbul Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde, kanser hastalarının kemoterapilerine öğle tatilinde ara verildiği'' iddiasıyla ilgili, ''Gerekli düzenlemelerin yapılması ve aksaklıkların giderilmesi için hastane baştabibi talimatlandırıldığını'' bildirdi.
Sağlık Bakanlığı'ndan ''Kemoeziyet'' başlıklı haberle ilgili olarak yapılan yazılı açıklamada, kanser hastalarının tedavisinde kolaylık sağlanması için kemoterapi üniteleri kurulduğu, bu hizmetin, hastaneye yatış yapılmadan günü birlik olarak verildiği belirtildi.
Sağlık
personelinin çalışma saatlerini düzenleyen mevzuat ve ayrıca bu konuda bakanlıkça yayımlanan
genelge gereği, sağlık hizmetlerinin 24 saat kesintisiz olarak verilmesinin esas olduğu kaydedilen açıklamada, hastanelerde öğle tatili ve yemeğinin, hizmeti aksatmayacak şekilde dönüşümlü verilmesi için hastane baştabiplerince gerekli tedbirlerin alınması ve bu süre içerisinde görevli personelin kurumdan ayrılmaması gerektiği ifade edildi.
Açıklamada, şu bilgilere yer verildi:
''09.11.2010 tarihli
Radikal Gazetesinde 'Kemoeziyet' başlığı ile yayınlanan haberde yer verilen hususlarda gerekli düzenlemelerin yapılması ve aksaklıkların giderilmesi için hastane baştabibi talimatlandırılmıştır.
Ayrıca, konu hakkında İstanbul
Sağlık Müdürlüğü nezdinde gerekli inceleme ve
soruşturma başlatılmıştır. Soruşturma sonucuna göre ilgililer hakkında gerekli idari ve
disiplin işlemleri gerçekleştirilecektir.''