Hükümetin geçtiğimiz yıl boyunca yargıyı yürütmenin kontrolüne almak, sosyal medyayı susturmak, medya ve internet sansürünü arttırmak ve gazetecileri yargılamak için eşi görülmemiş adımlar attığı vurgulandı. Bu kapsamda Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca’nın, hakkında şaibeli terör suçlamalarıyla yürütülen adli soruşturma kapsamında tutuklandığı kaydedildi.
Raporun Türkiye bölümüyle ilgili yayınlanan basın açıklamasında, “Sandıktan zaferle çıkmak, Türkiye hükümeti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın son on yılda gerçekleşen reformlardan geriye adım atması ve Türkiye'nin bir demokratik ülke olmasını sağlayan kurumları erozyona uğratması için mazeret olamaz.” diyen İnsan Hakları İzleme Örgütü kıdemli Türkiye araştırmacısı Emma Sinclair-Webb, “Adalet sisteminin dizginlenmesi, polisin yetkilerinin artırılması ve denetimsizliği ve basının susturulmasının Türkiye vatandaşlarını yaraladığını ve ülkenin uluslararası itibarını zedelediğini” söyledi.
Basın açıklamasında, “Dünya Raporu'nun baskıya verilmesinden sonra meclise sunulan güvenlik tedbirleri paketiyle polisin arama ve yakalama yetkileri arttırıldı ve göstericilere karşı ölümcül güç kullanılabileceği koşullar genişletildi. Bu tedbirlerin bazıları yasalaşırken bir bölümü hala meclisin onayını bekliyor. Bu değişiklikler büyük olasılıkla devlet görevlilerinin sivillere yönelik ihlallerinin cezasız kalması uygulamasını daha da kötüleştirecek. Hükümetin gösterilere ve eleştiriye tahammülsüzlüğüne bir örnek, 2013'te İstanbul'un merkezindeki Gezi Parkı'nın imara açılmasına karşı yapılan protestolara katılan bir futbol taraftar grubunun üyelerinin 2014'te darbe girişimi suçlamasıyla yargılanmaları oldu.” denildi.
Yıl boyunca hükümetin yolsuzlukları veya tahammülsüzlüğüyle ilgili yaptıkları eleştirel açıklamalar yüzünden kamu görevlilerine “hakaret ettikleri” gerekçesiyle kovuşturmaya uğrayan kişilerin sayısında artış olduğu ve bazı durumlarda kişiler “hakaret” suçlamasıyla tutuklandığı belirtildi. Ayrıca, “Yılsonunda Samanyolu TV Genel Müdürü Hidayet Karaca hakkında şaibeli terör suçlamalarıyla yürütülen adli soruşturma kapsamında tutuklandı.” denildi.
Türkiye’nin Kürt sorununu çözmek için yaptığı girişimlerin olumlu olarak değerlendirildiği raporla ilgili açıklama yapan Sinclair-Webb “Çözüm süreci Türkiye'nin insan hakları konusunda gelecekteki ilerlemesi için kilit öneme sahiptir. Ancak, Türkiye'deki herkes için insan haklarını ve hukukun üstünlüğünü korumak için samimi bir taahhütte bulunmadığı sürece hükümetin barış için çabalarının başarıya ulaşması mümkün gözükmüyor.” dedi.
25. sayısının yayınlandığı 656 sayfalık dünya raporunda İnsan Hakları İzleme Örgütü 90'dan fazla ülkedeki insan hakları uygulamalarını inceliyor. Giriş yazısında Yönetici Direktör Kenneth Roth hükümetleri çalkantılı dönemlerde insan haklarının etkin bir ahlaki rehber olduğunu ve hak ihlallerinin ciddi güvenlik sorunlarını tetikleyeceği veya şiddetlendireceğini fark etmeye davet etti. Roth, “Özgürlük ve ayrımcılık yasağı gibi temel değerlerin altının oyulmasından elde edilecek kısa vadeli kazanımlar, nadiren uzun vadede ortaya çıkaracağı bedele değer.” dedi.
CİHAN