Dolmabahçe Sarayı arşivinde yeni bulunan
belgelere göre,
Atatürk'ün cenazesi saraydaki katafalktayken, 18
Kasım 1938'de bir karar alındı. "Saray mimarı F. Akyal"
imzalı belgede,
heykelin palangalarla söktürülüp hamallarla bilinmeyen bir yere taşınması için izin isteniyor. Devlet işlem için 25 lira 80
kuruş ödedi.
Atatürk'ün cenazesinden önce heykelini kaldırmışlardı
Dolmabahçe Sarayı'nın arşivinde yeni bulunan bir belge, Atatürk'ün saraydaki bir heykelinin devlet tarafından 1938'in 18 Kasım günü 25 lira 80 kuruş harcanarak palangalarla söktürüldüğünü ve hamallara taşıtılarak bilinmeyen bir yere gönderildiğini ortaya çıkardı. İşin tuhaf ve acı olan tarafı ise, bu işin İsmet
İnönü'nün
cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra ama Atatürk'ün cenazesi daha kaldırılmadan, sarayın muayede salonunda katafalkta durduğu ve yüz binlerce vatandaş tarafından gözyaşlarıyla ziyaret edildiği sırada yapılmış olmasıydı..
Cumhurbaşkanlığı seçimleri
Türkiye'de geçmişte de hep sıkıntılı olmuş ve seçim öncesinde ortam hep gerilmişti. Ama, Çankaya'nın yeni sahibinin belli olmasından sonra bazı kişiler ve çevreler "
kral öldü, yaşasın kral" havasıyla yeni cumhurbaşkanının etrafında pervane gibi dönmeye ve eski devrin hatıralarını silmek için birbirleriyle
yarış etmeye başlamışlardı. Bu yarış, ikinci cumhurbaşkanının seçiminden hemen sonra, yani Atatürk'ün Çankaya'sına İsmet İnönü'nün yerleşmesinden sonra da yaşanmış ve iş Atatürk'ün cenazesinin defnedilmesi bile beklenmeden, Dolmabahçe Sarayı'ndaki bir heykelinin söktürülüp hammallara taşıtılarak ortadan kaldırılmasına kadar varmıştı. Atatürk'ün saraydaki heykelinin yokolması konusu, Dolmabahçe Sarayı'nın arşivinde yeni bulunan bir belge sayesinde ortaya çıktı.
10 Kasım 1938'de
vefat eden Atatürk'ün cenazesi Dolmabahçe'nin muayede salonunda katafalkta durduğu sırada, belgeye göre yine aynı salonda bulunan bir heykelinin söktürülmesi konusunda bazı resmi yazışmalar yapıldı v
e devlet 25 lira 80 kuruş harcayarak heykeli ortadan kaldırdı.
HAMAL BİLE TUTMUŞLAR
Bugüne kadar bilinmeyen bu heykel hadisesinin ayrıntıları, sarayın arşivinde yeni bulunan belgelere göre şöyleydi:
Türkiye Cumhuriyeti Reisicumhuru
Mustafa Kemal Atatürk, 1938'in 10 Kasım sabahı saat dokuzu beş geçe Dolmabahçe Sarayı'nda son nefesini verdi ve Ankara'da hemen ertesi gün toplanan Türkiye Büyük
Millet Meclisi, cumhurbaşkanlığına İsmet İnönü'yü seçti. Ankara'da seçim yapıldığı sırada, Atatürk'ün tahnit edilen naaşı da Dolmabahçe Sarayı'nın muayede salonunda, yani sarayın
Osmanlı padişahlarının katıldığı törenlerin yapıldığı en büyük salonunda katafalka kondu ve
halk, Atatürk'ü bir hafta boyunca gözyaşları içerisinde ziyaret etti.
Cenaze 19 Kasım sabahı Dolmabahçe'den alınarak Sarayburnu'na götürüldü, Zafer torpidosuna konarak açıkta bekleyen
Yavuz zırhlısına nakledildi ve zırhlının İzmit'e taşıdığı cenaze, oradan trenle Ankara'ya götürüldü. Atatürk'ün tabutu 20 Kasım günü Meclis'in önünde katafalka kondu ve ertesi gün
yabancı temsilcilerin de katıldığı çok büyük bir törenle Etnografya Müzesi'ndeki geçici kabrine yerleştirildi. Ama, cenaze daha Dolmabahçe Sarayı'nda katafalkta bulunduğu sırada, 18 Kasım günü bir başka iş daha yapılmış ve muayede salonuna bir sene önce önceden yerleştirilmiş olan Atatürk heykelinin, dışarıdan hamal getirtilerek kaldırılmasına karar verilmişti.
YEDİ KURUŞLUK FATURA
İstanbul'da
Topkapı Sarayı dışında kalan saraylar, Osmanlı Hanedanı'nın mensuplarının 1924'ün 3 Mart'ında Türkiye'den
sınırdışı edilmesinden sonra Millet Meclisi'ne bağlanmıştı. Dolmabahçe Sarayı da bu karardan sonra teşkil edilen "Milli Saraylar Müdürlüğü" nün idaresindeydi. Milli Saraylar'ın tam adını bilmediğimiz ve sadece "F. Akyal" ismini ancak imzasından okuyabildiğimiz mimarı, 18 Kasım günü, Atatürk'ün cenazesi henüz katafalkta bulunduğu sırada Milli Saraylar Müdürlüğü'ne bir yazı yazdı ve muayede salonunda bulunan heykelin cerr-i eskal ile, yani bir tür vinç olan palangalarla kaldırılmasına izin verilmesini istedi. F. Akyal'ın yazısında, kaldırma maliyetinin 25 lira 80 kuruş olduğu ifade ediliyordu. Dolmabahçe Sarayı'nın arşivlerinde bulunan konuyla ilgili ikinci belge 22 Kasım 1938 tarihini taşıyor. Belge, Galata'da, kalafat yeri 52 numarada faaliyet gösteren ve pik,
hurda demir ve maden ticareti yapan Sait Sapmaz tarafından çıkartılmış bir
fatura...
takım kirasına 10 lira harcadığını, "ameleye" yani işçilere 12 ve nakliyede kullanılan kamyona 3 lira verdiğini, işçileri getiren vasıtaya da 80 kuruş ödediğini yazıyor, Atatürk'ün heykelinin kaldırılması işinin 25 lira 80 kuruşa malolduğunu ifade ediyor. Beş ve iki kuruşluk pulların da yapıştırılmış olduğu faturanın altında "Mustafa Alcan Ticarethanesi" nin kaşesi ile mimar "F. Akyal"ın masrafı tasdik için attığı imza da bulunuyor. Büyük Millet Meclisi'ne bağlı Milli Saraylar Müdürlüğü, Atatürk'ün saraydaki heykelini naaş henüz defnedilmeden, üstelik katafalkta bulunduğu ve yüzbinlerce vatandaş tarafından gözyaşlarıyla ziyaret edildiği sırada ve işte bu şekilde ortadan kaldırmıştı.
Murat Bardakçı -
Sabah