İçişleri Bakanı Beşir
Atalay,
Bursa'nın
İnegöl ilçesinde meydana gelen olaylara ilişkin, ''Bir defa bu olayda kesinlikle siyasi veya ideolojik bir müdahale yok. Bunun oluşması tamamen spontanedir. Önceden planlanmış bir olay değildir'' dedi.
Emniyet Genel Müdürü
Oğuz Kağan Köksal ile helikopterle İnegöl'e gelen Atalay, İlçe Emniyet Müdürlüğünde Bursa
Valisi
Şahabettin Harput, Bursa Emniyet Müdür Vekili Arif Okçu, İl Jandarma Komutanı Kıdemli
Albay Fahri Cici, İnegöl Kaymakamı Durmuş Gençer, İlçe Emniyet Müdürü Ahmet Alaağaçlı ile bir araya gelerek yaşanan olaylarla ilgili bilgi aldı.
Yaklaşık 1 saat süren toplantının ardından Bakan Atalay ve beraberindekiler, olayların yaşandığı bölgedeki
polis merkezini ziyaret etti.
Beraberindekilerle daha sonra İnegöl Belediyesi'ne geçen Atalay, Belediye Başkanı Alinur
Aktaş ile görüştükten sonra
basın toplantısı düzenledi.
''HER TARAFTA OLABİLECEK ASAYİŞ OLAYI''
Atalay, İnegöl'de gerekli çalışmaların yapıldığını, kendisinin de hem Vali Şahabettin Harput hem
emniyet hem de mülkiye müfettişlerinden olaylara ilişkin bilgi aldığını belirterek, şunları söyledi:
''Bütün bu bilgiler ışığında şunu sizlere açıkca söylemek istiyorum.
Basınımızı bu konuda doğru bilgilendirmek çok önemli. İnegöl yöneticileri,
sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, İnegöllü vatandaşlarımız bu işte en fazla üzülenler. İnegöl sanayi, ticaret tarım şehri, huzur kenti. Ülkenin her köşesinden gelen insanlarıyla gerçekten
refah içinde yaşayan, bugün ihracat rakamlarında ülkemizde iller içinde sıralamada 16. sırada bulunan bir şehrimiz.
Bütün bu bilgilerden sonra sizlere şunları söyleyebilirim. Bu olay özü itibarıyla, başlangıcı itibarıyla Türkiye'nin her tarafında olabilecek türde bir
asayiş olayıdır. Daha önce yapılan bir
alışveriş, özellikle de işte bir
halk otobüsü şoförlüğü yapan vatandaş ile Orhaniye Mahallesi sakinleri arasında yol verip vermeme, korna çalma vs gibi konularda çıkmış bir
kavga meselesidir. Olayın başlangıçta hiçbir siyasi yönü yok. Kavgaya karışanların da aşırı alkollü olduğu, bilinçsizce hareket ettikleri yine daha önce de açıklanmıştı ve bilinmektedir. Çıkan kavgada 4 vatandaşımız yaralanmıştır. Yaralı vatandaşlarımız hastaneye sevk edilerek
tedavi altına alınmışlardır. Kavgaya karışan 5 şahıs gözaltına alınmıştır.''
Bu olayın birileri tarafından farklı mecralara çekilmek istendiğini vurgulayan Atalay, şöyle devam etti:
''Birtakım aslı olmayan, toplumu
tahrik edici haberlerle vatandaşlarımız galeyana getirilerek, olay provake edilmeye çalışılmıştır. O gün biliyorsunuz, festivaldeki konserden çıkan vatandaşlarımız, gençler arasında '
PKK insanlarımızı öldürdü' falan gibi yanlış şeylerle, tamamen tahrik edici ifadelerle insanlar polis merkezimizin önüne yönlendirilmiştir. Ama oraya gelen vatandaşların, bin civarında vatandaşın bir kısmı
seyirci olarak kalmıştır. İçlerinden bir grup, tahrik eden tutum içinde hem polis merkezimize hem de polis
araçlarına saldırmışlardır. Hatta polis araçlarını alkolle yakmaya çalışmışlardır.
Polis merkezimizin camlarına bira şişeleri fırlatmışlardır. Tabi olayın olduğu
akşam düzenlenen konser nedeniyle ortaya çıkan kalabalığın arasında yanlış bilgiler işin belki kitleselleşmesinde önemli rol oynamıştır.
Meydana gelen
hasarı şöyle ifade edeyim. Burada polislerimiz yaralanmıştır. Polis merkezi ve ilçe belediye binasının camları kırılmıştır. Bir emniyet otosu ve belediye otosu yakılmıştır. 12 adet emniyet aracı kullanılamaz hale gelmiştir. İki adet
ambulans aracı da hasar görmüştür. Ayrıca, vatandaşlarımıza ait 5 sivil araç ile 9 iş yerinde de hasar meydana gelmiştir.
Güvenlik güçlerimiz kısa süre içerisinde olaya müdahale etmişler ve yapılan görüntülü tespitlerle çalışmalar sonucunda 53 kişi gözaltına alınmıştır.''
Bakanlık olarak olayın hemen ardından gerekli incelemelerin yapılması için mülkiye ile polis başmüfettişi görevlendirdiklerini belirten Atalay, ayrıca olayın her boyutuyla ortaya konması için istihbaratın da içinde olduğu bir
ekip gönderdiklerini bildirdi.
Atalay, Bursa Valisi Şahabettin Harput'un da olayı başından itibaren yakından takip ettiğine değinerek, olayların daha da büyümesini engellemek ve yanlış algılamaları ortadan kaldırmak amacıyla İnegöl'ün ileri gelen insanlarıyla da sürekli toplantılar yapıldığını vurguladı.
''Bizim de tespitlerimiz var. Doğrusu hem güvenlikle ilgili, kendi çalışmalarımızla ilgili arkadaşlarımızın genel manada nerelerde eksiklikleri olmuş, nerelerde yetersizlikler var. Onları da değerlendirdik ve o konularda gerekli tedbirleri alacağız'' diyen Atalay, şöyle konuştu:
''Olayın özüyle ilgili şunu tekrar ifade etmek istiyorum; bir defa bu olayda kesinlikle siyasi veya ideolojik bir müdahale yok. Bunun oluşması tamamen spontanedir. Önceden planlanmış bir olay değildir. Bu, ilk önemli tespitlerimizden birisidir. Hiçbir siyasi ve ideolojik bir yönlendirme veya oluşmasında ilk başta etkileme söz konusu değildir. Tamamen şoförler arası bir kavgadan yoğunlaşan bir olaydır. Olayı tamamen ticari çıkar gruplarının karşı karşıya gelmesiyle başlayan bir olay olarak değerlendiriyoruz. Ve doğrusu bir sebebi de cehalettir. Bir kısım kışkırtıcıların halkı tahrik edici söz ve hareketleri konusunda açık ve net beyanlar vardır. Maalesef şunu da açıkça söyleyeyim, bunları açık konuşmak lazım. İnegöl'de sporla ilgili amigolar grubunun burada önemli rolü olmuştur. Vatandaşı yönlendirmede ve polis merkezinin önüne doğru vatandaşı çekmede. Bu da bizim tespitlerimizden birisidir.''
İnegöl'ün huzurlu ve çok güzel bir şehir olduğuna dikkati çeken Atalay, şunları kaydetti:
''Buranın imajını böyle olumsuzlaştıranlara da tabi müsaade etmemek lazım. İnegöl halkı benim şurada da gözlemlediğim, bu olaydan büyük huzursuzluk ve mahcubiyet duymuştur. Hatta o polis merkezi önüne gelenlerin dahi ifadeleri , 'biz nasıl oldu da böyle bir olaya müdahil olduk.' Öncesinde İnegöl'de hiç böyle bir şey olmadı. Etnik temele dayalı veya başka bir sebeple burada hiç böyle bir kitlesel karşı karşıya geliş söz konusu değil.''