MİLGEM Projesi kapsamında milli olarak dizayn ve inşa edilen ilk Türk korveti "Heybeliada" ile
mayın avlama gemisi "Akçay"ın
denize indirilmesi dolayısıyla İstanbul'da
Pendik Tersane Komutanlığı'nda
tören düzenlendi.
TARİHİ TÖRENDEN SICAK KARELER
Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan, 2002 yılında dünya genelinde 23. sırada yer alan Türk gemi inşa sanayinin bugün 4. sıraya yükseldiğini söyledi. Erdoğan, "Türk milleti olarak sadece
teknik alt yapı değil, insan gücü bakımından da sahip olduğumuz potansiyelle denizcilikte bir dünya markası olma yolunda ilerlediğimizi düşünüyorum." dedi.
Pendik Tersane Komutanlığı'nda MİLGEM Projesi kapsamında inşa edilen ilk Türk korveti "Heybeliada" ve mayın avlama gemisi "Akçay"ın denize indirilmesi nedeniyle düzenlene törende konuşan Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan, Türk denizcisinin geçmişte olduğu gibi bugün de büyük başarılara
imza attığını vurguladı. Bugünün, 470 yıl önce güçlü donanmalara karşı Türk ordusunun elde ettiği zaferin yıl dönümü olduğunu ifade eden Erdoğan, Türk
Deniz Kuvvetleri Günü olarak kutlanan bugün dolayısıyla tarihten bugüne
ülkemize
hizmet vermiş bütün denizcilerimizi şükranla yad ediyorum. Türk Deniz Kuvvetleri Günü'nde milletimiz adına denizcilerimizi kutluyorum. Barbaros'ları, Piri Reis'leri, Turgut Reis'leri, Kılıç Ali Reis'leri, Çaka Bey'leri ve diğer bütün
kaptan-ı deryaları, leventleri şükranla anıyoruz. Denizcilerimiz sadece tarihte değil, yakın zamanda da bütün olumsuz ve zor şartlara rağmen gurur verici başarılara imza atmışlardır.
Tarih boyunca değerli
komutan ve denizciler yetiştiren Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nın başarılarının devamını temenni ediyorum." şeklinde konuştu. Erdoğan, "Bildiğiniz gibi geçtiğimiz
Mayıs ayında özel
sektör tersanelerimiz tarafından üretilecek ilk muharip gemilerin kaynak törenini hep birlikte Tuzla'da yapmıştık. Bugün de ilk milli
tasarım savaş gemimizi denize indiriyoruz. Hayırlı olsun! " dedi.
"ARTIK SAVUNMA SANAYİ ÜRÜNLERİMİZ, HER TARAFTA ALICI BULUYOR"
Deniz gücünün ülke
savunmasındaki önemine değinen Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü; "Son yıllarda kıyısı olduğumuz denizlerdeki gelişmeler Türkiye'nin milli menfaatlerinin korunmasında deniz gücünün önemini açık bir biçimde ortaya koydu. Ege'de, Karadeniz'de, Doğu
Akdeniz de ve boğazlardaki egemenlik haklarımız
milli güvenlik politikamızın ana unsurlarını oluşturuyor. Denizlerimizde istediğimiz etkinlikte söz sahibi olabilmemiz için Türk deniz kuvvetlerinin tüm ihtiyaçlarını karşılayabilecek, özellikle milli
savunma sanayi ve askeri gemi inşa sanayine ihtiyacımız var. 2002 yılında dünya ölçeğinde 23. sırada olan gemi inşa sanayimiz denizcilik alanında gerçekleştirilen büyük atılımlar sonucunda bugün tonaj ve
sipariş edilen gemi adedine göre
Güney Kore,
Japonya ve Çin'in ardından 4. sırada yer alıyor. Yine 2002 yılında duraklama dönemine giren savuna sanayi sektörü bu alanda artarda başlatılan projelerle büyük bir ivme yakalamayı başardı. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yüksek teknoloji ürüne birçok ihtiyacı, milli tasarım ve
üretim projeleri sayesinde Türk şirketleri eliyle karşılanıyor. Sadece kendi ihtiyacımızı karşılamakla da kalmıyoruz. Artık savunma sanayi ürünlerimiz dünyanın her coğrafyasında alıcı buluyor.
Gemi inşa ve savunma sanayi sektörlerimiz öncelikle iç
pazar ihtiyaçlarını karşılayarak
yurt dışına gitmekte olan kaynakların ülkemizde kalmasını sağlıyorlar. Özellikle tasarım ve mühendisliğini kendimizin yaptığı projelerde elde edilen katma değer sadece imalatla sınırlı kalınan sektörlere göre çok daha yüksek seviyelerde gerçekleşiyor. Bu durum ülkemizin
rekabet gücüne büyük bir katkıda bulunuyor."
ORDUMUZUN İHTİYAÇLARINI MİLLİ SANAYİ ELİYLE KARŞILAMAYI, ÖNCELİK HEDEF OLARAK BELİRLEDİK"
MİLGEM Projesi'ni anlatan Başbakan Erdoğan, "Korvet gemisinin tasarım ve inşasına Savunma
Sanayi İcra Komitesi'nin kararı ile başlandı. Bu doğrultuda kapsamlı bir proje modeli çerçevesinde Deniz Kuvvetleri Komutanlığımız ile Savunma Sanayi Müsteşarlığımızın iş birliğiyle proje hayata geçirildi. Savunma sanayimiz ve gemi inşa sanayimiz geçmişteki projelerle kıyaslandığında bu projede çok daha aktif rol aldılar. Bu başarının ardından dünya tarihinde çok kısa sürelerde günün gereklerine göre donanmalar inşa edebilmiş bir millet olarak
hedeflerimizi daha da yükseklere taşımalıyız. MİLGEM Projesi'nde bugüne kadar sağlanan başarı savunma sanayini geliştirme konusundaki kararlılığımızı daha da pekiştirdi. Türk Silahlı Kuvvetlerimizin bu alanda dışa bağımlılığının en aza indirilmesini, özellikle de Deniz Kuvvetleri Komutanlığımızın ihtiyaçlarının milli sanayi eliyle karşılanmasını öncelikli hedef olarak belirledik. MİLGEM Projesi ile birlikte Türk denizcilik sektörü askeri gemi inşası alanında çıtayı biraz daha yükseltmiş oluyor. Bundan böyle bütün su üstü platformlarımızın ülkemizde tasarlanması ve inşası yanında milli tasarım sistemleriyle donatımı mümkündür. Böylece ülke ekonomisine sağlanacak büyük faydanın yanı sıra
savaş gemileri inşasında tarih boyunca sahip olduğumuz stratejik bir yeteneği yeniden canlandırmış bulunuyoruz. Askeri ve
sivil denizcilik sektörümüzdeki bu hareketliliğin çocuklarımızın ve gençlerimizin denizciliğe olan ilgisini de artıracağına inanıyorum. Türk milleti olarak sadece teknik alt yapı değil, insan gücü bakımından da sahip olduğumuz potansiyelle denizcilikte bir dünya markası olma yolunda ilerlediğimizi düşünüyorum." şeklinde konuştu.
CİHAN