Cumhuriyet Gazetesi imtiyaz sahibi ve başyazarı
İlhan Selçuk,
tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi.
Alınan bilgiye göre, bir süredir
Vehbi Koç Vakfı
Amerikan Hastanesi yoğun
bakım servisinde tedavi gören Selçuk,
vefat etti.
Özel
Amerikan Hastanesi yetkilileri,
Cumhuriyet Gazetesi Başyazarı
İlhan Selçuk'un 'çoklu
organ yetmezliği' nedeniyle hayatını kaybettiğini açıkladı.
Hastaneden yapılan açıklamada, "24 Ocak tarihinde 'İskemik
beyin hastalığı' nedeni ile
yoğun bakım ünitemize yatırılan İlhan Selçuk, uygulanan tüm tedavi ve girişimlere karşın 'çoklu organ yetmezliği' nedeni ile bugün saat 13.15 vefat etmiştir." denildi.
İlhan Selçuk kimdir?
Ergenekon operasyonu kapsamında gözaltına alınan İlhan Selçuk, Cumhuriyet Gazetesi'nin yayın kurulu başkanı, başyazarı ve hepsinden ötesi ideoloğu olarak tanınıyor.
Selçuk, 1925'te Kuvayi Milliye içinde yer alan
subay Kasım Bey'in çocuğu olarak Aydın'da doğdu.
Hukuk Fakültesi'ni bitirdikten sonra avukatlık ve gazetecilik yapan Selçuk, edebiyatçı
Yaşar Kemal'in yardımıyla 1963'te Cumhuriyet Gazetesi'ne
köşe yazarı olarak adım attı. İlhan Selçuk; Doğan Avcıoğlu,
Cemal Reşit Eyüpoğlu,
Mümtaz Soysal ve İlhami Soysal ile birlikte Yön Hareketi'ni başlattı. 9
Mart 1971 günü
darbe yapmayı planlayan; ancak
Kara Kuvvetleri Komutanı Faruk Gürler ve
Hava Kuvvetleri Komutanı
Muhsin Batur'un saf değiştirmesi üzerine başarılı olamayan Cemal Madanoğlu cuntası içinde o da vardı. Yıllar sonra, Cumhuriyet Gazetesi'nde birlikte çalışacağı
Hasan Cemal'e "Eğer 9 Mart cuntası başarılı olsaydı, 27
Mayıs'ın devamı olacaktı." itirafında bulundu. Bu dönemde gözaltına alınarak Ziverbey Köşkü'nde cuntacılık iddiasıyla sorgulandı. 12
Eylül 1980 darbesinin ardından gazetenin başına geçen Hasan Cemal ile 10 yıl
soğuk savaş sürdürdü.
1991 sonunda Uğur
Mumcu ve Ali Sirmen'in de aralarında bulunduğu çok sayıda arkadaşıyla ayrıldığı Cumhuriyet'e 4 ay sonra, Hasan Cemal'i safdışı bırakarak geri döndü. O günden bugüne Cumhuriyet'in 'tek adamı' oldu. AK Parti'nin 2002 yılında iktidara gelmesinden itibaren hükümete yönelik sert eleştiriler yöneltti ve bir şeriat devleti kurulmak istendiğini yazdı. Bu süreçte ulusalcı cepheyi genişletmek için MHP ile diyaloğ kurma yollarını aradı. Ama Devlet Bahçeli'nin sağduyulu politikası onu hayalkırıklığına uğrattı. Mayıs 2006'da Cumhuriyet'e atılan bombanın failinin 'dindarlar' olduğunu söyledi. Bombayı atanın,
Danıştay saldırısını gerçekleştiren
Alparslan Aslan olduğu anlaşıldıktan sonra suskun kaldı. Ergenekon
terör örgütüne yönelik operasyonların ardından,
Alparslan Aslan'ın da bu örgütle ilişkisinin ortaya çıkmasına rağmen sessizliğini korudu. Bu nedenle 'Ergenekon'un üzerini mi örtüyor?' yorumları yaygınlaştı.