Cumhurbaşkanını yargılama girişimi üç yıl önce de gündeme gelmişti.
Sabih Kanadoğlu’nun ‘367 şartı’nın yanında bir de B planı vardı. Bu plan Gül’ün seçimi engellenemezse; bir süre sonra
Çankaya’dan indirilmesi üzerine kuruluydu.
Kanadoğlu’nu artık tanımayan kalmadı. Son olarak
Ergenekon soruşturması çerçevesinde evi aranmış ve 4
silah bulunmuştu.
Sincan’dan çıkan kararı
İlhan Selçuk’un gazetesinde ‘Gül için işlem yapılmalı’ diye değerlendiriyor.
Anayasa’da böyle bir hüküm olmadığı eleştirilerine ise kurnazca ama
hakaret eder gibi
cevap veriyor:
“Hiçbir
ülke, zimmet, rüşvet, irtikap, sahtecilik, resmi
ihale ve alım satımlara fesat karıştırma vs. gibi suçlarla itham edilenlerin
Cumhurbaşkanlığı’na
aday olacağını ve seçileceğini tahmin ve tasavvur etmediği için anayasalarına bu yolda bir
düzenleme getirmemiştir.” Cümle açık. Kanadoğlu daha yargılama yapılmadan Gül’ü itham ediyor. Gazetelere yansıyan bilgilere göre, Sincan’daki süreci başlatan
Yargıtay eski üyesi Cahit Nalbantoğlu da Kanadoğlu’nun meğer yakın arkadaşıymış.
Sincan hakiminin kararı Ergenekon’da
yönetici iddiasıyla yargılanan
İlhan Selçuk’u da sevindirmiş. “Gül sahtecilikten
şüphelidir.” Başlıklı önceki günkü yazısında aynen şöyle diyor:
“Gül’ün dosyası yeniden açılmıştır. İyi de olmuştur. Çünkü
Türkiye Cumhurbaşkanı ‘şüpheli’ sıfatıyla Çankaya’da oturamaz.” Yani Gül
Köşk’ten indirilmeli. İşte, üç yıl önceki B planının deşifresi bu cümlede saklı.
Bazı olayları ve aktörleri anlayabilmek için Ergenekon iddianamelerine bakmak gerekiyor. İddianameler, aydınlatma gücü yüksek projektörler gibi. Mesela şu anda
Silivri’de yatan Kerinçsiz, Sincan hakimi ile
Bakü’de yaptığı sohbeti anlatıyor. Kerinçsiz’in
telefon görüşmelerinde, bir dönem çok tartışılan
mahkeme kararlarının nasıl verildiğinin ipuçları var. Kerinçsiz, Sincandaki mahkeme reisi için “Türkiyede böyle hakimler kaldı mı? 45-47 yaşlarında
aslan gibi çocuk. Sarıldım öptüm adamı..” diyor. Sincan’dan öyle kararlar çıktı ki, Kerinçsiz’e hak vermemek elde değil. İddialara göre, hakim Osman
Kaçmaz,
YARSAV üyesiymiş. Dün, biraz gecikmeli olsa da Ömer Faruk
Eminağaoğlu da konuştu. Yine ‘yargıya saldırı’ dedi.
Sabih Kanadoğlu, arkadaşı Cahit Nalbantoğlu, İlhan Selçuk, Kemal Kerinçsiz ve gözlerinden öptüğü Sincan hakimi. Bu isimlerden sonra Çankaya’nın tepkilerine yeniden bakmakta fayda var: “Sayın
cumhurbaşkanımızın sanığı olmadığı ve yargılanmadığı bir davadan dolayı bazı çevrelerce şüpheli gibi gösterilmeye çalışılması kesinlikle iyi niyetle bağdaştırılmamaktadır.”
İdeoloji körü olmayan hukukçuların karara yönelik itirazını da duyunca ‘bazı çevreler’in gerçekten ‘iyi niyetli olmadığı’ görülüyor.
AKTİF HABER