Dört gün önce Kocaeli merkezli operasyonda da gözaltına alınıp mahkemede serbest bırakıldığını söyleyen Nikbay, “Serbest kaldığım sabah annem kalp krizi geçirdi ve yoğun bakıma alındı. Annemin yanına ertesi gün gidebildim. Geç kalmamın sebebi budur.” dedi.
'HENÜZ BİR TEBLİGAT YAPILMADI'
Terör ve yolsuzluğu soruşturan emniyet mensuplarına yönelik İstanbul merkezli soruşturma kapsamında gözaltı kararı çıkartılan ve 5 ay önce açığa alınan Dr. Özgür Nikbay, eşi Çamay Nikbay ile birlikte İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne geldi. Teslim olmadan önce basın mensuplarına açıklama yapan Nikbay, “Açıkta bulunma sürem bitmiş olmasına rağmen henüz bir tebligat yapılmadı ve göreve başlatılmadım. Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen ve 9 Kasım Pazar günü gözaltına alınıp, Salı günü çıkarıldığım mahkeme tarafından serbest bırakıldık. Serbest kaldığım sabah annem kalp krizi geçirdi ve yoğun bakıma alındı. Annemin yanına ertesi gün gidebildim. Geç kalmamın sebebi budur.” şeklinde konuştu.
'ADALETTEN KAÇAN İNSANLAR DEĞİLİZ'
Soruşturmaya konu dinlemelerin Edirne ili kapsamında yapıldığını ifade eden Nikbay, şöyle devam etti: “Fakat bu soruşturma ne hikmetse özel yetkili mahkemelerin yetkisine benzer bir yetkiyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütüldüğünü öğrendim. Buna çok da anlam veremedim ama sonuçta biz adaletin peşinde koşan insanlarız. Adaletten kaçan insanlar değiliz. Bu sebeple bizi 2 defa değil, 10 defa da çağırsalar yine geliriz, yine hesabımızı veririz. Veremeyecek hiçbir hesabımız yok. Açıkta kalma tarihimin bittiği 3 Kasım’da UYAP sistemine baktığımızda hakkımızda açılmış herhangi bir soruşturmanın olmadığını gördük. Fakat 3 Kasım’dan sonra Kocaeli ve İstanbul’da yürütülen soruşturmalar kapsamında gözaltına alınıyoruz. Hesabımızı vereceğiz. Boynumuz dik, alnımız ak. Tekrar dışarıya çıkacağız ve adaletin tecelli edeceğinden eminim.”
‘AT İZİNİN İT İZİNE KARIŞTIĞI BİR SÜREÇTEN GEÇİYORUZ’
“At izinin it izine karıştığı bir süreçten geçiyoruz.” Diyen Nikbay, bu sürecin gereği olarak gözaltına alındıklarını söyledi. Nikbay, “Yoksa hakkımızda oluşturulmuş trajikomik bir takım iftiralarla değil. Çünkü bizim dinlemelerimizin tamamı hukuka uygun, mahkeme kararlarıyla yapılmış dinlemelerdir. Hukuksuz bir tarafı mevcut değildir. Enteresan bir şekilde polis ve mülkiye başmüfettişlerinin hazırlamış olduğu raporlardan yola çıkılarak bir dosya oluşturulup bir soruşturmaya tabi tutulmuş durumdayız. Dosyalarımızın içinde müfettiş raporlarının haricinde bir şey yok. Bizim mahkemeye yazdığımız yazıyı sahte evrak diye bize getirip delil olarak gösteriyorlar.” ifadelerini kullandı.
‘AMERİKA’DAN GELDİKTEN SONRA GÖNÜLLÜ OLARAK HAKKARİ’YE GİTTİM’
Mesleğe girişini ve görevlerini sıralayan Nikbay, “1987 yılında İstanbul Polis Koleji’nde öğrenci olarak başladım. Öğrencilik dönemimde dahil olmak üzere 27 yıllık meslek hayatım içerisinde bırakın herhangi bir cezayı, olumsuz bir eleştiri dahi almadım. İstanbul, Kosova, Birleşmiş Milletler ve daha sonra Amerika’da yüksek lisans ve doktora eğitimi, döndüğümde de İstanbul’dan Hakkari’ye gittim. Amerika’da doktoramı bitirdikten sonra Batman’a çıkan tayinimi Hakkari’ye çevirttirip gönüllü olarak gittim. O dönemde Hakkari’ye gitmek isteyen bırakın emniyet müdürü, amirini polis memuru bile bulunamamaktaydı. 3 çocuğumu ve eşimi alarak Amerika’dan geldikten sonra Hakkari’ye gittim. Hakkari’de örgüt mensuplarının bulunduğu bölgelerde gezmediğim yer kalmadı. Bunu biz vatan millet aşkıyla yaptık.” şeklinde konuştu.
‘DEVLETİN PARASIYLA YÜKSEK EĞİTİM ALDIM, ŞAHSİ ÇIKARIM İÇİN KULLANAMAM’
Edirne’de çalışırken görevden alınma yazısını valiye götürdüğünü ve aralarında geçen sohbeti aktaran Nikbay, “Sayın valimize kendim götürdüm, buyurun gereğini yapın diye. Sayın Valimiz, yurt dışında mastır ve doktora yaptığımı öğrenince, ‘Siz gidip bir üniversitede öğretim üyesi olarak kalabilirdiniz, neden burada kalıyorsunuz?’ dedi. Evet, bunu ben de biliyorum. Amerika’da bulunduğum süre içerisinde de orada öğretim üyesi olarak kalma imkanım vardı. Fakat ben kendi bütçem ve imkanlarım dolayısıyla Amerika’ya gidip orada mastır ve doktora yapma imkanım yoktu. Ben devletin, teşkilatın parasıyla orada eğitim aldım. Bunu kendi şahsi menfaatim ve çıkarlarım için kullanamam. Bunu kendi teşkilatım için kullanmak istedim. Amerika’da ve Türkiye’de zerre kadar aklımın köşesinden geçmedi ki başka bir üniversiteye gidip öğretim üyesi olarak kalmak. Şu anda bu sebeple emniyet teşkilatı içerisinde bulunmaya çalışıyorum.” şeklinde konuştu.
“Üç tane çocuğumu ve hayatımın büyük bir kısmını babamın bana verdiği paradan daha ziyade bu teşkilatın parasıyla büyüttüm.” diyen Nikbay, şöyle konuştu: “Bunun karşılığını vermekte benim için en büyük onur olacaktır. Ama maalesef şu dönem içerisinde hiç kimse bunu göz önünde bulundurmuyor. Teşkilat içerisinde kalma gayretlerimizi kimse görmüyor. Belli bir amaç ve cezalandırma ideolojisi gereği bizi bu teşkilattan uzaklaştırmaya, men etmeye hatta gerekirse cezaevine tıkıp insanlardan soyutlamaya, özgürlüğümüzden uzaklaştırmaya çalışıyorlar.”
Özgür Nikbay’ın eşi Çamay Nikbay ise, sarılarak eşini uğurladı. Nikbay, “Hiçbir çekincemiz yok. Başımız dik, içimiz rahat. Ne hesap verilmesi gerekiyorsa gider aslanlar gibi hesaplarını verirler. Hepsiyle gurur duyuyorum. Arkalarındayız, onları destekliyoruz.” dedi.
CİHAN