İzmir'in Sığacık Körfezi'nde, 2005 yılında meydana gelen depremler ve artçı sarsıntıların analizleri, Seferihisar'da daha önce fark edilmemiş diri fayların varlığını ortaya çıkardı.
17
Ekim 2005 tarihinde saat 05.45'de
Kuzeybatı-
Güneydoğu doğrultusunda meydana gelen 5.4 büyüklüğündeki ilk ana şoku, 3 saat sonra Kuzeydoğu-Güneybatı doğrultusu boyunca uzanan kırık sistemini tetikledi ve 5.8 büyüklüğündeki ikinci ana şok izledi. 20 Ekim'de 5.9 büyüklüğündeki üçüncü ana şoku da çok sayıda artçı sarsıntı izledi.
Depremler yerkabuğunda yaklaşık 5-12 kilometre aralığındaki derinliklerde oluştu ve bunlarla ilişkili yüzey kırıkları gözlenmedi. Artçı sarsıntıların ayrıntılı analizi birbirine dik iki fay kuşağının, kendi içlerinde daha
küçük boyuttaki kırık sistemlerini içerdiğini de ortaya çıkardı. Meydana gelen deprem aktivitesi bölgede var olduğu bilinen Gülbahçe,
Urla, Seferihisar ve
Tuzla fayları ile ilişkilendirilemedi.
Boğaziçi Üniversitesi
Kandilli Rasathanesi ve Deprem
Araştırma Enstitüsü’nden yapılan açıklamada, “Yapılan analizler meydana gelen üç ana şokun da doğrultu atımlı fay özelliği gösterdiğini ortaya koymuştur. Birbirine dik faylar onar kilometre uzunluğunda. Kuzeybatı-
Güneydoğu doğrultulu fay kuşağı sol yanal atımlı ve Kuzeydoğu- Güneybatı fay kuşağı ise sağ yanal atımlı davranışa sahip. Batı
Anadolu bölgesi yerkabuğunun kuzey- güney doğrultudaki genişleşmesinin sonucunda oluşmuş çöküntü havzalarını içeriyor. Bu bölgede meydana gelen yıkıcı depremler bu çöküntü havzaları ile ilişkili olarak gelişen ve düşey yönde hareket eden faylardan kaynaklanıyor. Ege Bölgesi'nde son 20 yıl içerisinde gözlenen doğrultu atımlı hareket kökenli depremlerin büyüklükleri 5-6 arasında değişiyor. Araştırmacılar bu fayların daha büyük depremler üretebilme potansiyellerinin bilinmediğini ve bu konuda daha fazla gözlem ve araştırma yapılmasına gereksinim duyuluyor” dendi.
DHA